Kahramankazan'da on yıl aradan sonra kavun hasadı başlıyor!

On yıldır tarlarda çürüyen Kahramankazan kavunu, belediyeler ve bilimsel yöntemlerle yeniden üretime kazandırıldı. 30 Ağustos’ta “Kavurma Festivali” ile tüketicilerle buluşacak.

Yaklaşık on yıldır hastalıklar ve kuraklık nedeniyle tarlalarda çürüyen Kahramankazan kavunu, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ve Kahramankazan Belediyesi öncülüğünde yeniden üretime kazandırılıyor. Proje, Koordinatör Mahmut Yılmaz ve Ankara kültürünün hafızası Seyfettin Aslan’ın katkılarıyla yürütülüyor.

Bir zamanlar Ankara'nın en özel lezzetlerinden biri olan Kahramankazan kavunu, Fusarium solgunluğu, halk arasında "kavun sineği" olarak bilinen zararlı böcekler ve kuraklık nedeniyle uzun yıllar üreticiye zarar verdi. Olgunlaşma döneminde yaşanan hastalıklar, tarlalarda kavunların çürümesine yol açarken, tüketiciler de kendine has tadı ve aromasıyla bilinen coğrafi işaretli kavundan mahrum kaldı.

"ÖNCE KAVUN KURTARILACAK, SONRA ÇİFTÇİ BİLİNÇLENDİRİLECEK"

Kahramankazan Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü öncülüğünde, Ankara Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle başlatılan projede, ata tohumları bilimsel yöntemlerle toprakla buluşturuldu. Düzenli ilaçlama ve hastalıklı ürünlerin tarladan uzaklaştırılmasıyla yürütülen çalışmalar ilk olumlu sonuçları verdi. Deneme ekiminde kullanılan yaklaşık 5 dönümlük alanda yetiştirilen kavunlar, 30 Ağustos’ta Kahramankazan’da yapılacak “Kavurma Festivali” ile tüketicilerle buluşacak.

COĞRAFİ İŞARETLİ BİR KÜLTÜREL DEĞER

Kahramankazan Kavunu, 24 Mayıs 2021’de coğrafi işaret alarak tescillendi. Kalın kabuğu, arkası mühürlü yapısı, uzun raf ömrü ve eşsiz aromasıyla sadece bir tarım ürünü değil, Ankara'nın kültürel mirasının da parçası olarak öne çıkıyor.

Ankara Kültürünü Tanıtma Vakfı Başkanı Seyfettin Aslan, kavunun kışa dayanıklı yapısının ve Anadolu’nun hafızasındaki özel yerinin altını çizerek, “Bu değerimizi yaşatmak boynumuzun borcu.” dedi.

Proje Koordinatörü Mahmut Yılmaz ise, “Biz bu süreci haftalık kayıtlarla takip ettik. İlk hedefimiz ürünün başarıyla ortaya çıkması, asıl amacımız ise tohum üretmek ve coğrafi işaretli bu değerimizi kaybetmemek. Neredeyse kaybolan ata tohumunu yeniden Kazanımıza ve ülkemize kazandırıyoruz. Bu yıl hem şekil hem tat olarak özlediğimiz Kahramankazan kavununa kavuşacağız.” ifadelerini kullandı.

Seyfettin Aslan ayrıca, Türklerin Orta Asya’dan kavun ve diğer meyve çekirdeklerini getirdiğini belirterek, “Yanlış uygulamalar yerine düzenli ilaçlama ve hastalıklı ürünlerin yok edilmesiyle Ankara’nın değerlerine sahip çıkıyoruz. Kavun, Ankara’nın 10 meyvesi arasında en özel parça olacak.” dedi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber