Duvarları dökülüyor, tarihi ağlıyor! Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu görüntüleri hak etmiyor
Başkentin en köklü sağlık kurumlarından Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bakımsızlık ve hijyen sorunlarıyla gündemde. Yurttaşlar ise ayakları geri geri hastaneye geliyor.
Ankara'nın en eski ve köklü sağlık kurumlarından biri olan Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yılların birikimiyle kazandığı itibarını her geçen gün kaybediyor. Vatandaşlar, hastanenin hem içler acısı fiziksel koşullarından hem de ciddi hijyen yetersizliklerinden şikâyetçi.
GÖZLER ÖNÜNDE ÇÜRÜYEN TARİH
Temeli 1946’da Kızılay tarafından Cebeci’de atılan, Fransız mimar Jean Walter’in tasarladığı Ankara Hastanesinin inşaatı maddi zorluklar nedeniyle tamamlanamayınca 1952’de hükümete devredilmişti. Bina, Vehbi Koç’un üstlendiği yapım sürecinin ardından 21 Eylül 1957’de 500 yataklı “Ankara Hastahanesi ve Hemşire Okulu” olarak hizmete açıldı.
Bir zamanlar Balkanlar ve Orta Doğu’nun en modern sağlık kurumlarından biri olarak tanımlanan hastane, Türkiye’de tıp eğitiminin öncülerinden oldu. Günümüzde Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmet veren kurum, 600’den fazla yatak kapasitesi, 3 bin personeli ve yılda yaklaşık 1,5 milyon poliklinik başvurusuyla başkentin en önemli sağlık merkezlerinden biri konumunda.
HİJYEN KONUSUNDA CİDDİ SORUN VAR
Ancak bugün hastanenin çevresi dağınık, kirli ve düzensiz. Bina girişlerinde sigara izmaritleri, çöpler ve döküntü içindeki alanlar hemen göze çarpıyor.
Vatandaşlar, polikliniklerin bulunduğu alanlarda temizlik eksikliğinden ve kalabalıktan şikâyet ediyor.
HASTANE İÇİ DAHA DA VAHİM
Poliklinik girişinde bulunan şarj makinesinin hali bile içler acısı. Bu teknolojik cihaz, adeta çöplüğe dönüşmüş durumda.
Binanın içine girdiğinizde bir sağlık kurumundan ziyade sağlığınızı kaybedebilecek bir yapıya girdiğiniz hissiyatıyla karşılaşıyorsunuz. Kimi kısımlarda sıvası dökülmüş duvarlar, kimi kısımlarda ise kırık dökük bir dolap karşınızda beliriveriyor.
ACİL YENİLEME ŞART!
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, uzun yıllar boyunca mesleğe adım atacak olan tıp öğrencilerine staj imkânı sunan, birçok uzmanın yetiştiği bir eğitim yuvası olarak biliniyordu. Bugün ise bu köklü kurumun giderek unutulmaya yüz tuttuğu, yenileme ve bakım çalışmalarının yıllardır yapılmadığı dile getiriliyor.
Başkentliler, başta Sağlık Bakanlığına ve yerel yöneticilere çağrıda bulunarak hastanenin tarihine yakışır şekilde yenilenmesini, hijyen koşullarının derhal iyileştirilmesini ve çevresinin düzenlenmesini istiyor.