Beğeni ve paylaşımlarınız güvende mi? Dijital ayak izleri risk yaratıyor
Uzmanlar, sosyal medyada sıradan bir alışkanlık gibi görünen paylaşımların kötü niyetli kişilerce suistimal edilebileceğine dikkat çekerek, dijital farkındalığın öneminin her geçen gün arttığını vurguladı.
İnternet ve dijital platformlarda yapılan her etkileşim, ardında dijital ayak izi bırakıyor ve akıllı telefonlar, sosyal medya ile online alışveriş gibi hizmetler aracılığıyla bu izler giderek büyüyor. Beğeni, yorum, kişisel veri ve konum bilgileri gibi geniş bir alanı kapsayan bu kayıtlar, doğru kullanıldığında faydalı bilgiler sunarken, kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde ciddi güvenlik tehditleri yaratabiliyor.
Kimlik hırsızlığı, siber zorbalık, hedefli dolandırıcılık ve kurumsal casusluk gibi pek çok tehdidin temelini oluşturan dijital ayak izleri, kurumların siber güvenlik politikalarında kritik bir öneme sahip.
"DİJİTAL AYAK İZLERİ GİDEREK ÇOĞALIYOR"
Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Uzmanı Fatih Şensoy, sosyal medya kullanımının tüm yaş gruplarında artmasının, platformlara duyulan güveni ve çevrimiçi geçirilen süreyi yükselttiğini belirtti. Şensoy, bunun sosyal medya üzerinde bırakılan dijital izlerin sayısını önemli ölçüde artırdığını vurguladı ve dijital sosyalleşmenin doğal bir parçası gibi görünen paylaşımların çeşitli riskler taşıdığını ifade etti.
Şensoy, risklerin detaylarını ise şöyle açıkladı: “Kullanıcılar, sosyal medya hesaplarında favori restoranlarını, hafta sonu aktivitelerini veya sık gittikleri kafeleri paylaşırken, bu davranışlar masum görünse de kötü niyetli kişiler tarafından kötüye kullanılabiliyor. Paylaşılan fotoğraflardan konum bilgileri elde edilebiliyor, canlı yayınlardan alınan ses ve görüntülerle deepfake içerikler oluşturulabiliyor ve yazılı paylaşımlardan kişilerin ruh hali veya duygusal durumları hakkında çıkarımlar yapılabiliyor. Bu tür durumlar, çeşitli kötüye kullanım senaryolarına kapı aralıyor.”