Ankara Çubuk'ta kuşaktan kuşağa zanaat! Ali Türk, 55 yıllık bilgisini çocuklarıyla paylaşıyor

Babasından öğrendiği marangozluğu, Çubuk Sanayi Sitesi’ndeki atölyesinde iki oğluyla birlikte sürdüren Türk, çam ağacının kokusundan ve ahşabın verdiği huzurdan bir an bile kopamıyor.

"ÇAM KOKUSU HAYATIMIN BİR PARÇASI OLDU"

Mesleğinde 55 yılı geride bırakan Ali Türk, marangozluğun sadece bir iş değil, aynı zamanda yaşam biçimi olduğunu söylüyor. Atölyesindeki tezgahın başında konuşan Türk, "İlk başladığım yıllarda ilçede 30’a yakın marangoz atölyesi vardı. Şimdi geriye sadece iki tane kaldık. Bizden sonra bu mesleği sürdürecek kimse kalmayacak gibi görünüyor ama biz elimizden geleni yapıyoruz" dedi.

“EVDE DURMAK BİZE GÖRE DEĞİL”

Emeklilik yaşını çoktan geçmiş olmasına rağmen her sabah dükkânına giden Türk, çalışmanın kendisini genç hissettirdiğini belirtti. "Evde durmak bize göre değil. Bir pazarı zor geçiriyoruz. Dükkâna gelince hem çalışıyoruz hem de eş dostla sohbet ediyoruz. Burada vakit su gibi akıyor." diyen usta marangoz, ahşaba duyduğu sevgiyi dile getiriyor.

KAPIDAN KAMELYAYA, AHŞABIN HER HALİ

Ali Türk ve oğulları atölyelerinde kapıdan pencereye, kamelyadan bahçe evine kadar her türlü ahşap işi yapıyor. "Ahşapla çalışmak hem sabır ister hem de ruh verir insana." diyen Türk, el emeği göz nuruyla hazırladığı ürünlerle yıllardır birçok evin kapısından içeri giriyor.

ÜÇÜNCÜ NESİL MARANGOZLAR

Ali Usta’nın çocukları da babalarının izinden giderek mesleği öğrenmiş ve şimdi birlikte çalışıyorlar. Aile olarak marangozluk geleneğini sürdürdüklerini ifade eden Türk'ün oğulları, “Babamızdan öğrendiğimiz bu mesleği biz de gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Ahşabın dilinden anlamak ayrı bir meziyet” diyor.