Orta Asya’daki son dirençli buzullar da çöküyor! O tarihe kadar yok olacak!

Orta Asya’nın son dirençli buzulları hızla eriyor. Bilim insanları, 2050’ye kadar bölgedeki buzulların büyük kısmının yok olacağı uyarısında bulunuyor.

Communications Earth & Environment dergisinde yayımlanan yeni araştırma, iklim krizinin Orta Asya’daki buzullar üzerindeki etkisini dramatik biçimde gözler önüne serdi.

BUZULLAR ÇÖKÜŞE GEÇTİ

Bilim insanları tarafından yürütülen kapsamlı bir çalışma, Orta Asya’daki son dirençli buzulların da çöküşe geçtiğini ortaya koydu. Araştırma, Communications Earth & Environment dergisinde yayımlandı. Bulgular, bölgedeki buzulların hızla eridiğini ve bunun geri dönüşü olmayan bir sürece girdiğini gösteriyor.

2050'YE KADAR YOK OLACAK

Yeni iklim modellerine göre, Orta Asya’daki buzulların büyük kısmı 2050 yılına kadar yok olacak. Çalışma, kritik kırılma noktasının 2018 ile 2023 yılları arasında yaşandığını belirtiyor. Özellikle Amu Derya Havzası gibi bölgelerdeki hızlı erime, nehir akışlarını ve su döngüsünü ciddi biçimde değiştiriyor. Bu durum, milyonlarca insanın su güvenliğini ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor.

Uzmanlar, bulguların iklim uyum planlarının acilen güçlendirilmesi gerektiğini ve uluslararası iş birliği olmadan bu krizin yönetilemeyeceğini vurguluyor.

BUZULLARIN ERİMESİ NE ANLAMA GELİYOR?

Su döngüsünü bozar: Orta Asya gibi bölgelerde nehirler, yazın eriyen buzullardan beslenir. Buzullar yok olunca önce taşkınlar artar, sonra su kaynakları kurur.

Deniz seviyelerini yükseltir: Küresel deniz seviyesi artışı kıyı kentlerini tehdit eder.

Ekosistemleri çökertir: Tatlı suya bağımlı canlılar, soğuk su habitatlarını kaybeder.

Toplumsal etkiler yaratır: Tarım, enerji üretimi ve içme suyu açısından milyonlarca insan risk altına girer.

BUZULLARIN ERİMESİNE KARŞI ÖNLEM ALINABİLİR Mİ?

Bu gidişatı yavaşlatmak hâlâ mümkün ama zaman daralıyor. Alınabilecek önlemler şunlardır:

Küresel ölçekte sera gazı salımlarını azaltmak: En temel çözüm, fosil yakıtlardan çıkış ve yenilenebilir enerjiye geçiştir.

Bölgesel iklim uyum politikaları geliştirmek: Su yönetimi, tarımsal planlama ve enerji politikaları bu yeni koşullara göre yeniden tasarlanmalıdır.

Karbon yutak alanlarını korumak: Ormanlar, sulak alanlar ve toprak karbonu tutarak atmosferdeki yükü azaltır.

Yerel izleme sistemleri kurmak: Uydu verileriyle buzulların durumu izlenmeli, erken uyarı sistemleri devreye alınmalıdır.

Toplumsal farkındalık: İnsanların günlük davranışları (tüketim, ulaşım, enerji kullanımı) da küresel eğrinin yönünü etkiler.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber