"Kirleten öder" vergisi gündemde! Ormanlar yok oluyor, planlar gecikiyor... Amazon’daki iklim zirvesinde sert mesaj!
Brezilya’nın Belem kentinde devam eden COP30 iklim zirvesinde ilk hafta tamamlandı. Greenpeace, fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesi ve ormanların korunması için somut ve bağlayıcı adımlar atılması çağrısında bulundu.
Brezilya’nın Amazon bölgesinde düzenlenen COP30 İklim Zirvesi’nin ilk haftası geride kalırken, çevre örgütü Greenpeace hükümetlere “gerçekçi ve bağlayıcı bir eylem planı” oluşturma çağrısında bulundu. Kuruluş, hem fosil yakıt kullanımının azaltılması hem de ormansızlaşmanın durdurulması konusunda ilerleme sağlanmış olsa da mevcut adımların hedefleri karşılamaya yetmediğini vurguluyor.
KÜRESEL SICAKLIK ARTIŞINI 1,5 DERECE SINIRLAMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Greenpeace yetkilileri, küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlamak için ülkelerin fosil yakıtları aşamalı olarak devre dışı bırakacak takvimi net şekilde açıklaması gerektiğini belirtti. Söz konusu planın sadece bir “yol haritası” olarak kalmaması, uygulamaya geçirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Kuruluşa göre, bu hedef için aynı zamanda iklim finansmanının artırılması, kirleten şirketlerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi ve gelişmekte olan ülkelere destek sağlanması şart.
EMİSYONLARDA EN AZ YÜZDE 60'LIK DÜŞÜŞ GEREKİYOR
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) açıkladığı güncel 2025 NDC Sentez Raporu, mevcut iklim taahhütlerinin yetersizliğini ortaya koyuyor. Rapora göre dünya ülkeleri, 2035 yılına kadar emisyonları yalnızca yüzde 12 azaltmayı hedefliyor. Bilimsel değerlendirmeler ise en az yüzde 60’lık bir düşüş gerektiğini gösteriyor.
ORMANSIZLAŞMA HALA KRİTİK BİR SEVİYEDE VE ALARM VERİYOR
Öte yandan Greenpeace, BM binasına iklim değişikliğinin etkilerini gösteren görüntüler yansıtarak hükümetleri hızlı adım atmaya çağırdı. Aynı gün yayımlanan 2025 Arazi Açığı Raporu, ormansızlaşmanın hâlâ kritik seviyede olduğunu ve 2030’a kadar bunu tamamen durduracak bir planın acil olduğunu ortaya koydu.
Greenpeace Biyoçeşitlilik Politikası Uzmanı An Lambrechts, "Hükümetler, ormanların yok edilmesinin sona erdirilmesini sağlayarak, bu önemli COP’un insanlar ve ormanlar için olumlu bir sonuçlanmasını sağlamalıdır” dedi.
"KİRLETEN ÖDER" İLKESİNE DAYALI YENİ BİR VEGİLENDİRME MODELİ
Greenpeace ayrıca gelişmiş ülkelerin kamu finansmanı taahhütlerini yükseltmesini ve “kirleten öder” ilkesine dayalı yeni bir vergilendirme modelinin COP gündemine alınmasını istiyor. Buna göre büyük emisyon kaynakları, gelişmekte olan ülkelerdeki iklim uyumu ve zararların telafisi için daha fazla ödeme yapmalı.
TÜRKİYE COP31'E EV SAHİPLİĞİ YAPABİLİR
Türkiye açısından COP30’un önemli başlıklarından biri ise COP31’e ev sahipliği yarışı. Türkiye ve Avustralya arasında süren yarış henüz sonuçlanmadı. Greenpeace Türkiye’den Emel Türker Alpay, Türkiye’nin ev sahipliğinin “iklim hareketi için fırsat” olabileceğini ancak fosil yakıt politikalarının özellikle kömürden çıkış konusunda hâlâ büyük soru işaretleri barındırdığını söyledi.
COP30’un ikinci haftasında hükümetlerin daha somut, bağlayıcı ve uygulanabilir adımlar açıklayıp açıklamayacağı merak ediliyor. Zirvenin geleceğe dönük en kritik sınavı ise 1,5 derece hedefi için ülkelerin ne kadar gerçek bir irade ortaya koyacağı olacak.
1,5 DERECE NEDİR, NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
1,5 derece hedefi, dünyanın ortalama sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme göre en fazla 1,5 dereceye yükselmesine izin verilmesi anlamına geliyor. Bilim insanlarına göre bu sınır aşılırsa; aşırı sıcaklıklar, seller, kuraklıklar, orman yangınları ve gıda krizleri çok daha sık ve yıkıcı hale gelecek, milyonlarca insanın yaşamı doğrudan etkilenecek. Yani 1,5 derece sadece bir rakam değil, gezegenin “geri dönüşü zor eşiği”. Bu sınırın üzerinde her artış, iklim sisteminde zincirleme bozulmalara yol açıyor. Bu yüzden ülkelerin karbon emisyonlarını hızla azaltması, fosil yakıtlardan çıkması ve ormanları koruması 1,5 derece hedefinin tutturulması için hayati önem taşıyor. Bu hedef, aslında “gezegen güvenli bir eşikte kalsın mı, yoksa kaotik bir iklime mi sürüklensin?” sorusunun en somut hali.