CHP'li Özlale'den iddialı seçim çıkışı: “Ankara’da seçimler tekrar edilse dahi sonuç değişmez!”

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Ankara ve İstanbul’daki yerel seçimlerin tekrarlanması sonucunda sonuçların değişmeyeceğini ileri sürerek, “Mansur Başkan’ı Ankara seviyor, halkın iradesi sandıkta değişmez” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Yeni Ankara'ya gündemi değerlendirdi. Özlale, Yeni Ankara'ya yaptığı açıklamada, Ankara’nın Türkiye’nin dönüşümünde önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Ankara ve İstanbul'da yenilenen bir seçimde sonuçların değişmeyeceğini vurgulayan Özlale, “Bugün Ankara ve İstanbul’da seçimler tekrarlansa sonuç değişmez. Hatta Mansur Başkanımızın karşısına Turgut Altınok değil de başka biri çıksa bile fark daha da açılır. Ankara Mansur Başkanı seviyor, Mansur Başkanlığı seviyor.” ifadelerini kullandı.

Ankara’da vatandaşların tercihini açık bir biçimde ortaya koyduğunu belirten Özlale, eleştirilerin demokratik sınırlar içinde yapılması gerektiğini söyledi. Özlale, “Eleştirilecekse eleştirilsin ama bu kadar ciddi eleştiri getirenler, 3-5 sene sonra yapılacak yerel seçimlerde daha iyi bir aday çıkarır, o aday da Mansur Başkan’ın karşısında boyunun ölçüsünü alır. Sonrasında Mansur Başkan da isterse göreve devam eder.” dedi.

CHP'li Özlale, Ekrem İmamoğlu’nun 2019’da iki kez kazandığını ve 2024’te oy farkını daha da artırdığını anımsatarak, “Biz Tayyip Erdoğan’ın kazandığı seçimlere itiraz etmiyoruz, kendisini halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olarak görüyoruz. Ama aynı demokratik olgunluğu kendisinden göremiyoruz. Çünkü Ankara’da Mansur Yavaş'a, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na, yerel seçimlerde de CHP’ye ağır yenilgiler aldı ve bunu hâlâ hazmedemedi.” açıklamasında bulundu.

"YARGI ELİYLE HALKIN İRADESİNİ YOK SAYIYORLAR!"

Ümit Özlale, iktidarın bu yenilgileri kabullenmek yerine yargı yolunu kullanarak muhalefeti yıpratmaya çalıştığını öne sürerek, “Yargı eliyle halkın iradesini yok sayıyorlar. Bugün bütün seçimleri tekrarlasak CHP yine daha fazla şehir kazanır. Kendisinin de bunu bildiği için sandıkta yenemeyeceği adayları yargı eliyle saf dışı bırakmaya çalışıyor. Mansur Başkan’ı da asılsız iddialarla yıpratmak istiyorlar. Oysa biraz da kendi sicillerine bakmaları gerekiyor.” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN BÜTÇESİ MEVCUT EKONOMİK GERÇEKLİKLE ÖRTÜŞMÜYOR”

Özlale, 2026 Yılı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen bütçenin Türkiye’nin gerçek ekonomik koşullarıyla hiçbir şekilde örtüşmediğini ileri sürerek, “Türkiye’nin çok ciddi bir kalkınma problemi var. Sanayide, iş gücünde dönüşüme ihtiyacı var. Bu kaynaklar çok yetersiz. Türkiye’nin birincil ihtiyacı dönüşüm programları için kaynaktır, fakat bu konuda büyük eksiklikler var.” dedi.

Eğitim ve sağlık hizmetlerine ayrılan kaynakların da son derece sınırlı olduğuna dikkat çeken Özlale, “Faizden ayrılan pay, eğitimden ve sağlıktan daha yüksek. Bu tablo, Türkiye’nin anayasanın 3. maddesinde yer alan sosyal hukuk devleti ilkesinden uzaklaştığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.

“MUHALEFETİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ DİKKATE ALINMIYOR”

Ümit Özlale, bütçenin yalnızca tek bir komisyonda değil, farklı komisyonlarda da ayrı ayrı ele alınması gerektiğini ifade etti.

Özlale, sürecin daha kapsayıcı bir şekilde yürütülebileceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Birkaç şey kesin; 2026 yılı bütçesinin ayrı ayrı komisyonlarda değerlendirilmesi gerekiyor. İkincisi, bütçe bize gelmeden önce istişare edilip ‘Bakın şu harcama kalemlerini atlıyorsunuz, bu gelir kalemlerini eksik bırakıyorsunuz’ denilebilirdi. Bunların ikisi de yapılmadığı için aslında yeni yönetim sisteminde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda muhalefet vekillerinin son derece yapıcı çözüm önerileri de dikkate alınmamış oldu.”

“KAMUDA TASARRUF SÖYLEMDE KALIYOR”

Özlale, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemde sıkça dile getirdiği "kamuda tasarruf" çağrılarının uygulamada karşılık bulmadığını savundu. Harcama kalemlerindeki çelişkilere dikkat çeken Özlale, “Cumhurbaşkanının temsili giderlerine bakın; her gün 1 milyon TL’den fazla bir konaklama gideri var. Böyle bir durumda kamuda tasarruftan söz etmek pek mümkün değil.” dedi.

CHP'li Özlale, Türkiye’nin çocuk işçiliğiyle mücadelede de sınıfta kaldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin en büyük utançlarından biri çocuk işçiliği. Buna karşı mücadele için bütçeye neredeyse hiç para konulmamış. Mesleki Eğitim Merkezlerine (MESEM) katkı sağlayan şirketlere 6 milyar lira aktarılıyor ama bu destekler, çocuk işçiliğine evrilebilecek uygulamalara dönüşüyor. Çocuk işçiliğiyle mücadeleye ise sadece bin lira ayrılmış. Böyle bir rakamla bu sorunun ciddiye alındığını söylemek mümkün değil.”

“TERÖRLE MÜCADELEDE BÖLGESEL KALKINMA ŞART”

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin, komisyon çalışmalarının hızla ilerlediğini ancak kamuoyuna yansıyan somut adımların henüz netleşmediğini söyledi. Komisyonun gizlilik esasına göre çalışmasının normal olduğunu belirten Özlale, “Umarım komisyon amacına ulaşır ve bu ülke terör belasından kurtulur. Fakat gerçek anlamda kalıcı bir çözüm istiyorsak, bölgesel kalkınmayı güçlendirmemiz ve oradaki bireyleri ekonomik olarak desteklememiz şart. Bu mesele sadece bir terör örgütüyle müzakere edilerek çözülemez.” ifadelerini kullandı.

“KENTLEŞME VE DEPREM POLİTİKALARI YETERSİZ”

Özlale, kadınların iş gücüne katılım oranının düşük olduğuna dikkati çekerek, “Bugün bir kadın, ev ve bakım hizmetlerinde bir erkeğe oranla 5,2 kat daha fazla zaman harcıyor. Bu oran, OECD ülkeleri arasında en yüksek oran. Kadını toplumsal hayata kazandırmak yerine hâlâ ‘3 çocuk yetmez, 5 çocuk yapın’ anlayışıyla kadını eve hapseden bir zihniyet var. Bu bütçede kadınlara, çocuklara, doğaya ya da sokak hayvanlarına geçmişe oranla daha fazla ilgi, şefkat ya da kaynak ayrıldığını görmüyoruz.” açıklamasında bulundu.

TOKİ'nin "500 bin Sosyal Konut" projesine ilişkin Özlale, şunları kaydetti:

“500 bin konut projesinin 250 binini İstanbul’da yapıyorlar. İstanbul zaten bitmiş durumda; trafik yoğunluğu yüzde 90. İstanbul’un bir kişiyi bile kaldıracak kapasitesi yokken hâlâ yeni konutlar planlıyorlar. Oysa yapılması gereken, insanların mutlu bir şekilde yaşayabilecekleri yeni şehirler, yeni yaşam alanları inşa etmekti. Deprem konutlarının yarısı hâlâ tamamlanmamışken İstanbul’un geleceğini tehlikeye atan bu yaklaşım kabul edilemez.”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber