Kamp severler için Ankara’da bir cennet! Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı

Ankara’nın hemen yanı başında yer alan Soğuksu Milli Parkı, zengin bitki örtüsü, yaban hayatı, termal kaynakları ve tarihi dokusuyla dört mevsim doğayla iç içe bir kaçış rotası sunuyor.

Ankara’nın kuzeybatısında, Kızılcahamam ilçe sınırlarında konumlanan Soğuksu Milli Parkı, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için yılın her döneminde eşsiz manzaralar sunan bir doğa sığınağıdır. 19 Şubat 1959’da milli park ilan edilen bu bölge, barındırdığı zengin biyolojik çeşitliliğin yanı sıra jeolojik yapısı, ekosistemi ve tarihi dokusuyla da dikkat çeker.

ŞEHRE BU KADAR YAKIN, DOĞAYA BU KADAR YAKIN

Ankara şehir merkezine yaklaşık 78-80 kilometre, Kızılcahamam ilçe merkezine ise yalnızca 2 kilometre uzaklıkta bulunan Soğuksu Milli Parkı, kolay ulaşımı sayesinde hafta sonları ya da kısa süreli tatillerde vatandaşların uğrak noktası haline gelmiş durumda. Ankara-İstanbul karayolu üzerinden rahatlıkla ulaşılan park, toplu taşıma ile gelmek isteyenler için de alternatif sunuyor. EGO’nun 527 numaralı hattı, günde dört sefer ile Ulus’tan doğrudan parka ulaşım sağlıyor.

Toplamda bin 187 hektarlık geniş bir alana yayılan Soğuksu Milli Parkı, hem koruma altına alınmış doğal bir yaşam alanı hem de çeşitli sosyal ve turistik faaliyetlerin gerçekleştirilebildiği bir rekreasyon bölgesi. Parkın yalnızca üçte biri halkın kullanımına açıkken, geri kalan kısmı doğal yaşamı koruma amacıyla kapalı tutuluyor. Bu sayede bölgedeki ekosistem, insan müdahalesine rağmen sürdürülebilirliğini büyük ölçüde koruyabiliyor.

FLORANIN ZENGİNLİĞİ: SARIÇAMDAN MEŞEYE

Soğuksu Milli Parkı, Avrupa-Sibirya floristik bölgesine özgü bitki çeşitliliğiyle dikkat çeker. Orman dokusunun büyük bölümünü oluşturan sarıçam ağaçları (yüzde 65), bölgeye karakteristik bir görünüm kazandırırken, karaçam, göknar ve meşe gibi diğer ağaç türleri de parkın yeşil dokusuna zenginlik katmaktadır. Bu zengin bitki örtüsü, yıl boyunca farklı mevsimlerde yeşilin ve kahverenginin onlarca tonuna ev sahipliği yapıyor. Özellikle sonbaharda park, renk cümbüşüyle kartpostallık manzaralar sunuyor.

YABAN HAYATININ SESSİZ TANIKLARI

Milli park, yalnızca bitki çeşitliliğiyle değil, hayvan türleri bakımından da oldukça zengin. Park sınırları içerisinde kara akbaba, kartal türleri gibi nesli tehdit altındaki yırtıcı kuşlar gözlemlenebiliyor. Ayrıca kızıl geyik, karaca, boz ayı, kurt, altın çakal, tilki, gelincik, sincap, tavşan ve yaban domuzu gibi memeli hayvanlar da bu doğal yaşam alanında kendilerine yer bulmuş durumda.

Kuş gözlemciliği açısından da önemli bir bölge olan Soğuksu, yaklaşık 160 farklı kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Bu özellik, parkı yalnızca doğaseverlerin değil, aynı zamanda bilim insanlarının ve akademisyenlerin de ilgisini çeken bir araştırma sahasına dönüştürüyor.

Soğuksu Milli Parkı’nın en dikkat çeken projelerinden biri de 2009 yılında kurulan Kara Akbaba Gözetleme ve Besleme İstasyonu. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kara akbabaların korunmasına yönelik önemli çalışmalara ev sahipliği yapan bu istasyon, Kayabeleni Tepesi’nin eteklerinde konumlanıyor ve türün sürdürülebilirliği için örnek teşkil eden uygulamalara sahne oluyor. Yanık Sırtı’ndaki besleme istasyonu ise, bu kuşların sürdürülebilir yaşamı için hayati önem taşıyor.

JEOLOJİK VE TERMAL ZENGİNLİK

Volkanik bir geçmişe sahip olan park arazisi, andezit, bazalt, tüf ve aglomera gibi kayaçlarla şekillenmiş durumda. Bu jeolojik yapı yalnızca görsel bir zenginlik sunmakla kalmıyor, aynı zamanda parkın termal kaynaklarının oluşmasına da zemin hazırlamış.

Soğuksu Milli Parkı, adını aldığı sıcak ve soğuk su kaynaklarıyla aynı zamanda bir termal turizm destinasyonu. Park çevresinde yer alan termal oteller ve kaplıcalar, şifa arayan ziyaretçiler tarafından yılın her döneminde rağbet görüyor.

DOĞAYLA BAŞ BAŞA ETKİNLİKLER

Parkta gerçekleştirilebilecek aktiviteler arasında doğa yürüyüşleri, hiking, trekking, kampçılık, kuş gözlemciliği, dağcılık ve foto safari gibi pek çok doğa sporu yer alıyor. 16 kilometre uzunluğundaki yürüyüş parkurları, farklı zorluk seviyelerine göre düzenlenmiş durumda. Osmandede Tepesi’nin kuzeybatısında ise dağ tırmanışları için özel olarak belirlenmiş rotalar bulunuyor.

TARİH VE DOĞANIN BULUŞTUĞU NOKTA: ATATÜRK ÇAMI

Soğuksu Milli Parkı yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tarihî değeriyle de öne çıkıyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında parkı ziyareti sırasında dinlendiği çam ağacı, günümüzde "Atatürk Çamı" olarak biliniyor ve korunuyor. Her yıl 18 Temmuz’da bu anlamlı noktada “Atatürk Günü” kapsamında anma etkinlikleri gerçekleştiriliyor.

MODERN TESİSLER VE ZİYARETÇİ ALTYAPISI

Ziyaretçilere kapsamlı bir deneyim sunan parkta, doğa müzesi, tanıtım merkezi, konuk evi, gazino, iki farklı restoran, bir büfe, 80 yatak kapasiteli otel ile 300 yataklı bir termal konaklama tesisi hizmet veriyor. Ayrıca 500 kişilik açık hava tiyatrosu, geniş piknik alanları, kamp alanları, yürüyüş yolları, şömineler, çeşmeler ve umumi tuvaletler gibi sosyal tesisler de ziyaretçilere hizmet veriyor. Her yıl yaklaşık 12 bin kişinin kamp yapabildiği parkta, günübirlik ziyaretçiler için de uygun alanlar mevcut.

Parkın kuzeyinde yer alan fosil ağaç bölgesi, yaklaşık 10-12 milyon yıl önceki volkanik aktiviteler sonucu oluşmuş taşlaşmış ağaç kalıntılarını barındırıyor. Bu doğal oluşumlar, hem jeolojik hem de paleontolojik açıdan büyük önem taşıyor ve parkın bilimsel değerini artırıyor.

Soğuksu Milli Parkı, doğayla baş başa kalmak isteyen herkes için bir vaha niteliğinde. Ankara’ya olan yakınlığı, zengin doğal yapısı, iklimsel avantajları ve sosyal donatılarıyla hem günübirlik ziyaretçiler hem de uzun soluklu tatilciler için benzersiz bir deneyim sunuyor.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber