Zam bekleyen kamu emekçileri Ankara'dan seslendi: İnsanca yaşamak istiyoruz!

İktidar ve konfederasyonların oyalama sürecine karşı, kamu emekçileri alternatif Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masası kurdu. EĞİTİM- SEN, BTS, YAPI YOL-SEN ve TARIM ORKAM-SEN’in öncülüğünde Sakarya Caddesi’nde, Çankaya Belediyesi Başkanlığı önünde gerçekleştirilen etkinlikte, kamu çalışanları insanca yaşam talebini dile getirdi.

"İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ!"

EĞİTİM - SEN sözcüsü yaptığı konuşmada “Memura diyorlar ki 19 bin TL ile geçin. Biz insanca yaşamak istiyoruz” dedi.

2025 yılı itibarıyla ilk yedi ayda aylık enflasyonun yüzde 5’ten yüzde 2’ye düştüğü iddialarına karşılık “Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek” vurgusu yapıldı.

Kamu emekçileri “Vergide adalet istiyoruz” ve “Sefalete teslim olmayacağız” "KHK'lar gidecem biz kalacağız" sloganları attı.

BTS: "TALEPLERİMİZE SAHİP ÇIKMAZSAK BÜYÜK KAYIPLAR YAŞAYACAĞIZ"

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), kamu emekçilerinin taleplerine sahip çıkmadığı takdirde ciddi hak kayıplarıyla karşılaşacağını belirterek taleplerini şöyle sıraladı:

"En düşük ulaştırma emekçisi maaşının yoksulluk sınırı olan 86.000 TL’nin üzerinde olması, vergi diliminin yüzde 10’da sabitlenmesi, ek göstergelerin en düşük 3600 olacak şekilde kademeli artırılması, tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, lojmanda oturmayan personele büyükşehirlerde 13 bin 500 lira, diğer şehirlerde 11 bin lira kira yardımı, ücretsiz servis, kreş ve yemek hakkı, her kamu çalışanına yılda bir kez nakit veya kartla giyim yardımı ve DHMİ çalışanlarının havacılık tazminatı ve performans priminin adil şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor."

YAPI-YOL SEN "İŞ YÜKÜ ARTTI, MAAŞLAR ERİDİ, MOBBİNG YAYGINLAŞTI"

YAPI-YOL SEN Genel Başkanı Gültekin Narinli, 8. Dönem TİS görüşmeleri öncesi yaptığı açıklamada, kamu emekçilerinin ağır ekonomik koşullar altında ezildiğini belirtti. Özellikle Yol Yapım, Karayolları ve Tapu Kadastro gibi kurumlarda çalışanların; ek ücret ve fazla mesai alacaklarının ödenmesi, mobbing mağdurlarının korunması, taşerondan kadroya geçenlerin sorunlarının çözülmesi gibi özel taleplerine dikkat çekti.

Sendika ayrıca, Tapu Kadastro'da son 7 yılda iş yükünün 7 kat arttığını, personel sayısının düştüğünü ve angarya haline gelen bu yükün mobbingle birleştiğini vurguladı. Eşit işe eşit ücret talebi öne çıkarıldı.

Yapılan açıklamalarda, İller Bankası’nın anonim şirkete dönüştürülmesinin, merkezi iktidarın yerel yönetimler üzerinde baskı kurmasına yol açtığı belirtildi. Kurumun bilimsel, fiziksel ve finansal destek sağlayan yapısının zedelendiği ifade edildi.

TARIM ORKAM-SEN: "TEHLİKELİ KOŞULLARDA ÇALIŞANLARA ÖZEL TAZMİNAT ŞART"

TARIM ORKAM-SEN Genel Başkanı Serap Baysal, orman muhafaza memurlarının zor arazi ve iklim koşullarında çalıştığını belirterek, özel hizmet tazminat oranının en az 100 puan olarak güncellenmesini istedi.

Sendikanın diğer öne çıkan talepleri ise şöyle:

"Mülakatsız görevde yükselme ve merkezi sınav sistemine dönüş, cinsiyetçi iş bölümü ve geleneksel rollere karşı kültürel dönüşüm, 2008’de kurulan TKDK çalışanlarının hak kayıplarının telafisi, hafta sonu, gece ve bayram mesailerine uygun ücret, Tarımsal İşletme Danışmanlığı gibi projelerin kaldırılması, teknik elemanların üretime yönlendirilmesi, sahada görev yapan mühendis, veteriner ve ziraatçılara yönelik şiddete karşı önlem alınması gerekiyor."

KESK EŞ GENEL BAŞKANI KOÇAK: "KADINLARA MÜDAHALE HUTBEDEN BAŞLATILIYOR"

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ise Cuma hutbesinde kadın kıyafetlerine yapılan müdahaleye sert tepki göstererek şunları söyledi:

“AK Parti, toplum mühendisliğini yine kadınların bedenleri üzerinden yürütüyor. Camilerde okunan hutbelerle kadınların kıyafetleri hedef gösteriliyor. Günde ortalama üç kadının öldürüldüğü bir ülkede, bu hutbeler kadınlara yönelik şiddetin meşrulaştırılmasına hizmet ediyor. Bu şiddet sarmalının bir parçası olmayı reddedin. Kimse size bunu zorlayamaz.”

"TALEPLERİMİZİ HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Etkinlikte sendikalar tarafından yapılan ortak açıklamalarda, mevcut TİS masalarının temsil niteliği taşımadığı, sahte bir müzakere oyununun parçası haline geldiği vurgulandı.
“Toplu sözleşmelerinizi kabul etmiyoruz. Sendikalarımızın lüks plazalarında oynadığınız bu toplu sözleşme oyununun parçası olmayacağız. Taleplerimizi kendi masalarımızı kurarak sokakta haykırmaya devam edeceğiz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” diyerek yarın da aynı yerde buluşulacağı belirtildi.

Etkinlik sonunda katılımcılar halayla gergin havadan bir anlık da olsa kendini eğlenceye bıraktı.