Öğretmenler Ankara'dan seslendi! Öğretmenlerden "taban maaş hakkı yeniden kanunlaşsın" çağrısı!

Büyük Öğretmen Yürüyüşü'nün 3'üncü gününde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde bir araya gelen özel sektörde çalışan öğretmenler, maaş ve sigorta taleplerini duyurdu. Taban maaşın yeniden kanunlaşmasını isteyen öğretmenler, kamudaki meslektaşları ile aynı "eşit özlük" hakları talep etti.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendika) üyeleri, özlük haklarını savunmak için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde toplandı. Dört ana talebi dile getiren öğretmenler, kamuda çalışan meslektaşları ile eşit haklara sahip olmak için mücadele etmeye devam edeceklerini bildirdi.

"VERİLEN SÖZLER TUTULSUN"

Taban maaş haklarının 2024'te yeniden Meclis'e teklif olarak sunulacağı söylenmesine rağmen sunulmadığını söyleyen Öğretmen Sendikası Ankara İl Temsilcisi Ümit Ulusoy, "Eğitimi ve geleceğimizi inşa etmek, mesleğin onurunu kurtarmak ve insanca yaşamak için yola çıktık. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'le görüştük. Vaatler aldık, sözler verildi. Taban Maaş Kanunu'yla ilgili çalışmanın olduğu ve 2024 Nisan-Mayıs aylarında Meclis'e teklif olarak sunulacağı söylendi. Evet, bunu biz söylemedik; tüm bunlar Bakan Bey tarafından söylendi. Ayrıca Eğitim Nöbeti'miz sonrasında TBMM'de Milli Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu ile görüştük. Komisyon Başkanı Sayın Mahmut Özer'den ve komisyondaki diğer vekillerden bu konuda çözümcül yaklaşımları ifade eden sözler aldık. Geldiğimiz nokta ortada. Ne taban maaş var ne de bununla ilgili bir çalışma. Verilen sözler tutulsun istiyoruz" açıklamasında bulundu.

ÖĞRETMENLERDEN "TABAN MAAŞ HAKKI YENİDEN KANUNLAŞSIN" ÇAĞRISI!

Öğretmenlerin 4 ana talebini duyuran Ulusoy, şu ifadeleri kullandı:

"Sadece taban maaş değil özlük haklarda da kamudaki meslektaşlarımızla eşitlenmek hakkımız ve talebimiz. Bunla ilgili de herhangi bir düzenleme yoktur. Yasalar varsa da bunlara uyan ve usulsüzlükleri denetleyen kimse yoktur. Bakanlığın görevi değil midir? Soruyoruz. Ara tatil ve yaz tatili haklarımız gasbediliyor, ek derslerimiz ödenmiyor ve yeşil pasaport gibi haklarımız da yok."

"KAMUDAKİ MESLEKTAŞLARIMIZLA EŞİT OLMAK İSTİYORUZ"

"Özel sektörde çalışan 400 bin eğitim emekçisinin yüzde 3'ünü üye yapmamıza ve kendi meslek alanımızda barajı aşmamıza rağmen antidemokratik bir şekilde 10 No'lu torba iş kolunda tutulmamız sebebiyle baraj uygulamasına takılıyoruz ve toplu iş sözleşmesi hakkımız elimizden alınıyor. Bu konuda geçen yıl Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş'la ve iş kolundaki diğer sendikalarla görüştük fakat yine dolaylı olarak bürokratik engeller karşımıza çıkarıldı! Yetkililer tarafından çözümden yana bir irade ortaya konmadı. Adım atılsın istiyoruz."

"ZORLA İSTİFA İLE ÇALIŞMA GÜVENCEMİZ ELİMİZDEN ALINIYOR"

"Her yıl mevsimlik işçi statüsüyle çalıştırılıyoruz. Yasal zorunluluk olan 1 yıllık sözleşmelere bile uymayan patronlar; usulsüz sözleşmelerle, haziran ayında öğretmene zorla istifa imzalatarak çalışma güvencemizi elimizden alıyorlar. Öğretmenlik, mevsimlik düzeyde yapılacak bir meslek değildir. Eğitim süreklilik ister. Çocuklar ve gençlerin geleceğe iyi hazırlanması, mutlu öğretmenlerle mümkündür. Belirli süreli sözleşmeler, güvencesizliğin ve patronun keyfi uygulamalarının önünü açmaktadır."

"TALEPLERİMİZİ ALMAK İÇİN MECLİS'E YÜRÜYECEĞİZ"

Dördüncü taleplerinin belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışmak olduğunu ifade eden Ulusoy, 1 Temmuz'da Meclis'e yürüyeceklerini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Büyük Öğretmen Yürüyüşü 25 Haziran'da İstanbul'dan başladı. Bugün yürüyüşümüzün 3. günü ve arkadaşlarımız tüm engelleme çabalarına rağmen yollardalar. Kalbimiz ve aklımız onlarla. Meslektaşlarımız 1 Temmuz'da Ankara'da olacaklar. Onları büyük bir coşkuyla karşılayacağız. Emekten, eğitimden, gelecekten yana olan tüm dostlarımızı, aileleri, öğrencileri yanımızda olmaya çağırıyoruz. 1 Temmuz'da taleplerimize geçerli bir yanıt almak için Meclis'e yürüyeceğiz. Tüm bu talepleri ortaya koyarken edilgen konumda olmak istemiyoruz."

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber