Türkmen Alevi Bektaşi Vakfından Muharrem ayında anlamlı buluşma

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı tarafından organize edilen Muharrem Aşuresi programı, İmam Hüseyin Cemevi’nde yoğun katılımla gerçekleşti. Programda, Kerbela şehitleri dualarla anılırken, Muharrem ayının anlam ve önemi vurgulandı.

Programa; MHP Afyonkarahisar Milletvekili Müjdat Kayayerli, eski AK Parti Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş, eski Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin, Türkmen Alev Bektaşi Vakfıkebir Genel Başkanı Özdemir Özdemir ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“HZ. HÜSEYİN’İN ŞEHADETİ TÜM İSLAM ALEMİNDE BÜYÜK ÜZÜNTÜ YARATTI”

Türkmen Alev Bektaşi Vakfıkebir Genel Başkanı Özdemir Özdemir, muharrem ayı dolayısıyla Kerbela olayını ve Hz. Hüseyin’in şehadetini anarak, birlik ve kardeşlik vurgusunda bulundu. Özdemir, “Bu güzel gün Hz. Hüseyin Efendimiz ile ilgilidir. Yanlarında bir de keşiş bulunmaktadır. Olay, Kerbela da (eski adıyla Avu Belâ) gerçekleşmiştir. Hz. Hüseyin orada şehit edilmiştir. Elbette bu durum tüm İslam âleminde büyük bir üzüntüye neden olmuştur. Peygamber Efendimizin nefsine kıyanlara, ‘Mezarlığı niçin böyle ihtişamlı yaptınız?’ diye sormak gerekir. Eksiklerini bile toplayıp başka yerlere taşıttık. İmam Hüseyin Efendimizin nasıl şehit edildiğini hemen hemen herkes bilmektedir. Muharrem ayı, toplumun birliği, bütünlüğü ve kardeşliği açısından Müslümanlar için çok önemli bir dönemdir. Ne yazık ki böyle bir dönemde yaşanan en üzücü olaylardan biri de Siyonist İsrail’in bir radyoyu bombalaması ve yanındaki İranlıların savaşa dahil olmasıdır. Geçtiğimiz yılın aynı Muharrem ayında da İsrail, Gazze’yi bombalamış, insanları şehit etmiş, evlerinden ve yurtlarından sürmüştü. Etrafımızda bir savaş çemberi var. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ve uluslararası konjonktür ortadadır. Bu ülke hepimizin.” dedi.

GAZZE’DE BEBEKLER BETON ALTINDA, BİZ HALA AYRIŞIYORUZ”

Gazze’deki insanlık dramına dikkat çeken Özdemir, “Düşünün, belki hiçbirinizin aklına gelmemiştir; ama ben Türkiye İstatistik Kurumu’ndan Hasan ve Hüseyin ismini taşıyan kaç kişi olduğunu bile araştırdım. Türkiye’de tam 2 milyon 78 bin kişinin ismi Hüseyin’dir. ‘Hüseyin’ ismi, insanların gönlünde kazanmıştır. Biz bu ülkede Alevi’siyle, Sünni’siyle, Türk’üyle bir bütünüz. Cenazemiz bir, düğünümüz bir, kıblemiz bir. Hepimiz aynı inancın insanlarıyız, biz Müslümanız. Alevi dedesiyle alay edenleri de, bir tarikatın ya da cemaatin başında olup toplumu ayrıştıranları da kınıyorum. Gazze’deki savaş deyince çoğumuz sadece televizyonlardan izliyoruz; ama orada, kundakta olan bebeklerin betonların altından çıkarıldığını, yaşlı ninelerimizin ve dedelerimizin ekmek bulamadığını görüyoruz. Daha da kötüsü, onlara yardım edilmesini istemeyen güçler, onları bombalıyor. Allah kimseyi yurtsuz ve yuvasız bırakmasın.” şeklinde konuştu.

“MAKAMLAR GEÇİCİ BAKİ OLAN MİLLETİN KARDEŞLİĞİDİR”

Siyasette görüş ayrılıklarının doğal olduğunu ancak toplumsal birliğin her şeyden önemli olduğuna işaret eden Özdemir, şunları kaydetti:

“Günümüzde siyasette farklı görüşler olabilir. Bir siyasi partinin genel başkanı farklı konuşabilir, bir fark oluşabilir. Ancak makamlar ve koltuklar geçicidir; baki olan, devletin bütünlüğü ve milletimizin kardeşliğidir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana birçok başbakan, birçok cumhurbaşkanı gelip geçmiştir. Ancak Türk milleti, her zaman bir ve beraber olmuş, tek yürek, tek yumruk olmuştur. Ayrıca toplumumuzu kutuplaştırmaya çalışanlar var. Oysa bizim en büyük gücümüz, birlik ve beraberliğimizdir. Hiçbir ülke, birliğini ve bütünlüğünü bozmaya yönelik girişimleri kabul etmez. Ben de bu inanca sahibim. Sizlerden tek bir ricam var: Herkesin siyasi görüşüne sonsuz saygım var, ancak bizim birliğimizi, bütünlüğümüzü ve kardeşliğimizi bozmak isteyenlere lütfen fırsat vermeyin. Herkesin muharrem ayının kutluyorum.”

“BİRLİĞE VE BARIŞA SARILMALIYIZ”

Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Türkiye’nin her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Türkiye’nin her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Sınırlarımızın her yanında savaşlar, acılar, kan ve gözyaşıyla sınav veriyoruz. Güçlü bir Türk milletine, sadece İslam âlemi değil, tüm insanlık âlemi de ihtiyaç duymaktadır. Eğer biz içeride birliğimizi ve beraberliğimizi sağlayamazsak, geçmişte olduğu gibi bu coğrafyada yeniden bir düzen kurmamız mümkün olmayacaktır. Bu vesileyle, bu aşure gününün de birlik ve beraberliğimize katkı sunmasını diliyorum. Bazı çevreler, insanları Müslümanlıktan çıkarmaya kalktı. Allah’ın nebisini, peygamberini bir oyun aracı hâline getirdiler. Bu durum, yanlış ve sapkınca bir anlayışa dönüştü. Ancak necip milletimiz, İstanbul’a şereflendikten sonra adeta İslamiyet’in bayraktarlığını üstlenmiş, sancağı taşımıştır. Bugün güçlü bir Türk milletine, hakikate, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan icraatların hepsi olumlu olabilir; elbette hatalar da olabilir. Ancak kötü niyetle yaklaşmayalım. Biz, vazgeçmediğimiz sürece çözülemeyecek hiçbir problemimiz yok. Bu nedenle diyorum ki; siyasilerin, bürokratların, sivil toplum örgütlerinin ve bizlerin bundan sonraki dili sevgi ve barış dili olmalıdır.” ifadelerini kullandı

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş ise şunları söyledi:

Aşure, ister önceden hazırlanmış olsun, ister Muharrem ayı vesilesiyle paylaşılsın, önemli olan anlamını kavrayabilmektir. Yaşanan olayların bizlere ders olmasını temenni ediyorum. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için hepimize sorumluluk düşüyor. Dernek başkanımız ve siyasi partimiz de bu noktada toplumun birliğini önceleyen bir yaklaşım sergilemektedir. Hepinizin muharrem ayını kutluyorum.”