Tarihin akışını değiştiren topraklar: Ankara Savaşı'nın tanığı Çubuk'un dünü ve bugünü
Selçuklu komutanlarından adını alan, Atatürk'ün "Burada verem hastanesi kurulsun" dediği doğası ve Oghuz boylarının kadim yurdu olmasıyla Çubuk, Ankara'nın en köklü ilçelerinden biri. İşte Çubuk hakkında bilinmesi gereken tüm detaylar...
Başkent Ankara'nın kuzey kapısı olan Çubuk, sadece uluslararası havalimanına ev sahipliği yapmasıyla değil, dünya tarihini değiştiren 1402 Ankara Savaşı'nın yaşandığı yer olmasıyla da stratejik bir öneme sahip.
İSMİNİ SELÇUKLU KOMUTANINDAN ALAN İLÇE
Çubuk ve çevresi, Anadolu'nun Türkler tarafından fethi sırasında ilk ele geçirilen bölgeler arasında yer alır. Bölgeyi fetheden Selçuklu komutanı Çubuk Bey, ilçeye ismini veren tarihi figür olarak kabul edilir.
Tarihsel süreçte yoğun bir Türkmen yerleşimine sahne olan ilçe; Kınık, Peçenek, Eymür, İğdir ve Kayı gibi Oğuz boylarının yurt tuttuğu bir merkez haline gelmiştir. 16. yüzyıl Osmanlı kayıtlarına göre bölgedeki aşiretlerin büyük kısmı yerleşik hayata geçerek tarım ve hayvancılıkla uğraşmış, ancak yayla geleneğini de Aydos dağlarında sürdürmüşlerdir. 1902 yılında ilk kez ilçe statüsü kazanan Çubuk, 1921 yılından bu yana Ankara'nın ilçesi olarak varlığını sürdürmektedir.
DÜNYA TARİHİNİN KIRILMA NOKTASI: 1402 ANKARA SAVAŞI
Çubuk Ovası, Osmanlı tarihi ve dünya siyasi tarihi açısından en kritik olaylardan birine, 1402 Ankara Savaşı'na tanıklık etmiştir. Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid ile Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Timur Han arasındaki bu büyük mücadele, bugünkü Esenboğa Havalimanı'nın batısında; Kızılca, Melikşah ve Dumlupınar köyleri hattında gerçekleşmiştir.
28 Temmuz 1402 Cuma günü yaşanan savaşta, Timur'un filleri ve süvarilerine karşı Osmanlı ordusunun piyadeleri mücadele etmiştir. Savaşın sonucunda Osmanlı Devleti Fetret Devri'ne girmiş ve Anadolu'daki siyasi birlik bir süreliğine bozulmuştur. Savaşın izleri bugün bile bölge toponimisinde görülmektedir; Timur'un komutanlarından Esenboğa ve Mahmut Han'ın isimleri, günümüzdeki yerleşim yerlerinde (Esenboğa ve Mahmutoğlan) yaşamaktadır.
ATATÜRK'ÜN ÇUBUK GEZİLERİ VE KARAGÖL VİZYONU
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çubuk'a büyük önem vermiş ve ilçeyi defalarca ziyaret etmiştir.
- 1933 Ziyareti: Melikşah Köyü'ndeki kükürtlü sıcak su kaynağını ve Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan açık hava hamamını ziyaret etmiştir.
- 1935 Ziyareti: Başbakan İsmet İnönü ile birlikte ilçeye gelen Atatürk, halkla sohbet edip ayran içmiş, ardından Karagöl'e geçmiştir.
- Karagöl ve Aydos Vizyonu: Karagöl'ün havasından ve suyundan çok etkilenen Atatürk, buraya bir verem hastanesi yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca bölgede küçükbaş hayvancılığı geliştirmek için Aydos Yaylası'na bir mandıra kurulması talimatını vermiş, burada üretilen kaşar ve beyaz peynirler uzun yıllar Ankara halkının ihtiyacını karşılamıştır.
COĞRAFİ KONUM VE MODERN ÇUBUK
Ankara şehir merkezine 39 kilometre uzaklıkta bulunan Çubuk, 2004 yılında çıkarılan Büyükşehir Belediye Kanunu ile "metropol ilçe" statüsü kazanmıştır. Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı Esenboğa Havalimanı, ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır.
Ulaşımın oldukça rahat olduğu ilçeye, başkent merkezinden 6:00 - 23:30 saatleri arasında her 15 dakikada bir otobüs seferi düzenlenmektedir. Kış ve yaz aylarında ulaşım sorunu yaşanmayan köy yolları, ilçenin kırsal mahalleleriyle bağını güçlü tutmaktadır.
SOSYAL YAŞAM, TURİZM VE YÖRESEL LEZZETLER
Çubuk, modern şehircilik ile geleneksel yaşamı harmanlayan bir yapıya sahiptir:
- Kültür ve Sanat: İlçe belediyesi bünyesindeki 400 kişilik Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi; tiyatro, düğün ve toplantı organizasyonlarına ev sahipliği yapmaktadır.
- Tarihi Yapılar: İlçenin muhtelif mahallelerinde koruma altına alınmış 5 adet tarihi ev bulunmaktadır.
- Termal Turizm: Esenboğa beldesindeki Olimpik Termal Havuz ve spor tesisleri, bölgenin termal potansiyelini değerlendirmektedir.
- Yöresel Pazar: Her perşembe günü kurulan halk pazarında; Çubuk'un meşhur turşusunun yanı sıra bazlama, gözleme, tereyağı, höşmerim, vişne gibi organik yöresel ürünler, üreticiden tüketiciye sunulmaktadır.
90 BİNİ AŞAN NÜFUS VE STRATEJİK KOMŞULAR
İlçenin demografik yapısına bakıldığında, Çubuk Merkez toplam nüfusunun 91 bin 363 kişiye ulaştığı görülmektedir. Coğrafi konumuyla bir kavşak noktası olan ilçe; doğuda Kalecik ve Akyurt, batıda Kızılcahamam ve Kazan, güneyde ise Elmadağ, Altındağ ve Keçiören ilçeleriyle çevrilidir. Kuzey sınırında ise Çankırı iline bağlı Şabanözü ve Orta ilçeleri yer alır.
İlçenin idari tarihinde Akyurt'un ayrılması önemli bir yer tutar. Daha önce Çubuk'a bağlı bir kasaba olan Akyurt, 1990 yılında ilçe statüsüne kavuşarak ayrılmıştır. Resmi teşkilatı Eylül 1991'de kurulan Akyurt, Çubuk'tan 15 köy, Kalecik'ten ise 4 köyü bünyesine katarak toplam 19 köyle idari yapılanmasını tamamlamıştır.
COĞRAFİ DOKU: ZİRVELER VE ÇUBUK ÇAYI
İlçe merkezinin tam ortasından geçen Çubuk Çayı, şehri adeta ikiye böler. Kuzeyden güneye doğru akan bu akarsu, ilçe sınırlarını terk ettikten sonra Çubuk-1 Barajı'nı besleyen ana kaynak olma özelliğini taşır.
İlçe, vadilerinin yanı sıra heybetli dağlarıyla da dikkat çeker. Bölgenin zirvesi, bin 985 metre yüksekliğiyle İdris Dağı'dır. Onu bin 880 metre ile Aydos Dağı ve bin 661 metre yükseklikle Karyağdı Dağı takip etmektedir.
ÇUBUK-2 BARAJI VE DOĞANIN HEDİYESİ KARAGÖL
İlçe merkezinin 4 kilometre kuzeyindeki dar bir boğazda inşa edilen Çubuk-2 Barajı, bölgenin önemli su yapılarından biridir. Toprak dolgu tipindeki bu baraj; 74 metre yüksekliğe, 249 metre tepe uzunluğuna ve 125 hektarlık geniş bir göl sahasına sahiptir.
Turizm potansiyeli yüksek olan bir diğer doğal değer ise ilçe merkezine 29 kilometre uzaklıktaki Karagöl'dür. Yıldırım Dağları üzerinde yer alan ve etrafı sık ormanlarla çevrili olan bu göl, krater şeklinde oluşmuş yapısıyla ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunmaktadır.
ÇUBUK OVASI'NIN BEREKETİ: TARIMSAL ÜRETİM
Genel olarak ovalık bir arazi yapısına sahip olan Çubuk, tarımsal üretim için son derece elverişlidir. Bu verimli topraklarda en büyük payı hububat ürünleri almaktadır. Bölgede yetişen başlıca ürünler arasında buğday, arpa, fiğ, yonca, nohut, mercimek, kuru fasulye ve şeker pancarı başı çekmektedir. Ayrıca patates, kuru soğan, kavun, domates, sivri biber gibi sebzelerin yanı sıra; armut, ayva, elma ve vişne gibi meyve üretimi de yoğun olarak yapılmaktadır.
Bu ana ürünlerin dışında bölge toprakları; çilek, patlıcan, şeftali, kayısı, erik, dut ve ceviz yetiştiriciliğine de olanak tanır. Özellikle dut, kayısı ve erik ağaçlarına bölgenin hemen her yerinde sıklıkla rastlanmaktadır.