Türk Tarım Orman-Sen Ankara Şube Başkanı Işın: Ankara'da çevre bilinci kötüye gidiyor
Türk Tarım Orman-Sen Ankara 30 No'lu Şube Başkanı, Ziraat Yüksek Mühendisi Erol Gürkan Işın, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde, "Ankara'da çevre bilinci ve şehir altyapısı ne yazık ki kötüye gidiyor" dedi.
Türk Tarım Orman-Sen Ankara 30 No'lu Şube Başkanı, Ziraat Yüksek Mühendisi Erol Gürkan Işın, 5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesi Başkent’in çevre kirliliğini değerlendirdi. Işın, “Ankara özellikle son 5 yılda ciddi anlamda göç almış bir Başkent haline gelmiştir. Şehir altyapısı ve trafiği herkesin de gördüğü üzere ne yazık ki kötüye gidiyor” dedi.
Ankara’da yaşayan herkesin “Çevre bilinci”ne sahip olması gerektiğine dikkat çeken Işın, Yeni Ankara muhabirine şunları söyledi.
"ARTAN NÜFUS İLE KAYNAKLAR TÜKENEREK ÇEVRE TAHRİP OLUYOR"
5 Haziran Dünya Çevre Günü İsveç'in Stockholm kentinde 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından bu yana bütün dünyada kutlanılmaktadır. Ülkemizde de bu kapsamda her yılın 5 Haziran'ında Dünya Çevre Günü aktiviteleri yapılmaktadır. İçerisinde yaşadığımız dünya sınırlı kaynaklara sahip ve kendini yenileme ve iyileştirme kapasitesi sınırlıdır. Her geçen gün artan dünya nüfusunun doğal kaynaklar üzerinde yapmış olduğu baskı neticesinde doğal kaynaklarımız kirlenmekte ve çevremiz tahrip olmaktadır. İşte çevre bilinci içerisinde yaşadığımız ortamı daha iyi ve kaliteli hale getirebilmek için herkesin sahip olması gereken önemli bilinçlerden bir tanesidir.
"ANKARA'DA TOPLUMSAL BİLİNÇ OLUŞTURULMALI"
Ankara özellikle son 5 yılda ciddi anlamda göç almış bir Başkent haline gelmiştir. Şehir altyapısı ve trafiği herkesin de gördüğü üzere ne yazık ki kötüye gidiyor. Gerek belediye ekipleri gerek kamu Çevre kirliliğini önlemek amacıyla çalışmaları özveriyle yapmaktadır. Ancak bu sadece yetkililerin mücadelesiyle olabilecek bir şey değildir. Örneğin her kapının önünü süpürmemiz için bize binlercesi temizlik görevlisi gerekmektedir. Ama herkes temizliğe kendi çevresinden başlarsa bütün çevre otomatik olarak zaten temizlenmiş olacaktır. Bu konudaki sorumluluğu sadece kamudan beklemek çok mantıklı bir hareket değildir. Küçük büyük herkesin çevre bilincine varması ve ona uygun hareket etmesi içerisinde yaşadığımız Ankara'yı dünya başkentleri arasında en temiz 10 başkente sokabilecek yegane önlemlerden bir tanesidir. Çünkü toplumsal bilinç olmadan sadece kanun koyucunun eliyle yapılan düzenlemeler bir yere kadar verimli olmaktadır.
Çöplerimizi geri dönüşüme uygun bir şekilde poşetlemeli, doğayı kirletebilecek atıkları kendi atık havuzlarına atmalı, plastik kirliliğinin önüne geçebilmek için mümkün mertebe plastik kaplardan uzak durmalıyız. Özellikle organik atıkların kompostlanarak topraklara geri kazandırılması çalışmaları hız kazanmalıdır. Bu vesileyle daha yeşil ve daha temiz bir Başkent için hep beraber el ele verelim diyoruz.