EGO'da ses yok, devlette iş yok! Görme engelliler ne istiyor, neyle uğraşıyor?
Altınokta Körler Derneği Genel Başkanı Yusuf Dugan, 15 Ekim Beyaz Baston Körler ve Güvenlik Günü’nde görme engellilerin yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini anlattı.
Her yıl 15 Ekim, dünya genelinde “Beyaz Baston Körler ve Güvenlik Günü” olarak farkındalık etkinlikleriyle kutlanıyor. Görme engellilerin bağımsızlığının ve özgürlüğünün simgesi haline gelen beyaz bastonun hikayesi ise 1921 yılına, Londra’ya uzanıyor. Trafik kazası sonucu görme yetisini kaybeden fotoğraf sanatçısı James Biggs, çevresindekilerin kendisini fark edebilmesi için bastonunu beyaza boyadı. Bu basit ama anlamlı hareket, yıllar içinde tüm dünyaya yayılarak görme engellilerin güvenli hareketinin sembolü haline geldi.
Altınokta Körler Derneği Genel Başkanı Yusuf Dugan, 15 Ekim Beyaz Baston Körler ve Güvenlik Günü kapsamında Yeni Ankara’ya konuştu. Dugan, Türkiye’de ve Ankara özelinde görme engellilerin karşılaştığı temel sorunlara, eğitim ve istihdamdaki engellere, erişilebilirlik alanındaki eksikliklere ve toplumun farkındalık düzeyine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
EN BÜYÜK SIKINTI ERİŞİLEBİLİRLİK
Dugan, görme engellilerin teknolojiyi daha fazla kullanmasıyla birlikte bazı alanlarda hayatlarının kolaylaştığını ancak buna rağmen sorunların azalmadığını belirtti. Özellikle erişilebilirlik konusunun halen en büyük sıkıntılardan biri olduğunu vurgulayan Dugan, belediyelerle yürütülen çalışmalar sayesinde belirli iyileşmeler yaşandığını söyledi. Ancak bu gelişmelerin yeterli olmadığını ifade eden Dugan, birçok binada rampaların uygun yapılmadığını, asansörlerin ölçülerinin engellilere göre düzenlenmediğini ve tuşlarda kabartma veya sesli sistemlerin bulunmadığını dile getirdi. Bu eksikliklerin hem görme engelliler hem de tekerlekli sandalye kullanıcıları için ciddi sorunlar yarattığını belirtti.
“EĞİTİMDE OKUTMAN KALİTESİ BÜYÜK BİR SORUN”
Eğitim alanındaki sıkıntılara da değinen Dugan, sınavlarda kendilerine okutman görevlendirildiğini ancak okutmanların yeterli eğitimden geçmediğini söyledi. Okutmanların noktalama, telaffuz ve vurgu konusunda yeterli donanıma sahip olmamasının, sınav sırasında büyük dezavantaj oluşturduğunu belirtti. “Telafuz etmesi, okuması, noktasıyla virgülüyle birlikte çok önemli. İyi bir okutmana denk gelmezseniz hem zaman kaybediyorsunuz hem dilini yerine göre anlayamıyorsunuz. Bu da büyük bir sıkıntı oluyor.” diyen Dugan, okutmanların özellikle yeterli eğitimlerden geçerek seçilmesi gerektiğini vurguladı.
“İŞE ALIMLAR ÇOK YETERSİZ”
İstihdam konusuna dikkat çeken Dugan, devlet kurumlarında engelliler için belirlenen yüzde 3’lük kotaya rağmen alımların yetersiz olduğunu ifade etti. Eskiden yılda iki kez yapılan e-KPSS atamalarının artık çok sınırlı sayıda gerçekleştirildiğini belirten Dugan, “Bu yıl sadece 2 bin 400 kişi atandı. Oysa bu sayı 5 bine, hatta 10 bine çıkarılsa, daha düşük puan alan adaylar da iş bulma şansına sahip olurdu.” dedi. Dugan, engelli işsizliğinin ciddi bir sorun olduğunu vurgulayarak en acil isteklerinin istihdam alanında olduğunu kaydetti.
“ANKARA’DA SESLİ SİSTEMLER 4 YILDIR ÇALIŞMIYOR”
Ankara özelinde de değerlendirmelerde bulunan Dugan, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ulaşım araçlarındaki sesli anons sistemlerinin 4 yıldır çalışmadığını söyledi. Bu konuda ABB Başkanı Mansur Yavaş ve belediye yetkilileriyle defalarca görüştüklerini belirten Dugan, sistemin bir türlü devreye alınamadığını ifade etti. “Otobüste ‘gelecek durak’ uyarısı yapılmadığı için, görme engelli bir yolcu nerede ineceğini bilemiyor.” dedi.
SARI TAKİP ÇİZGİSİ KONUSUNDA UYARI
Başkentteki erişilebilirlik çalışmalarıyla ilgili olarak, belediyenin sarı takip çizgilerinde son yıllarda iyileşmeler yaptığını belirten Dugan, eskiden plastik olan çizgilerin artık daha dayanıklı hale geldiğini söyledi. Ancak bazı kaldırımlarda makineyle çizilen yüzeylerin bastonla hissedilemediğini, bunun da görme engelliler için ciddi bir tehlike oluşturduğunu dile getirdi. Ayrıca esnafın masa ve sandalyelerini takip çizgilerinin üzerine koyduğunu, araçların da çizgilerin üzerine park ettiğini belirten Dugan, vatandaşlara bu konuda daha duyarlı olmaları çağrısında bulundu.
“BEYAZ BASTON BİZİM GÖZÜMÜZDÜR”
Beyaz bastonun görme engelliler için sadece bir araç değil, aynı zamanda güven ve özgürlük simgesi olduğunu vurgulayan Dugan, “Beyaz baston bizim gözümüzdür. Elinde baston olmayan birine çarpıldığında insanlar tepki gösterebiliyor ama baston görünce en azından görme engelli olduğunuzu karşı taraf biliyor. Baston, hem bizim hem de çevremizdekilerin güvenliği için çok önemli.” diyerek sözlerini tamamladı.