İç Anadolu’nun gözdesi Yozgat'ta doğal güzellikler nelerdir?
İç Anadolu’nun gözde şehirlerinden Yozgat, tarihi yapıları, tabiat harikaları ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Yozgat’a yolunuz düşerse mutlaka görmeniz gereken yerleri sizler için derledik. İşte detaylar...
Türkiye’nin ilk milli parkına ev sahipliği yapan Yozgat, ziyaretçilerine sadece doğayla baş başa kalma fırsatı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda binlerce yıllık geçmişe sahip tarihi yapıları da barındırıyor. Sarıkaya Roma Hamamı'ndan Kazankaya Kanyonu'na kadar uzanan bu rota, tarih ve doğa severler için ideal bir seyahat planı sunuyor.
YOZGAT ÇAMLIĞI MİLLİ PARKI
Türkiye’nin ilk milli parkı unvanına sahip Yozgat Çamlığı, şehir merkezine sadece birkaç kilometre uzaklıkta yer alıyor. Kafkas çamlarıyla kaplı bu alan, yürüyüş, piknik ve doğa fotoğrafçılığı için birebir.
Türkiye’nin ilk milli parkı: 5 Şubat 1958 tarihinden beri koruma altında, toplamda yaklaşık 517 hektar olarak (2024 bilgisine göre) alana sahip. Kafkas Çamı türüne ait 400–500 yaşındaki ağaçlar, Türkiye’de yalnızca burada görülür. Toplam 212 bitki türü ve yaklaşık 30 endemik bitki bulunuyor .
46 kuş, 11 memeli, sekiz sürüngen türünü barındırıyor. Kaya kartalı, küçük atmaca, yaban domuzu, tavşan, sincap gibi canlılar parkta gözlemlenebilir.
SARIKAYA ROMA HAMAMI
Antik dönemden günümüze: MS 2. yüzyılda kurulmuş, Roma dönemine ait sağlam bir termal hamam. Bizans döneminde kiliseye çevrilmiş; UNESCO Geçici Miras Listesi’nde yer almakta .Korint düzeni sütunlar, tonozlu geçitler, kemerli kızıl mermer cephe gibi Roma mimarisine ait izler korunuyor .
Boğa ve yılan kabartmaları Roma sembolizmini yansıtıyor. "Kral Kızı Hamamı" olarak anılmasının sebebi bu yapıya atfedilen efsaneden kaynaklanıyor.
ÇEŞKA YERALTI ŞEHRİ
Yozgat şehir merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafede, Musabeyli köyü yolu üzerinde yer alan Çeşka Yeraltı Şehri, Anadolu’nun kadim yeraltı yaşam örneklerinden biri. Kayalara oyulmuş çok sayıda odası, koridoru ve havalandırma bacalarıyla, tarih boyunca barınma ve savunma amacıyla kullanıldı. Henüz tüm alanı gün yüzüne çıkarılmamış bu yapı, bölgenin arkeolojik açıdan ne kadar zengin olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Arkeologlar, Çeşka Yeraltı Şehri’nin Roma veya Bizans dönemine tarihlendiğini düşünüyor. Tıpkı Kapadokya’daki yeraltı şehirlerinde olduğu gibi, bu yapının da özellikle baskınlardan, savaşlardan veya dini zulümlerden korunmak amacıyla inşa edildiği tahmin ediliyor. Yer altına oyulmuş bu sığınak, zamanla genişletilmiş ve çok odalı, çok katlı bir yapıya dönüştü.
Bugün hâlâ tam olarak kazılıp belgelenmemiş olan bu yeraltı şehri, uzmanlarca keşfedilmeyi bekleyen bir “arkeolojik potansiyel” olarak tanımlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı koruma altına alınmış bir sit alanı olan bölgede zaman zaman yüzey araştırmaları yapılmakta, ancak henüz sistematik bir kazı yürütülmedi.
KAZANKAYA KANYONU
Kazankaya Kanyonu, Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde doğanın insanla konuştuğu sessiz bir vadi gibi uzanır. Yaklaşık 10 kilometre uzunluğundaki bu eşsiz kanyon, Çekerek Irmağı’nın binlerce yıl boyunca şekillendirdiği dev kayalıklarla çevrili. Yaban hayatıyla iç içe olan bu bölge, özellikle yürüyüş, kamp, fotoğrafçılık ve kuş gözlemi gibi doğa temelli aktiviteler için elverişli. . Sakinliği ve ham doğallığıyla şehir karmaşasından uzaklaşmak isteyenlerin uğrak noktası hâline gelen Kazankaya, hâlâ çok sayıda gezginin keşfetmediği gizli bir doğa hazinesi olarak varlığını sürdürüyor.