Lokman Hekim Üniversitesinden Dünya AIDS Günü uyarısı: “Erken tanı hayat kurtarıyor”
Lokman Hekim Üniversitesi, 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında yaptığı açıklamada HIV’e ilişkin güncel bilimsel gelişmelere, erken tanının önemine ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Ofcan Oflaz, modern tedavilerle HIV’in artık yönetilebilir bir sağlık durumuna dönüştüğünü vurguladı.
Lokman Hekim Üniversitesi, Dünya AIDS Günü dolayısıyla HIV’e ilişkin farkındalık çağrısı yaptı. Açıklamada, her yıl 1 Aralık’ta anılan bu günün, HIV ile yaşayan bireylere destek olunması, kaybedilen hayatların anılması ve toplumdaki ötekileştirmenin azaltılması açısından kritik önem taşıdığı belirtildi.
“HIV ARTIK KRONİK BİR HASTALIK OLARAK YÖNETİLEBİLİYOR”
Dr. Öğr. Üyesi Ofcan Oflaz, HIV’in erken dönemde belirti vermeden ilerleyebildiğini, bu nedenle düzenli testlerin hayati olduğunu ifade etti. Modern tedavilerin virüsün çoğalmasını baskılayarak HIV’i yönetilebilir kronik bir duruma dönüştürdüğünü belirten Oflaz, şunları söyledi:
“Hastalığın kesin bir tedavisi olmasa da günümüzde kullanılan ilaçlar sayesinde HIV ile yaşayan bireylerin yaşam beklentisi neredeyse normal seviyelere ulaştı. Erken tanı ve düzenli takip tedavinin başarısını belirleyen en kritik iki unsur.”
YENİ NESİL KORUYUCU İLAÇLAR: LENACAPAVİR
Oflaz, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2025 yılı yazında erişime açtığı uzun etkili Lenacapavir (LEN) ilacına da dikkat çekerek, PrEP kapsamındaki bu yeni seçeneğin yılda yalnızca iki kez uygulanmasıyla yüksek koruma sağladığını vurguladı. CDC’nin verilerine göre Lenacapavir’in HIV riskini yüzde 95–100 oranında azaltabildiği ifade edildi.
Açıklamada, modern tedavilerin en önemli kazanımlarından biri olan B=B (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) ilkesinin bilimsel olarak doğrulandığı hatırlatılarak:
“Virüs düzeyinin tespit edilemez seviyeye indiği bireylerde cinsel yolla bulaş gerçekleşmez.”
denildi.
KÜRESEL EŞİTSİZLİKLER DEVAM EDİYOR
UNAIDS ve WHO verilerine göre dünyanın birçok bölgesinde tedaviye erişim artarken, bazı bölgelerde hâlâ ciddi eşitsizlikler bulunuyor. Yeni vakaların azaltılması için erken tanı, test hizmetlerine erişimin artırılması ve toplum temelli çalışmaların sürmesi gerektiği vurgulandı.
“PSİKOLOJİK DESTEK TEDAVİNİN BİR PARÇASIDIR”
HIV tanısının ardından bireylerde yoğun kaygı, belirsizlik ve sosyal izolasyon yaşandığını belirten Oflaz, psikolojik desteğin tedaviye uyumu artırdığına dikkat çekti:
“Damgalanma korkusu bireyin hem tedavi sürecini hem de sosyal yaşamını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle sağlık çalışanlarından aileye, toplumdan kurumlara kadar herkesin destekleyici tutum sergilemesi büyük önem taşıyor.”
HIV ile yaşayan bireylerin ayrımcılıktan uzak, onurlu bir yaşam hakkına sahip olduğu hatırlatılarak, sağlık hizmetlerine eşit erişim ve gizliliğin korunmasının temel insan hakkı olduğu vurgulandı.
STK’LARIN ROLÜ KRİTİK
Açıklamada sivil toplum kuruluşlarının doğru bilgilendirme, savunuculuk, hukuki destek ve psikososyal danışmanlık alanlarında önemli bir boşluğu doldurduğu, toplumdaki önyargıları azaltmada etkili olduğu ifade edildi.
LOKMAN HEKİM SAĞLIK GRUBU: “MÜCADELENİN PARÇASIYIZ”
Üniversite, Dünya AIDS Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada toplumun bilinçlendirilmesi, erken tanı oranlarının artırılması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için çalışmalarına devam edeceklerini belirtti:
“HIV’e karşı verilen mücadelede farkındalık, dayanışma ve bilimsel bilgi en güçlü araçlardır.”