Emekliler Ankara'da alanlara indi
Tüm Emeklilerin Sendikası üyeleri, Ankara Sakarya Caddesi'nde toplandılar. Yapılan açıklamada "Gerçeği yansıtmayan enflasyon hesapları, öngörülen enflasyon tahminleri ve yandaş sendikalarla yaptıkları akla ziyan anlaşmalarla çalışanlar sefalete, emekliler açlığa mahkum edilmiştir" denildi.
Tüm Emeklilerin Sendikası, emeklilerin yaşadığı ekonomik sorunlara dikkat çekmek ve taleplerini dile getirmek amacıyla Türkiye genelinde eş zamanlı basın açıklaması düzenledi. Tüm Emekliler Sendikası Genel Sekreteri Hasan Yağız, tarafından yapılan açıklamada, “Bayram ikramiyesinin göz boyamadan öteye geçmeyen 4 bin lira anlamını yitirmiştir. Bu ödeme en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalı ve yılda 4 kez ödenmelidir” denildi.
Ankara Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen sendika üyeleri, bayram ikramiyelerinin yılda dört kez ve asgari ücret tutarında ödenmesini talep etti. Emeklilerin yaşam standardı ve haklarının iyileştirilmesi talebiyle Tüm Emeklilerin Sendikası adına basın açıklamasını okuyan Genel Sekreter Hasan Yağız, şunları söyledi:
“EMEKÇİLER SEFALETE, EMEKLİLER AÇLIĞA MAHKÛM EDİLDİ”
On yıllarca çalışıp ürettik. Emeğimizle Türkiye ekonomisine, bilime, kültüre, sanata ve siyasete değer kattık. Bütün bu çabalarımızın yok sayılmasına izin veremeyiz. Bu nedenle örgütlülüğümüzü katbekat büyütmeli, safları daha çok sıklaştırmalı ve mücadelemizi daha çok yükseltmeliyiz. AK Parti-MHP ve ortaklarının iktidarının bizlere dayattığı acı reçete kapitalizmin, neo-liberal politikaların uygulanmasından başka bir şey değildir. Gerçeği yansıtmayan enflasyon hesapları, öngörülen enflasyon tahminleri ve yandaş sendikalarla yaptıkları akla ziyan anlaşmalarla çalışanlar sefalete, emekliler açlığa mahkum edilmiştir.
“DEMOKRATİK ALANLAR YOK EDİLİYOR, TALEPLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
BES-AR’a göre açlık sınırı 34 bin 888 lira, yoksulluk sınırı 84 bin 352 lira, bekar bir insanın yaşam maliyeti 51 bin 193 lirayı bulmuştur. Bu verilere göre 10 milyondan fazla emekli, dul ve yetim maaşı alan insanımız açlık sınırının yarısından az, neredeyse bütün emekliler ise açlık sınırının altında aylık almaktadır. Bu hal sağlık, barınma ve gıda gibi en temel ihtiyaçları dahi karşılamaktan uzaktır.
Öte yandan uygulanan tek adam rejimi ile sosyal haklar ve özgürlükler hiç olmadığı kadar kısıtlanmış, sendika başvuruları engellenmek istenmiş, kabul edildiği durumlarda ise yargı sopası kullanılarak yasaklanma cihetine gidiliyor. Yer yer basın açıklamaları ve toplantılar sınırlandırılıyor. Demokratik mücadele alanları yok ediliyor. Taleplerimiz dikkate alınmıyor. Oysa biz bedelini peşin peşin ödeyerek hak ettiğimiz emekliliğimizde, bize ait olanı istiyoruz. Maaş güncellemesinin son alınan maaş üzerinden yapılması gerekirken, iktidar burada da hile yapıyor. Ortalama maaş üzerinden güncelleme yaparak bugün ortaya çıkan maaş rezaletinin sebebi olmuştur. Özellikle kamu sektörü dışında 10 milyonun çok üstünde insanımızın pirim gün ve miktarı ne olursa olsun, nüans farklarla aynı maaşı aldığı garip bir durumla karşı karşıyayız. Büyümeden de pay verilmemektedir.
“BAYRAM İKRAMİYESİ EN AZ ASGARİ ÜCRET OLMALI, YILDA 4 KEZ ÖDENMELİ”
Yılların mücadelesinin bir kazanımı olan bayram ikramiyesi olarak ödenen para, reel enflasyonun çok çok gerisinde kaldığı bilindiği halde, iktidar artış yapmıyor. Oysa AK Parti iktidara geldiğinden bu yana emeklilere hiç karışmasaydı, en düşük emekli maaşı en düşük memur maaşı civarında olacaktı. Bu hesabı yapan Tüm Emeklilerin Sendikası, en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşına eşitlenerek bir kıstas geliştirilmesini önermektedir. Memurlara verilen seyyanen artışın tüm emeklilere verilmesi şarttır.
Biz çalışırken ürettiğimiz emeğin değerlendirilmesinde ve geri dönüşümünde söz sahibi olmak istiyoruz. Bu nedenle imzacısı olduğumuz uluslararası sözleşmelerden kaynaklı sendika kurma hakkımızın tanınmasını ve bu konuda TBMM’nin gerekli yasal düzenlemeyi yapmasını istiyoruz. Bayram ikramiyesi adı altında, göz boyamadan öteye bir karşılığı olmayan 4 bin lira gibi bir miktarın, yaşanan hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında bir anlamı kalmamıştır. Bu nedenle bu ödeneğin yılda 4’e çıkarılması ve en az asgari ücret düzeyine yükseltilmesi gerekir. Ancak o durumda belki çoluk çocuğumuzla kısmen de olsa birkaç gün yüzümüz güler.
“AYRIMCILIĞI KINIYORUZ”
Yılların mücadelesiyle kazandığımız ikramiyemiz enflasyona heba edilmemelidir. Her emeklinin hesabına asgari ücret tutarında bir ödeme yapılmalıdır. Bir sözümüz de ayrımcı açıklamalar yapan TBMM başkanınadır. Yeter mezhep ayrımcılığı yaptığınız. Bu ayrımcı açıklamaları şiddetle kınıyoruz. Tutuklanan belediye başkanları ve çalışanlarının, canımız öğrencilerimizin, gezi tutuklularının derhal serbest bırakılmalıdır. Her gün düzmece iddialarla gözaltılar yapılarak, toplum sindirilmek istenmektedir. Bunun adı faşizmdir. Faşizme karşı durmak insanlık görevidir. Bu görevi yapmaktan asla geri durmayacağız.