İYİ Parti Ankara Milletvekili Arslan'dan Papa'nın sözlerine tarihi cevap!

İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, Papa ve ruhbanların ayinlerinde “Kutsal Topraklar” olarak andığı yerlerin Türk toprakları olduğunu ve Türk milletine ait bulunduğunu vurgulayarak, son dönemde yaşanan gelişmeleri “Egemenliği Paylaşma Hastalığının” kepazelikleri olarak nitelendirdi. Arslan, Türkiye’yi yönetenlerin uluslararası arenada şahsi itibar uğruna ilkeleri paspas ettiğini savunarak, etnik ve dini kimliklerle egemenlik paylaşma planının tıkır tıkır işlediğini belirtti.

“PAPA ZİYARETİ’NDEN BARZANİ HADSİZLİKLERİNE"

Arslan, konuşmasında güncel olaylara değinerek, “Papa’nın sözde ziyareti, emperyalizmin aparatı olduğu tüm dünya tarafından bilinen bir terör örgütüyle yürütülen kirli süreç, Barzani’nin hadsizlikleri, karasularımızda ‘Gölge Filo’ savaşları, Suriye’de oluşan tablo ve eşit yurttaşlık anlatıları bu planın en büyük delilidir.” dedi.

Milletvekili, Türkiye’de son yıllarda yapılan işler ve göz yumulan hadiselerin dünya siyasetinde etki inşa etmekten ziyade endişe ve korkuları zihinlerden hayata taşıdığını ifade etti.

TARİHİN BU NOKTASINDA KADİM ESASLARA DÖNÜŞ ŞART

Bu durumun şüphe nöbetleri veya yarım yamalak görme problemlerinden değil, tarihin bu noktasında kadim esaslara ve mevcut şartlara göre hareket edilmemesinden kaynaklandığını belirten Arslan, “Türkiye Cumhuriyeti’ne nevzuhur bir ülke, alelade bir Sykes-Picot ürünü muamelesi yapılmasına müsaade edildikçe bu yaşanmaya devam edecek” uyarısında bulundu.

Hikayeyi terse çevirecek iradeyi göstermek için egemenlik ve bağımsızlık şuurunun farkında olunması gerektiğini vurgulayan İYİ Parti Milletvekili, üzülerek bugün bu farkındalığı ortadan kaldıracak adımların atıldığını dile getirdi.

“SÖMÜRGE VALİSİ GİBİ KONUŞAN TOM BARRACK VE ETNİKÇİ TERÖRİSTLER HAFIZAMIZI DİRİ TUTUYOR”

Arslan, uluslararası arenada Türkiye'ye yönelik açıklamalarda bulunan Tom Barrack ile çeşitli etnik temelli örgüt temsilcilerinin beyanlarının, dikkatle değerlendirilmesi gereken bir tabloyu ortaya koyduğunu belirterek, uluslararası siyaset ve dış politikada yaşananların geleceğe yönelik olsa da geriye bakmayı gerektirdiğini söyledi.

“Uluslararası siyaset ve dış politikada yaşananlar geleceğe yönelik olsa da, ne yapıldığını ve hangi mücadelenin verildiğini anlamak için geriye bakmak gerekir” diyen milletvekili, 18. ve 19. yüzyıl Balkanları’nı, “Kutsal Yerler Sorunu İcat Edilen” Kırım Harbi’ni ve arka arkaya çıkarılan “Rum Milleti-Ermeni Milleti-Yahudi Milleti Nizamnameleri'ni bugünün aynasıyla okumak mecburiyetinde olduğumuzu ifade etti.

"TARİHİMİZ TAHRİF EDİLİYOR BUGÜNÜ VE YARINLARI ZİLLETE KURBAN ETMEYELİM"

Tüm bunların sonuçlarını doğru değerlendirip bugünkü hadiseler karşısındaki tutumu buna göre belirlememiz gerektiğini vurgulayan Arslan, “Tarihimiz tahrif edilirken, bugünü ve yarınları zillete kurban etmemiz murat ediliyor.” dedi.

Arslan, "Sığ ve sathi yaklaşımlar tarih şuurunu körelttiği gibi, ülkemizin stratejik çarpanlarının ve uluslararası siyasetteki potansiyel gücünün de önüne set çekiyor. Malazgirt, Çaldıran, Milli Mücadele, İsyanlar ve İstiklal Mahkemeleri'ne yönelik gerçekdışı beyanların sebebi bu. Ölüm kalım mücadelesi veren, fedakar ve kahraman bir nesle sövüp saymanın dayanılmaz hafifliği de buradan geliyor. Bizden istenen şey; sonradan kuşanılan kılıçlarla, Türk milletinin mübarek değer ve sembollerinin yere atılmasına rıza göstermemiz. Bu sayede, içi boş olmaktan öteye geçmeyen toprak bütünlüğü garantilerine, ucube refah ve kalkınma sözlerine kıymet biçilecek, ezeli Şark Meselesi’nin varlığı unutturulacaktır.” diye konuştu.

Bugün büyükelçi pozu kesen proje sahiplerinin ve sureti bizden görünen gayretli öğrencilerin sözlerinin bu çerçevede okunması gerektiğini söyleyen milletvekili, Şark Meselesi’nin daimi proje koordinatörleri ve ezberi sağlam sadık öğrencilerinin Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kendi çizdikleri yeni bir mukadderat anına sürüklemek istediğini belirtti.

“İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY..."

Bu süreçte sloganların uçucu tabiatına ve günlük tartışmaların yüzeyselliğine kapılmadan hareket etmek gerektiğini vurgulayan Arslan, “İhtiyacımız olan şey; güçlü ve derin köklere sahip tarihsellik, nerede durduğumuza dönük sağlam bir bilinç ve bizden öncekilerden devraldığımız mücadele azmidir” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun bu şuur ve hassasiyetlerle yaptığı konuşmaların Şark Meselesi’ne karşı örülen milli ve manevi hattın işaretleriyle dolu olduğunu hatırlatan milletvekili, “Genel Başkanımız, zaferlerin sahibi Türk milletinin, geleceğin de sahibi olacağını söylüyor.” ifadelerini kullandı.

Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türk vatanını, başka ülkelerin nüfuz alanı olarak görenlerin, "Egemenliği Paylaşma Rüyaları", "Şark Meselesi'ne Gönüllü Kulluk Vazifeleri" belki tedavi edilemez. Ancak, Sayın Müsavat Dervişoğlu'nun ördüğü hatta boğulmaları ve tarihin çöplüğüne yollanmaları kaçınılmaz olacaktır!"