Pandemide kaleme sarıldı, kadınlar için yazdı: Hakan Dinçay’ın roman serüveni

Yazar Hakan Dinçay, pandemi döneminde başlayan yazarlık serüvenini ve kaleme aldığı kitapları ile ilgili Yeni Ankara’ya konuştu.

Pandemi döneminde yazarlık yolculuğuna adım atan Hakan Dinçay, bu süreçte kaleme aldığı kitaplar ve yazarlık serüveni hakkında Yeni Ankara’ya samimi açıklamalarda bulundu.

Dinçay, kendisini tanıtırken eğitimi ve mesleki geçmişi hakkında bilgi verdi. Hacettepe Üniversitesi İstatistik mezunu olduğunu ve Yükseköğretim Kurulu Bilgi İşlem Daire Başkanlığında çalıştığını kaydetti. ODTÜ Bilgisayar Mühendisliğinde ve Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde eğitimler aldığını kaydeden Dinçay, daha sonra ABD'ye gittiğini ve bir süre orada kaldığını anlattı. Ardından Danimarka’da çalışmaları olduğunu ve nihayetinde Türkiye'ye döndüğünü söyledi. Hakan Dinçay, bilgisayar programcılığı yaptığı memleketinde, programcı ve çözümleyici olarak çalışmaları olduğunun da altını çizdi.

YAZARLIK SERÜVENİ NASIL BAŞLADI?

Yazarlık serüveninin nasıl başladığını ise şöyle anlattı:

“Dört sene önce pandemi döneminde yazdım. Sokağa çıkma yasağı vardı. Ben de sürekli evde oturmaktan sıkılan bir insanım. Fazla televizyon seyretmem, futbola veya basketbola meraklı değilim. Pandemide sürekli kitap okumaya başladım. Zaten okuyordum, sonra bolca zamanı oldu. Sokağa çıkma yasağı olduğu için yazdıklarımı, okuduklarımı ve öğrendiklerimi kaleme dökmeye başladım. Köşe yazıları yazmaya başladım. Böylelikle roman hayatına ilk adımını öyle attım.”

KADINLAR İÇİN KİTAP YAZDI

Bir kızı olduğunu söyleyen ve kızının doğumuyla kadın haklarına daha duyarlı olduğunu belirten Dinçay, “Türkiye’de kadınlara karşı şiddet veya kadınlara karşı orantısız güç kullanılması beni çok etkiliyor. Sadece onlar için, kadınlar için iki tane kitap yazdım: Saklambaç ve Deprem. Deprem, asla depremle ilgili değil ama özünde deprem, mecazi anlamda, kadınlar için.” ifadelerini kullandı.

Üçüncü kitabı hakkında ise Dinçay, “Savaşa giden bir askerin Kıbrıs’tan döndükten sonra gizem dolu, peşini bırakmayan ölümcül bir anısını yazdım. Kitapta gitar çalan birisi var ama aslında gitar değil, başka bir şey. Okuduğunuz zaman anlayacaksınız. Romanın sonuna kadar okuyucu bunu fark edecek.” diye konuştu.

ROMAN YAZMAK: DÜDÜKLÜ TENCERE VE SABIR

Dinçay, roman yazmayı bir düdüklü tencereye benzettiğini anlatırken şu ifadelere yer verdi:

“Roman yazmak bir maraton gibidir. Sporcuysanız 300 metre koşusu vardır, cross koşuları vardır, bir de maraton vardır. En önemli kriter sabır. Sabırlı olan insanlar roman yazabilir. Romanın zekâ ile falan alakası yok, sabrederseniz roman yazarsınız. Bir yılda sürer, 10 yılda sürer. Tolstoy, Savaş ve Barış romanını 8 yılda yazmıştır. Bazı romancıların üç ayda yazdığı da roman oluyor. Ben genelde ortalama 1–1,5 yıl diyorum. Bu ancak sabır sayesinde olur. Bol bol okuyarak, araştırarak, gezerek ve görerek roman yazabilirsiniz. Bu insanın içinde birikmiş olan her şeyin kağıda yansımasıdır.”

“Roman yazmak, düdüklü tencere gibi birikmiş her şeyi kağıda dökmektir." diye sözlerini sürdüren Dinçay, "İçinizde biriken sıkıntılar, haksızlıklar ve öfke taşar ve kağıda çıkmaya başlar. Herkesin farklı bir bakış açısı vardır. Kimisi alır eline yazar, o da bir yetenektir. Ben de böyle yazıyorum.” dedi.

EN ÇOK ETKİLENDİĞİ YAZAR DOSTOYEVSKİ

Etkilendiği yazarları da anlatan Dinçay, “Dostoyevski’nin insan karakterlerini derinlemesine işlemesi beni çok etkiledi. Dostoyevski içinin yandığı konuları roman olarak yazıyormuş. Ben de içimi yakan durumları kalemimden irin gibi akıtıyorum. Yazar beni çok etkiliyor. Özellikle 'Şeytan' kitabı duygusal anlamda çok güçlüydü. Onun dışında Türk yazar olarak Pınar Kür ve Yaşar Kemal’den de etkilenmişimdir. Okuduğum her yazar bana mutlaka bir şeyler vermiştir.” diye ekledi.

BAKAN TEKİN'E "SAKLAMBAÇ" KİTABINI İMZALATTI

Kişisel gelişim üzerine de düşüncelerini paylaşan Dinçay, “Sadece ‘yılmayacaksınız, pes etmeyeceksiniz’ demek yetmez. Kişisel gelişim deyip geçilmemeli. Her konu sizin kişiliğinize dokunmalı. Ben doğaçlama ve yaşadıklarımı anlatarak kişisel gelişime katkı sağlıyorum.” dedi.

Yazar, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "Orion" standında düzenlenen imza gününde de kendi kitabını imzalatarak fotoğraf çektirdi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber