Dilin hafızası bu müzede yaşıyor: Kelimeler artık somut bir mekânda

Yazar Şermin Yaşar'ın kurduğu Kelime Müzesi, Türkçe kelimeleri, atasözlerini ve deyimleri sanatla buluşturarak dilin zenginliğini deneyimsel bir formatta sunuyor. Ankara Ulus'ta, tarihi bir tiftik ambarında açılan bu müze, Türkiye'de alanındaki ilk mil müzesi olma özelliğini taşıyor.

Kelime Müzesi'nin temel misyonu, özellikle çocuklara ve gençlere, Türkçe kelimelerin kökenini, atasözlerinin ve deyimlerin derin anlamlarını modern ve etkileşimli yöntemlerle öğretmek. Yazar Şermin Yaşar'ın bu kültürel girişimi, 26 Eylül 2022 tarihinde, Dil Bayramı'nın kutlandığı günde hayata geçirildi. Bu tarih seçimi, müzenin dil ve kültür mirasımıza verdiği önemi pekiştiriyor. Müze, Ankara'nın en eski ve tarihi bölgelerinden biri olan Altındağ ilçesindeki Ulus semtinde konumlanmıştır. Özellikle Ankara Kalesi'nin yakınında ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin karşısında bulunması, müzeye yüksek bir kültürel çekim gücü katmaktadır.

TARİHİ YAPI VE YAŞAYAN MÜZE KONSEPTİ

Müzenin yer aldığı bina, daha önce tiftik ambarı olarak kullanılan, yığma taştan yapılmış dört katlı tarihi bir yapıdır. Bu eski yapının bir yıl süren titiz bir restorasyonla modern bir müze mekânına dönüştürülmesi, geçmiş ile günümüz arasında bir köprü kurmaktadır. Kelime Müzesi, sergilenen eserlerin ve içeriklerin dönemsel olarak değiştiği yaşayan müze formatında hizmet vermektedir. Bu dinamik yapı, müzenin sürekli olarak yeni keşifler sunmasını sağlar. Binanın dört katı, dilin doğal yapısını yansıtan bir hiyerarşi ile düzenlenmiştir: En alt kat "Kökler", giriş katı "Kelimeler" ve en üst kat ise "Cümleler" temasına ayrılmıştır.

SANAT VE TEKNOLOJİYLE SOMUTLAŞAN DİL DENEYİMİ

Müzede sergileme dili, kelimelerin sanat, görsel tasarım ve duygu ile birleştirilerek somut hale getirilmesine dayanır. Ziyaretçiler, kelimelerin anlamlarını ve hikayelerini sadece okuyarak değil, aynı zamanda interaktif enstalasyonlar ve dokunulabilir objeler aracılığıyla deneyimlerler.

Örneğin, soyut kavramlar ve deyimler, üç boyutlu ve görsel olarak zengin eserlerle açıklanır; bu, dilin karmaşık yapısının anlaşılmasını kolaylaştırır. Özel sergi alanlarından biri, İranlı sanatçı Hadi Karemi tarafından hazırlanan Mustafa Kemal Atatürk'ün üç boyutlu dijital heykelidir ve bu eser, teknoloji ile tarihi ve kültürel değeri birleştiren önemli bir örnektir. Müze, günlük hayatta kullanımı azalan zengin kelime dağarcığının önemini vurgulayarak dilin kültürel gücünü ön plana çıkarmayı amaçlamaktadır.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber