Ankara'da bir araya gelen STK'lar çocuk iş cinayetlerine isyan etti

STK'lar "28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü"nde ayağa kalktı. Yapılan ortak açıklamada "Okulda olması gereken çocuklar güvencesiz koşullarda çalışırken hayatlarını kaybediyorlar" denildi.

Ankara'da "28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü"nde bir araya gelen STK'lar ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Okulda olması gereken çocuklar güvencesiz koşullarda çalışırken yaşamını yitiriyor. Son 12 yılda en az 764 çocuk iş cinayeti gerçekleşti” denildi.

Ankara Tabip Odası öncülüğünde bir araya gelen Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Ankara Tabip Odası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi tarafından 'çocuk iş cinayetlerine ve meslek hastalıkları'na dikkat çekildi.

Hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Özden Çırpar, şu ifadeleri kullandı:

“ÜLKEMİZDE SON 23 YILDA 33 BİN İŞ CİNAYETİ YAŞANDI”

Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre aşırı ve uzun çalışma süreleri, meslek hastalıkları, yetersiz işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri nedeniyle her yıl milyonlarca işçi çalışırken hayatını kaybediyor. Ülkemizde de son 23 yılda en az 33 bin iş cinayeti yaşandı. Bizler; bu nedenle her 28 Nisan’da 'İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü'nde iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına yol açan sisteme itirazımızı ve çözüm önerilerimizi dile getiriyoruz. Bu yılki gündemimiz ise çocuk iş cinayetleri ve çocuk işçilikle mücadele ekseninde çocuk yoksulluğu ve çocuk sağlığıdır.

“TÜRKİYE’DE 6,5 MİLYON ÇOCUK ŞİDDETLİ YOKSULLUK İÇİNDE”

OECD’ye göre ülkemizde ‘şiddetli yoksulluk’ içinde yaşayan en az 6 buçuk milyon çocuk bulunuyor. Her beş çocuktan biri yeterli beslenemiyor, her dört çocuktan biri okula aç gidiyor. Geleceğimiz olan çocuklar yardımlara muhtaç hale geldi. ‘Sosyal ve Ekonomik Destek Programı’ kapsamında yardımlardan yararlanan çocuk sayısı 172 bine dayandı. Kayıtlı çocuk işçi sayısı 1 milyon 372 bindir. 15-17 yaş grubundaki yaklaşık her dört çocuktan biri çalışma hayatında olup, yaz aylarında okulların kapanması ve mevsimlik işlerde çalışmayla birlikte çocuk işçi sayısı 2 milyona yaklaşıyor. Çocuk işçiliğini yaygınlaştıran en önemli neden bunun bir politikaya dönüştürülmesidir. Emek yoğun sektörlerin ucuz işgücü ihtiyacını karşılamak amacıyla daha fazla çocuk yoksulluğa itiliyor, eğitimden kopuyor ve işçileşiyor. Yasal düzenlemelerle aday çıraklık yaşının 11-12’ye düşürülmesi, Mesleki Eğitim Merkezleri’nin (MESEM) yaygınlaştırılması, çocuk çalıştıran işyerlerine finansman desteği gibi pek çok uygulamayla birlikte çocuk işçi sayısı da artıyor.

“OKULDA OLMASI GEREKEN ÇOCUKLAR”

Okulda olması gereken çocuklar güvencesiz koşullarda çalışırken yaşamını yitiriyor. Son 12 yılda en az 764 çocuk iş cinayeti gerçekleşti. Üstelik ölen çocuk işçilerin yaklaşık üçte biri 15 yaşının altındadır. 4 yaşında 5 çocuk, 5 yaşında 6 çocuk, 6 yaşında 5 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. İş cinayetleri son yıllarda kent merkezlerinde ve sanayi işkolunda yoğunlaşıyor. İktidarın uyguladığı ekonomik büyüme modelinin nüfusu kent merkezlerinde ve çeperlerinde toplaması, üretim bölgelerinin kentlerle iç içe geçmesi daha çok yoksul çocuğu güvencesiz ve güvensiz koşullarda işgücü piyasasına dahil ediyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı işyerleri çocuklarımıza mezar oluyor.

Fizyolojik ve ruhsal gelişimi henüz tamamlanmamış, erken yaşta çalışmak zorunda kalan yoksul çocuklar meslek hastalıklarıyla ve yetersiz beslenmeden kaynaklı sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. Ağır ve tehlikeli işkollarında güvencesiz çalışan çocuklarda kas ve iskelet sistemini, solunum, dolaşım, sinir sistemini etkileyen meslek hastalıkları, mesleki maruziyet kaynaklı deri hastalıkları, kanser türleri görülürken aynı zamanda yoksunluk ve yoksulluk içerisinde büyüyen bu çocuklarda yetersiz ve sağlıksız beslenmeden kaynaklı anemiler, vitamin eksiklikleri, raşitizm, bodurluk, bağışıklık sistemi zayıflaması, bilişsel gerileme ve öğrenme güçlüğü, diş çürükleri ve diş eti hastalıkları sıklıkla karşımıza çıkıyor.

“ÇOCUKLAR FABRİKALARDA DEĞİL, OKULLARDA OLMALI”

Çocuk yoksulluğunu ve çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak amacıyla sosyal adaleti güçlendiren politikalar yürürlüğe konmalıdır. Çocuk işçilik yasaklanmalı; mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesinde sunulmalıdır. Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat laik ve bilimsel bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Çocukların okula devamı desteklenmelidir.

Okullarda ve tüm eğitim kurumlarında kalori değerleri hesaplanarak en az bir öğün sağlıklı ve ücretsiz yemek verilmelidir. Tüm çocuklar sağlık hizmetlerine eşit ve ücretsiz erişebilmelidir. Çocuklarımızın yeri fabrikalar, şantiyeler, atölyeler değil; okullar, parklar, oyun bahçeleridir. Birileri daha çok kazansın diye çocuklarımızın ömründen ve geleceğinden çalınmasına son verilmelidir. Gelecek çocuklarındır.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber