Bir tabelayla sosyal medyayı esir almak... Ankara'dan Türkiye'ye yayılan akım

Ankaralıların sosyal medyada fenomen haline gelen 'Kızılay tabelası akımı', kent kimliğiyle aidiyet arasındaki sınırları sorgulatıyor. Bir tabelanın etrafında dönen bu eğlence, “Beğeni ekonomisi”nin, görünür olma arzusunun ve dijital çağın geçici kent ritüellerinin sembolü haline geldi.

Sosyal medyanın beğenilerinin, davranışları ve tavırları etkilediği dönemde “anlık” çıkan modalar bir anda her yerde görünür oluyor. Bir dönem uçan kuşa bile denetilen Dubai Çikolatasının üzerinden asır geçmiş gibi ama bir yıl bile olmadı bu akım ortaya çıkıp kısa sürede söneli.

Tüm ülkeyi sallayan akımların yanında zaman zaman kentlerin de kısa süreli hafızalarına eklenen yerler ya da durumlar oluyor. Kuğulu Park’taki bir bankın hiçbir zaman modası geçmeyecek belki ama Barcelona’da Arda Turan’ın oturduğu bank zaman zaman sosyal medyaya bir influencer tarafından düşecek, gerekli etkileşimi alacak ve bir sonrakine kadar tekrar hayatımızdan çıkacak.

EN ANKARALI OLMA İDDİASI

Bir grup Ankaralı ise “En Ankaralı” iddiasıyla bir tabelayla gündeme geldi. Bir influencerın “En Ankaralı fotoğrafım” diye çektiği fotoğraf kısa sürede akım haline geldi. Çünkü sosyal medya çağında “influence” edilecek insanlar var ki “influencerlar” hayatımıza girebildi.

Tabelanın hikayesini biliyorsunuz; J.F. Kennedy, Ankaralıların bildiği haliyle sadece Kennedy Caddesi’nde Kızılay yönünü gösteren tabelaya asılarak fotoğraf çektiren gençler bir süredir Ankara’dan sosyal medyayı esir aldı. Kızılay yönünü gösteren tabelanın bir özelliği yok esasen, en erişilebilir olan o olduğu için o başrolde. Eskişehir tabelası sıralamada en altta olsaydı şehirler arası bir hikayemiz olacaktı belki de.

Belediye bu ilgiden memnun mu şikayetçi mi çözmek zor. Belediye fotoğraf çekmek kolaylaşsın, tabela zarar görmesin diye arkasına bir direk koydu ancak gençler gerçeği varken hayali olanıyla ilgilenmedi. Yine Kızılay tabelasına asıldı.

Esasen bu bir kamu suçu ama iki taraf da bu “eğlenceli” oyunda birbirine bu kartı kullanmıyor. Tabelayı eve getirenler bir de “En Ankaralı fotoğrafım” diye evden attıkları fotoğraflarla etkileşim almayı başarıyor.

“Like” üzerine kurulu hayatlar için büyük bir nimet olan Kızılay tabelası defalarca değiştirildi. Ancak iki taraf da pes etmiyor.

Sosyal medyada tabelayla fotoğraf çektirerek etkileşim alanlara karşılık bir de “kınayanların” etkileşimleri var. Onlar da yokuş aşağı indikleri caddeden tabela önündeki fotoğraf çekme sırasını videoya alarak eleştirel sözlerle sosyal medyaya atarak etkileşim alıyor.

Tabela ile fotoğraf çektirenler ve çekilmesine mana veremeyenlerin aynı oranda etkileşime boğulduğu altın yumurtlayan bir nesne var Ankaralıların elinde.

YENİ ÇILGINLIK 'İLK YAPMA' OLABİLİR

Ankaralılar, özellikle oraya götürmeseler bile artık şehir dışından gelen misafirlerine yanından geçerken “bu o meşhur tabela” diye anlatacakları bir mekan edindiler ama kalıcılığı meçhul. Kısa süre sonra her sosyal medya akımı gibi sönümlenecek bu durum, en çok da icracıları tarafından eleştirilen bir şeye dönüşecek. “İlk yapma” , ilk zamanlar orada olma sonrakiler üzerinde bir üstünlük hissi verecek ve “artık moda olmadığı” mesajıyla geç kalmışlar ile akıma erken katılanlar arasında bir görünmez kent hiyerarşisi oluşacak.

Bu tabela elbette kent hafızasına kazınacak bir yer değil; Kennedy Caddesi tarihe meydan okuyarak varlığını sürdürecek, Kızılay hep var olacak ancak bu dönemsel sahici olanına değil yerine geçene, Z kuşağının eğlence anlayışına bir müddet daha belki eleştirerek belki saygı duyarak belki de üzerinde hiç durmayarak şahitlik edeceğiz.

Belki de büyükşehir belediye bir gün tabelayla ilgili alacağı bir radikal kararla tüm bu gürültüyü susturacak. Ankaralılar şimdilik diğer şehirlerin sahip olmadığı bir eğlence anlayışı ile “sıkı sıkı tutunduğu” bir tabelayla gündeme sıkı sıkı tutunmuş şekilde tüm Türkiye’ye “çekebildin mi?” diye soruyor.

KIZILAY TABELASI YİNE ÇALINDI YENİDEN YENİLENDİ

Daha önce tabelanın Kızılay kısmı çalınmıştı. Dün yine Kızılay tabelası bir hayranı tarafından sökülerek evine götürüldü. Z kuşağı ile arayı kötü tutmak istemeyen ABB de sabaha karşı yeniden tabelayı yeniledi ve akımın devamı için üzerine düşeni yapmış oldu.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber