CHP Ankara Milletvekilinden sert eleştiriler! "Diyarbakır’da barışalım, İstanbul’da savaşalım"

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, değerlendirmesinde komisyonun amacının ‘teröristsiz bir Türkiye’ ve kalıcı toplumsal barış olduğunu ancak bunun ancak demokrasi ve hukuk devletiyle mümkün olacağını vurguladı.

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, canlı yayında yaptığı konuşmada hükümetin barış ve toplumsal uzlaşı söylemlerinin uygulamalarla çeliştiğini belirterek, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri olmadan kalıcı barışın mümkün olmayacağını vurguladı. Emir, kayyum atamalarından Cumartesi Anneleri’nin Taksim’e çıkamamasına kadar birçok örnekler verdi.

"BU KOMİSYONUN AMACI TÜRKİYE'DE EVET TERÖRSÜZ TÜRKİYE'Yİ YARATMAK"

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, konuşmasında komisyonun amacını özetleyerek, “Bu komisyonun amacı Türkiye'de evet terörsüz Türkiye'yi yaratmak, evet toplumsal barışı kalıcı olarak inşa etmek ama bunun ancak demokrasi ve hukuk devleti ile olacağını da biz kayda geçirdik. Komisyonun amacı budur.” ifadelerini kullandı.

"BİR TELEFONLA HALLEDİLEBİLECEK BİR ŞEY"

Ankara Milletvekili Emir, hak arama özgürlüğünün engellenmesine dikkat çekti. Emir, “Cumartesi anneleri hala Taksim'e çıkamıyorlar. Bir telefonla halledilebilecek bir şey. Şimdi Cumartesi annelerinin Taksim'e çıkmasını sağlamayan irade nasıl Türkiye'de barışı getirecek?” dedi.

KAYYUM UYGULAMALARI VE SİYASİ TUTUKLAMALARA TEPKİ

Emir, kayyum uygulamalarını eleştirerek, şu ifadelere yer verdi;

“Hala kayyum uygulamaları devam ediyor. Ya bu kayyum uygulamalarının devam etmemesi mümkündür. Yapılması gerekmez. Şimdi Ahmet Türk'ü bir an evvel iade etmiyorlar mesela. Aynı şekilde bizim belediyelerimize de kayyum atandığını hepimiz şahit olduk.”

Emir, “Şişli'de bizim belediye başkanımız Emrah Şahan tutuklandı ve bir kayyum atandı Şişli'ye. Savcının sorduğu sorular içerisinde attığı suçlamalar içerisinde şu var. İki, daha önce Dem Partisi'nde siyaset yapmış kişiyi belediye meclis üyesi yapmayı, kent uzlaşısını bir suç sayıyor ve o suç üzerinden belediye başkanımızı sen diyor terörle ilişkilisin diyor ve alıyor cezaevine koyuyor, Şişli'ye de kayyum atıyor.” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL’DA SAVAŞ, DİYARBAKIR’DA BARIŞ OLMAZ”

Emir, “Bu yapılıyor iken bu siyasi iktidar bir yanıyla da ben terörü çözüyorum, barışı inşa ediyorum demesi mümkün mü? Yani bunun en formülize edilmiş, berraklaşmış şekli şu: Diyarbakır'da barışalım, İstanbul'da savaşalım. Olmaz.” ifadelerini kullandı.

Emir, geçici çözümlerle yetinilemeyeceğini vurguladı. Emir, “Yani Türkiye'ye barış, Türkiye'ye adalet, Türkiye'ye demokrasi, Türkiye'ye hukuk ve Türkiye'deki Kürt sorunu çözmek, herkes için çözmek, bu ikisini birbirinden ayrı düşünmek aslında odağı saptırmaktır.”

Daha somut adımların gerekliliğini dile getiren Emir, “İçişleri Bakanı bir telefon eder, Taksim meselesi hallolur. Siyasi irade der ki 'Ben artık kayyum atamayacağım.' der. Yani anayasadaki yetkisini böylesine anayasayı çiğneyerek kullanmak zorunda değil idari vesayet yetkisini. Bunu yapmaz örneğin.” şeklinde konuştu.

SEÇİM, ADALET VE ÖZGÜRLÜK VURGUSU

Emir, demokratik güvencelerin sağlanmasının önemine işaret ederek şunları kaydetti:

“Öyle bir Türkiye'de neyin garantisi olur? Kimsenin sandığa gidemediği, sandığın milli iradenin yok sayıldığı, sandığın yok sayıldığı, seçilmişlerin cezaevine konduğu, AİHM kararlarına uyulmadığı, işte Osman Kavala, Demirtaş örnekleri, seçilmiş milletvekilinin cezaevinde tutulduğu bir Türkiye'de barıştan söz edilebilir mi? Elbette edilemez.”

Emir, tüm bu başlıklarda eş zamanlı ve kararlı adımlar atılmasının şart olduğunu belirterek, “Dolayısıyla bizim ısrarlı sözümüz ilk günden beri otururken de arada da önerge yazarken de Türkiye'de demokrasi ve hukuk devletindeki bu mücadeleyi asla barış meselesinden ayrı tutamazsınız.” dedi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber