Ankara’da tarihi döngü: Maaş krizinden alım gücü buhranına öğretmenlerin 105 yıllık mücadelesi sürüyor!
Geçim savaşı veren öğretmenlerin hikayesi değişti fakat mücadelesi değişmedi. Ankara’da maaşlarını alamayan öğretmenlerin başlattığı ilk örgütlü iş bırakma eylemi, 105 yıl sonra hala aynı sorunun farklı bir yüzüyle karşımızda.
4 Aralık 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasının üzerinden henüz yedi ay geçmiş, Kurtuluş Savaşı'nın en zorlu günleri yaşanıyordu. Ancak cephedeki mücadele kadar, Ankara'nın merkezindeki eğitim cephesi de ağır bir sınav veriyordu. O gün, Ankara Öğretmen Okulunda bir araya gelen başkentin eğitimcileri, maaşlarının aylardır ödenmemesi üzerine tarihi bir karar aldı.
MAAŞLAR NEDEN ÖDENEMEDİ?
Öğretmenlerin maaşlarını alamamasının temel nedeni, Kurtuluş Savaşı dönemi Türkiye'sinin yokluk içindeki bütçe koşullarıydı. Meclis tutanaklarına yansıyan tartışmalar, mali kaynakların yetersizliğini açıkça ortaya koyuyordu. O günlerde milletvekilleri dahi, "Varidat (gelir) kifayet etmiyor. Masarifini (giderini) korumuyor. Tahsisat, maksadını temin etmiyor" diyerek bütçedeki büyük sıkıntıyı dile getiriyordu.
EĞİTİMCİLERİN SESİ MECLİSTE KARŞILIK BULDU
105 YILLIK MÜCADELENİN EVRİMİ
Öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunları, Kurtuluş Savaşı'nın yokluk günlerinden bu yana bir asrı aşkın süredir devam eden, ancak niteliği değişen bir mücadeleyi gözler önüne seriyor. 1920 yılında öğretmenlerin karşılaştığı temel sorun, yokluk ve savaş bütçesi nedeniyle maaşların hiç ödenememesi ve aylarca birikmesiydi; bu durum, doğrudan hayatta kalma mücadelesi anlamına geliyordu ve öğretmenler grev hakkı olmamasına rağmen fiili iş bırakma yoluna gitmek zorunda kalıyordu. O dönemde, Milli Mücadele'nin öncüsü olmaları nedeniyle manevi itibarları oldukça yüksekti.
4 Aralık 1920'de Ankara'daki öğretmenler, ülkenin en zor gününde dahi hak aramaktan vazgeçmeyerek bir sendikal tarih başlattı. Aradan geçen 105 yılda, eğitimcinin yaşam talebi, "bütçe yokluğundan" "bütçe dağılımındaki adaletsizliğe" evrilmiş olsa da, mesleki mücadele devam etmektedir.