Sendikalar uyarıyor: "Grevsiz kazanım olmaz”

Hakem Heyeti’nin 2026 ve 2027 için öngördüğü düşük zam oranları, kamu emekçileri tarafından “hak gaspı” olarak değerlendirildi. Sendikalar, ortak mücadele çağrısı yaptı.

Kamu emekçileri, Hakem Heyeti’nin açıkladığı 8. Dönem Toplu Sözleşme teklifine tepki gösterdi. 2026’da ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7, 2027’de ise her iki dönemde yüzde 4 zam öngörülürken, bin TL taban aylık artışı teklifi de tekrarlandı.

BES Genel Başkanı Özer Alanaş, toplu sözleşme sürecinin dördüncü gününde yaptığı açıklamada Hakem Heyeti’nin emekçiler lehine karar vermeyeceğini belirtti. Alanaş, “Bugüne kadar yedi dönemdir hükümetin teklif ettiği oranların dışına çıkılmadı. Bu sekizinci dönemde de farklı olmayacak. Biz en başından beri bu kurulun işlevsiz olduğunu söyledik” dedi.

4688 sayılı yasanın grev hakkı tanımadığını vurgulayan Alanaş, “Artık grevli toplu iş sözleşmesi hakkı daha güçlü biçimde gündemde. Bu taleplerin yasalaşması için mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“SARI SENDİKALAR ÜYELERİNİ SATTI”

Ankara Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu, Memur-Sen ve Kamu-Sen’in Hakem Heyeti’ne katılmasını eleştirerek, “Sarı sendikalar koşa koşa gittiler, sanki mücadele etmiş gibi son dakika çıkışları tam bir komediye dönüştü. Al gülüm ver gülüm pazarlığıyla kendi üyelerini sattılar. Çünkü ikballeri buna bağlı” dedi.

Aydoğdu, sorumluluğu yasaya ve hükümet yetkililerine de yükleyerek, “Tüm kamu emekçilerini birleşmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

“HAK KAYIPLARIMIZ TELAFİ EDİLMEDİ: İKİ YILIMIZI DA İPOTEK ALTINA ALMAK İSTİYORLAR”

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, sürecin kamu emekçilerinin yıllarını tükettiğini belirterek, yetkili sendikanın taleplerine rağmen hükümetin düşük teklif verdiğini hatırlattı. Irmak, “Yüzde 70’lik bir kayıp ortada. Bu tablo, memur sendikalarının daha önce defalarca tekrarladığı oyunların bir benzeridir. Grev hakkı olmadan kazanım olmaz” dedi. Irmak ayrıca, “7 dönemdir, yani 14 yıldır hak kayıplarımız telafi edilmedi. Şimdi iki yılımız daha ipotek altına alınmaya çalışılıyor” diyerek emekçilerin mücadelesinin süreceğini vurguladı.

SES Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın, 2025 yılını “direniş yılı” ilan ettiklerini ve sağlık ile sosyal hizmet alanında kesintisiz eylemler yaptıklarını belirtti. Akın, bundan sonraki süreçte talepler doğrultusunda örgütlü mücadeleyi işyerlerinden başlatacaklarını ifade etti.

"TOPLU SÖZLEŞMEDEN HAK ALMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Tonguç Özkan, hükümetin ve yetkili sendikanın tutumunun beklendiği gibi olduğunu söyleyerek, iş bırakma eylemlerinin kamuoyunda sempati topladığını, ancak Hakem Heyeti’nin hükümetin politikalarını onayladığını belirtti. Özkan, “Toplu sözleşmeden hak almak mümkün değil, asıl görev sistemi değiştirmek” dedi.

Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt ise uygulamayı “sadaka” olarak nitelendirerek, yasa ve mevcut toplu sözleşme sisteminin emekçileri korumadığını ifade etti. Bozkurt, grev hakkı ve toplu pazarlık etkin kullanılmadıkça yasal değişikliklerin etkisiz kalacağını söyledi.

“TOPLU SÖZLEŞMELER SADAKA GİBİ”

Bağımsız Kamu Çalışanları Konfederasyonu Genel Sekreteri Erkut Demirci, toplu sözleşmelerin ekonomik kriz ve düşük maaşlar karşısında yetersiz kaldığını belirtti. Demirci, Hakem Heyeti’nin yapısını ve ödemelerini eleştirerek sürecin emekçiler açısından adil olmadığını vurguladı. Demirci, ayrıca, devletin sendika aidatını ödemesi ve vergi gelirlerinin etkin kullanılması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

Kayıp olan sadece vergiler. Eğer devlet vergiyi zamanında alırsa hem çalışan hem devlet kazanır.



SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber