Ankara’nın tarihi hazinesi Beypazarı! Geleneksel kültür ve mimari doku ilçeye can katıyor

Beypazarı ilçesi, Anadolu’nun tarih ve kültür birikimini günümüze taşıyan en özgün ilçelerden biri olarak öne çıkıyor. Osmanlı dönemine uzanan mimarisi, ahşap işlemeleriyle ünlü üç katlı tarihi evleri, geleneksel el sanatları ve yüzyıllardır aynı yöntemle hazırlanan yöresel lezzetleriyle ilçe, adım atıldığında ziyaretçilerine bambaşka bir atmosfer sunuyor.

TARİHİ SOKAKLARDA GEZERKEN YÖRESEL LEZZETLERİ TATMAK MÜMKÜN

Tarihi çarşısında bakırcılar, gümüşçüler, dokumacılar ve geleneksel zanaat ustaları hâlâ üretimlerini sürdürürken, Beypazarı kurusu 80 kat baklavası, havucu ve havuç suyu gibi yöresel ürünler ilçeyi gastronomi turizminin de önemli duraklarından biri hâline getiriyor. Sokaklarında dolaşan ziyaretçiler, hem tarihle iç içe bir yolculuk yapıyor hem de el emeği ürünlerin yaşatıldığı kültürel bir mirasın izlerini yakından görebiliyor. Doğal güzellikleri, inanç turizmine ev sahipliği yapan yapıları ve yıl boyunca düzenlenen kültürel etkinlikleriyle Beypazarı, hem hafta sonu gezilerinde hem de uzun süreli ziyaretlerde tercih edilen cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Tarihini koruyarak bugüne taşıyan ilçe, Ankara’nın kültürel kimliğini en güçlü şekilde temsil eden değerlerden biri olarak önemini her geçen yıl artırıyor.

DEV MADEN SUYU HEYKELİ FOTOĞRAF NOKTASI OLDU

İlçenin girişinde ziyaretçileri karşılayan dev soda şişesi heykeli ise Beypazarı’nın Türkiye genelinde tanınan doğal maden suyuna gönderme yaparak bölgenin modern marka değerini de hatırlatıyor. Bu sembolik heykel, hem turistlerin fotoğraf durağı hâline gelirken hem de ilçenin geleneksel kültürle birlikte günümüzdeki ticari gücünü yansıtan dikkat çekici bir unsur olarak öne çıkıyor. Heykel etrafında bulunan çeşmelerden ise doğal kaynak suyu içmek mümkün. Boş su şişelerini alan ziyaretçiler, heykele uğramadan gitmiyor.