Edebiyat sahnede, müzik pistte: 17 Ekim'in en çok konuşulan altı etkinliği Ankara'da

Takvimler 17 Ekim Cuma'yı gösterdiğinde, Ankara'nın karanlık basan sahnelerinde altı farklı sır aydınlanmayı bekliyor. Bu akşam, sadece müzik ve eğlence vaat edilmiyor; aynı zamanda felsefe, ironi ve edebiyatın en derin çatışmaları da izleyicinin ruhuna fısıldanıyor.

Bir yanda Sabahattin Ali’nin ölümsüz romanı, ilk kez bir tiyatro sahnesinde içimizdeki şeytanları ifşa ederken; diğer yanda sıradan bir Urfalı, Marcus Aurelius'un binlerce yıllık düşüncelerini Route Ankara'nın tozlu sahnesine taşıyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Dilhan Şeşen ve 90'ların grubu nostalji rüzgârları estiriyor. Ankara’da bu Cuma, bir etkinlikten çok, bir keşif yolculuğuna çıkmaya hazır olun.

DİLHAN ŞEŞEN, KULÜP MÜJGAN SAHNESİNDE

Türk müziğinin beğenilen seslerinden Dilhan Şeşen, 17 Ekim Cuma akşamı saat 21.45'te Kulüp Müjgan'da sahne alacak. Sanatçı, bu özel gecede hem geçmişten günümüze uzanan nostaljik şarkıları hem de güncel repertuvarından seçkin parçaları dinleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Sahnesindeki samimi ve içten atmosferiyle tanınan Dilhan Şeşen'in, müzikseverlere keyifli ve unutulmaz bir akşam yaşatması bekleniyor.

BİZİMKİLER" GRUBU, VİBE İNCEK'TE SAHNE ALIYOR

90'lı yılların kült televizyon dizisi "Bizimkiler"den adını alan müzik grubu, 17 Ekim Cuma akşamı saat 22'de Vibe İncek'te sahne alacak. Grup, dinleyicilerle buluşmaya hazırlanırken, sahnesinde enerjik bir performans sergilemesi ve 90'lı yılların ruhunu yansıtması bekleniyor. Müzikseverler, grubun performansını izlemek için belirtilen saatte Vibe İncek'e davetlidir.

SABAHATTİN ALİ'NİN ÖLÜMSÜZ ESERİ "İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN" SAHNEDE

Edebiyatımızın önemli isimlerinden Sabahattin Ali'nin klasikleşmiş romanı "İçimizdeki Şeytan", ilk kez tiyatro sahnesine taşınıyor. Oyun, 17 Ekim Cuma akşamı saat 20'de Yenimahalle 4 Mevsim Tiyatro Salonu'nda izleyicilerle buluşacak.

"Yaşamak ve âşık olmak ne güzel şey!" sloganıyla tanıtılan bu yapım, sahne performansı ve yönetimiyle kısa sürede dikkat çekmeyi başardı. Oyun, 2024 yılında düzenlenen Baykuş Edebiyat Dergisi Ödülleri'nde "Yılın Tiyatro Oyunu" ve "En İyi Yönetmen" ödüllerini alarak başarısını kanıtladı. Tiyatroseverler, romanın iç çatışmalarını ve aşk temasını sahne yorumuyla deneyimleme fırsatı bulacak.

OKTOBERFEST COŞKUSU SHERATON ANKARA'DA BAŞLIYOR

Sheraton Ankara, dünyanın en büyük halk festivallerinden biri olan Oktoberfest'in coşkusunu Ankara'ya taşıyor. Etkinlik, 17 Ekim Cuma günü Garden Terrace Restaurant'ta, kapı açılışı saat 15'te başlayarak gün boyu sürecek.

Katılımcıları, bu özel festivale özgü geleneksel lezzetler, içecekler ve birbirinden keyifli eğlenceler bekliyor. Müzik, dans ve yüksek enerjiyle dolu bu deneyim, Sheraton Ankara'nın Garden Teras'ının benzersiz atmosferinde gerçekleşecek. Ankaralılar, gerçek Oktoberfest ruhunu ve coşkusunu yaşamak üzere bu etkinliğe davet ediliyor.

"KENDİME DÜŞÜNCELER" TEK KİŞİLİK GÖSTERİSİ ROUTE ANKARA'DA

Ankara Route Sahnesi, 17 Ekim Cuma akşamı saat 21.30'da, alışılmışın dışında bir tek kişilik gösteriye ev sahipliği yapacak. Gösterinin adı, Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un ünlü eserine gönderme yapan "Kendime Düşünceler".

Oyun, Büyük Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un milattan önce 180'li yıllarda derlediği felsefi düşünceleri ile Urfalı Ali Rıza'nın 2024 yılında kendi çevresinden edindiği öğütleri ve ağıtları mizahi bir dille birleştiriyor. Sıradan bir karakter olan Ali Rıza, yaşadıklarını ve kendine dair düşüncelerini yöresel ve samimi bir tarzla sahneye taşıyor. Gösteri, hayatta kalma mücadelesi veren sıradan bir insanın iç dünyasını, tarihi bir felsefe eseriyle karşılaştırarak izleyiciye sunuyor.

ONUR ÜNLÜ'DEN "CEHENNEMDEN GELİYORUM" GÖSTERİSİ

Yönetmen ve senarist Onur Ünlü, kişisel sorgulamalarını ve aile ilişkilerine dair ironik bakış açısını sahneye taşıdığı "Cehennemden geliyorum" adlı gösterisi izleyicilerle buluşuyor. Etkinlik, 17 Ekim Cuma akşamı saat 19'da Route Ankara Sahnesi'nde gerçekleşecek.

Gösteri, "Annemizi niye severiz? Babamızla derdimiz ne? Peki ya halalarımız?" gibi aile içi ilişkilerin karmaşıklığına odaklanan sorularla başlıyor. Onur Ünlü, "Bir halamız olmasaydı yine de film yapmak ister miydik? Peki biz olmasaydık halamız filim yapmak ister miydi?" gibi absürt ve düşündürücü sorgulamalarla kendi yaratım süreçlerini ve hayata dair dertlerini mizahi bir dille seyirciye aktarıyor. İzleyiciler, sanatçının kendine has üslubuyla sinema, aile ve varoluş üzerine kurulu bu tek kişilik gösteriyi deneyimleme fırsatı bulacak.