Başkentin kalbinde tarih ve gelişim: Kahramankazan'ın çok katmanlı kimliği

Kahramankazan'ın yakın tarihindeki en belirgin kırılma noktası, 15 Temmuz askerî darbe girişimi sırasında gösterdiği "kahramanlık" olmuştur. O gece darbecilere karşı gösterilen dirençte 9 kişi hayatını kaybetmiş ve 92 kişiye gazi unvanı verilmiştir. Bu fedakarlık ve kahramanlık ruhu nedeniyle, ilçenin adı 25 Ekim 2016 tarihinde kabul edilen kanunla resmi olarak Kahramankazan olarak değiştirildi. İlçe, 1961'de bucak merkezi, 1971'de belediye, 1987'de ilçe ve 2004'te metropol ilçe olarak belirlenerek idari gelişimini tamamladı.

AKINCI OVASI'NDAN GELEN ANTİK İZLER

Coğrafi konumu itibarıyla İç Anadolu Bölgesi ile Batı Karadeniz bölümünü ayıran Köroğlu Dağları'nın güney uzantılarında yer alan Kahramankazan, Akıncı Ovası üzerine kuruldu. İlçe, Karasal iklimin hüküm sürdüğü ideal bir doğaya sahip. İlçenin kurulu olduğu bölge, eski çağlardan beri yerleşim yeri olma özelliğini korumuş ve yapılan kazılarda ortaya çıkan bulgular, ilçenin tarih müzesi niteliğinde olduğunu gösteriyor. Örneğin, Karalar Mahallesi'ndeki Asarkaya Kütlesi, Klasik Çağ'da askeri bir garnizon olarak kullanıldığı düşünülen, çevresi surlarla çevrili bir alandır ve burada kral mezarları dahil birçok tarihi eser mevcut.

İlçeye bağlı Bitik Mahallesi'nde yer alan Bitik Höyüğü'nde yapılan kazılarda ise tarih Bakır Çağı'na kadar inen katmanlara ulaşılmıştır. 1942 yılında yapılan kazılarda en alt katmandan başlayarak Bakır Çağı, Hitit ve Klasik Çağı yerleşme katları tespit edilmiş; çok renkli seramikler ve Eti Mimarisi'ne ait bölümler ortaya çıkarıldı. İlçenin bilinen en eski isimleri ise "Mürted Ovası" ve "Murtaza Abad"dır. Kahramankazan ve çevresi, 1127'de Türk hâkimiyetine girmiş, 1402'deki Ankara Savaşı'ndan sonra kısa bir Moğol hâkimiyeti görmüş ve 1414'ten itibaren yeniden Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı'nın 1463 yılı Ankara tahrir defterinde "Mürted Ovası" olarak geçen ilçe bünyesinde o dönemde 67 köy ve mezra bulunmaktaydı. Günümüzde Osmanlı döneminden kalma vakıf külliyeleri, camiler ve köy çeşmeleri de korunuyor.

TARIM, HAYVANCILIK VE MARKALAŞAN SANAYİ MERKEZİ

Kahramankazan'ın geleneksel geçim kaynağını tarım ve hayvancılık oluşturur. İlçe topraklarının büyük bir bölümü düz ve verimli olup, ekili alanlarda en büyük pay tahıllara (buğday, arpa, yulaf) aittir. Endüstri bitkilerinden olan şeker pancarı da önemli bir yer tutuyor. Özellikle Ova Kavunu, ilçe tarımında marka haline gelmiş ve ünü ülke geneline yayılmıştır. Kavun, özellikle çevre iller ve Batı Karadeniz Bölgesi'nden gelen tüccarlar aracılığıyla pazarlanmakta, son yıllarda kurulan kavun pazarıyla da değeri artmaktadır. Hayvancılıkta ise süt inekçiliği, büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği, tavukçuluk ve arıcılık yaygın olarak yapılmaktadır. Modern ve hijyenik şartlarda kesim yapan mezbaha ile ürünler doğrudan tüketiciye sunulmakta.

Ankara'ya yakınlığı ve TEM Otoyolu üzerinde bulunması sayesinde sağlanan ulaşım kolaylığı, ilçenin ekonomik yapısını son yirmi beş yılda radikal bir şekilde değiştirmiştir. 1970'li yıllardan sonra başlayan sanayi tesisleşmesi, özellikle Saray ve Fatih Mahallesi çevresinde yoğunlaşmıştır. Saray Mahallesi, resmi olarak organize sanayi bölgesi olmamasına rağmen, iş hacmi ve çalışan sayısı bakımından Türkiye'deki birçok organize sanayi bölgesinden daha büyük bir potansiyele sahiptir. Günümüzde ilçe, çelik konstrüksiyon, makina imalatı, petrol ürünleri, gıda, kimya ve nakliyat gibi sanayi dallarının yanı sıra, TUSAŞ dahil olmak üzere, iç ve dış piyasaya üretim yapan 4100 civarında fabrika ve işletmeye ev sahipliği yapılıyor. Bu hızlı sanayileşme ve ticaret gelişimi, çevre il ve ilçelerden yoğun göç almasına, nüfus artışına ve modern bir kentleşmeye yol açarak Kahramankazan’ı Başkent Ankara’nın cazibe merkezlerinden biri haline getirmiştir.