Eski TEB Başkanı Domaç’tan net mesaj! "Eczacılık sadece ilaç dağıtımı değil, halk sağlığının ışığıdır”

Eski Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Eczacı Mehmet Domaç, eczacılığın sadece ilaç dağıtımıyla sınırlı kalmayan bir meslek olduğunu belirterek, “Eczacılık, doğrudan halka hizmet eden, sürekli yenilenen ve gelişen bir alandır.” dedi.

Eski TEB Başkanı Eczacı Mehmet Domaç, yarım asırlık eczacılık birikimini topluma kazandırmak amacıyla hayata geçirilen müze projesini ve eczacılık mesleğinin geleceğini Yeni Ankara’ya anlattı.

“ECZACILIK, GEÇMİŞTEN GELECEĞE UZANAN BİR BİLİM”

Domaç, yaklaşık yarım asırdır eczacılıkla ilgili malzemeleri toplayarak bir müze ortamında sergilediklerini söyleyerek, “Yaklaşık 45 yıldır eczacılıkla ilgili çeşitli malzemeleri topluyoruz. Bu malzemeleri buraya getirip sergiledik. Eczacılar Birliği’nin eski başkanı, bunların artık müze olarak sergilenebileceğini söyledi. İlaçların içinde doğal bitkilerden elde edilen etken maddeler bulunuyor. Eczacılık, günün koşullarına göre değişerek devam eden bir meslektir. Daha çok bireylerin sağlığına hizmet etmeyi amaçlayan bir sağlık alanıdır. Günümüzde eczacılık, hastayla doğrudan ilgilenen bir meslek haline gelmiştir ve aynı zamanda ilaç üretimiyle de ilgilenmektedir. Şu anda eczacılık alanında biyoteknoloji ve nanoteknoloji üzerine birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalar giderek gelişiyor. Yeni ilaçlar ortaya çıkıyor, nadir hastalıkların tedavisine yönelik ilaçlar gen teknolojisiyle üretiliyor.” ifadelerine yer verdi.

“ECZACILIK, HALK SAĞLIĞINA IŞIK TUTAN BİR MESLEK”

Eczacılığın yalnızca ilaç dağıtımıyla sınırlı olmadığını, insan sağlığını korumak ve geliştirmek adına sürekli yenilenen bir bilim alanı olduğunu vurgulayan Domaç, şunları kaydetti:

“Eczacılık mesleği, halk sağlığını korumak ve geliştirmek için çaba harcıyor. İnsan yaşamını kolaylaştırmak, uzatmak ve hastalıklara çare bulmak amacıyla çalışan bir meslektir. Eczacılık, doğrudan halka hizmet eden, sürekli yenilenen ve gelişen bir alandır. Meslek, her zaman kendini tazeler ve yeniliklere ayak uydurur. Böyle bir müzenin kazandırılması hem toplum için yararlıdır hem de geçmişe ve geleceğe ışık tutan bir eğitim alanı oluşturur.”

“MÜZELER SADECE SERGİ DEĞİL, TOPLUMSAL DEĞERLERİN YANSIMASIDIR”

Domaç, müzelerin yalnızca geçmişi sergileyen alanlar olmadığını, aynı zamanda toplumun değerlerini yansıtan ve bireylerin gelişimine katkı sağlayan önemli eğitim merkezleri olduğuna işaret ederek, “Bu eğitim alanı, insanların gelişmesine katkı sağlamak ve onların geçmişte neler yaşandığını, gelecekte neler olabileceğini öğrenmelerine yardımcı olmak için oluşturulmuştur. Müzeler, topluma hangi değerlere sahip çıkıldığını ve hangi değerlerin önemli olduğunu göstermek amacıyla yapılan yerlerdir.” şeklinde konuştu.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber