CHP Ankara Milletvekilli Akdoğan'dan ABB operasyonlarına tepki: “Melih Gökçek ya FETÖ’cüydü ya hırsızdı, belki de ikisi birden”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesine (ABB) yönelik operasyonlara ilişkin belediye binası önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Akdoğan, olayın aslında bir konser organizasyonuyla ilgili olduğunu ifade ederek, “Ankara Büyükşehir Belediyesine bir operasyon yapıldığı yönünde haber aldık. Aslında amaç da bu: Farklı bir algı oluşturarak harekete geçmek ve bu konuyu sosyal medyada konuşturmak. Ancak daha sonra öğrendik ki bahsi geçen konu yalnızca bir konser meselesiymiş. Türkiye şunu çok iyi biliyor: Sayın Mansur Yavaş, kamuoyunun en güvenilir isimlerinden biridir ve en güçlü yönü dürüstlüğüdür. Namuslu ve şeffaf yönetim anlayışı nedeniyle halkın büyük desteğini kazanmıştır. Bu konuda da aslında ortada ciddi bir mesele olmamasına rağmen, yine de bir algı operasyonu yürütülüyor. Belki bir kamera kaydıyla farklı bir izlenim oluşturulmak isteniyor.” dedi.

“GÖKÇEK DÖNEMİ KOSKOCA BİR KARANLIKTI”

Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 1994-2017 yılları arasındaki başkanlık dönemini “koskoca bir karanlık dönem” olarak nitelendirilen Akdoğan, şunları söyledi:

“Bu gördüğünüz belediye binası, 1994 ile 2017’nin son ayları arasında, yani Melih Gökçek döneminde, koskoca bir karanlığa gömüldü. 2017’den sonra kısa bir süre Mustafa Tuna belediye başkanlığı yaptı. Onun dönemine tamamen karanlık diyemem; ancak karanlıkları aydınlatmak istediğinde onun da önüne geçildiğini biliyorum ve hakkını teslim ediyorum. Daha sonra, 2019 yılında bu binaya Cumhuriyet Halk Partisi adına ilk giren kişi bendim. Devir teslim töreni yapılmadan önce binaya gelmiştim ve içimden şöyle geçirmiştim: ‘Bu binadan kim bilir daha neler çıkacak, arkadaşlar?’ O zaman 97 tane büyük dosya çıktı. Bu dosyaların hepsi Mansur Yavaş tarafından savcılığa teslim edildi.”

“GÖKÇEK YOLSUZLUĞUN VÜCUT BULMUŞ HALİDİR”

Akdoğan, Gökçek dönemine ait 97 dosyanın kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurgulayarak, “Şimdi size iki iddiada bulunuyorum: Birincisi, 1994 ile 2017 arasındaki Melih Gökçek dönemini aydınlatmak istiyorsanız, bu 97 dosyayı kamuoyuna açıklamak zorundasınız. İkincisi, eğer Türkiye’de gerçekten yolsuzluk meselesinin üzerine gidecekseniz, yine 1994-2017 arasındaki Melih Gökçek dönemini şeffaf şekilde ortaya koymak zorundasınız. Türkiye’de, Gökçek’in yolsuzlukları ortaya serilmeden, onun koluna kelepçe takılmadan ve kendisi ile birlikte avaneleri cezaevine gönderilmeden, bu memlekette kimse yolsuzluktan söz edemez. Kimse yolsuzluktan söz edemez, çünkü Melih Gökçek bu yolsuzluk meselesinin adeta vücut bulmuş hâlidir. Melih Gökçek görevden alınmıştır. Bu görevden alınmanın iki sebebi olabilir – ya FETÖ’cüdür ya da hırsızdır. Belki de her ikisidir. Eğer bu iddialar doğru değilse, neden Cumhurbaşkanı tarafından apar topar görevden alındı? Hal böyleyken, 2019’da başlayan tertemiz bir dönem vardır ve kimse bu döneme leke süremez. CHP olarak Sayın Başkanımızın arkasındayız. Dosyalar açılsın, kirli çamaşırlar ortaya dökülsün, suça karışan herkesin koluna kelepçe takılsın.” şeklinde konuştu.

“SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETTİ”

Gökçek’in dün akşam saatlerinde sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşıma değinen Akdoğan, sözlerini şu şekilde devam ettirdi:

“Melih Gökçek belediye başkanlığı döneminde de gece yatmayan, sabah kalkmayan bir adamdı. Hâlâ emekliliğinde de bu şekilde davranmaya devam ediyor. Anladığım kadarıyla, gece yatmadan önce bir tweet attı ve bu tweetle, devam eden soruşturmanın gizliliğini açıkça ihlal etti. Daha sonra, tahmin ediyorum ki sabah bir şeyler oldu ve birileri kendisini uyardı. Ya kardeşim, biz en azından soruşturmanın gizliliği varmış gibi davranıyoruz. Sen neden gece yarısı bu bilgiyi duyar duymaz hemen millete duyuruyorsun? Sabah da tipik Melih Gökçek refleksiyle geri adım attı.”