Ankara'nın kültür hafızasından ödüllü bir kesit: "Büyük Sinbad"

1990 yapımı kısa metrajlı film "Büyük Sinbad", hem konusu olan sihirbazın yaşamındaki Ankara izlerini hem de yapım ekibi ve aldığı ödülle başkentin sanat tarihinde özel bir yer tutuyor. Yönetmenliğini Semih Taytak'ın üstlendiği, 25 dakika süren bu kurmaca film, "Sinbad" olarak bilinen 59 yaşındaki illüzyonist Ahmet Hikmet Pulat'ın gerçek yaşam öyküsünden yola çıkıyor.

Gazete kupürlerinde "anıların ve düşlerin burgacına sıkışmış bir yaşam" olarak özetlenen Pulat'ın bu trajik ve hüzünlü hikayesi, filmde yarı belgesel bir dille izleyiciye aktarılıyor.

BAŞKENTTE "EN İYİ FİLM" ÖDÜLÜ ALDI

"Büyük Sinbad", ilk gösterimini yaptığı ve büyük beğeni topladığı 1990 yılındaki 3. Ankara Film Festivali'nde, 16-35 mm Dalı'nda "En İyi Film Ödülü"nü kazanarak sinema çevrelerinde adını duyurdu. Bu yerel başarı, filmin uluslararası bir yolculuğa çıkmasına da vesile oldu. Ankara'da aldığı ödülün ardından yapım, başta San Sebastian Film Festivali olmak üzere birçok yurt dışı festivale davet edildi. Ayrıca, Paris televizyonu ve TRT'de de gösterilmek üzere seçilerek daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşma fırsatı yakaladı.

KADRODA ANKARA ÜNİVERSİTESİ'NDEN BİR PROFESÖR YER ALIYOR

Filmin Ankara ile olan bağı, yalnızca festival ödülüyle ve konusunun bir kısmının şehirde geçmesiyle sınırlı kalmadı. Yapımcılar, "Büyük Sinbad" karakterini canlandırması için alışılmışın dışında bir tercihe giderek, o dönem Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Felsefe Bölümü'nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Şahin Yenişehirlioğlu'nu (film künyesinde Şahin Şahan ismiyle) başrole taşıdı. Yenişehirlioğlu'nun akademik kimliği, canlandırdığı karakterin felsefi derinliğine katkı sağlarken, filmin kadrosunda ona dönemin ünlü karikatüristlerinden Asaf Koçak da "Deli Elvan" karakteriyle eşlik etti.

BİR LUNAPARK SİHİRBAZININ GERÇEK YAŞAMI

"Büyük Sinbad", temel olarak bir lunapark sihirbazının parlak ışıklar altındaki gösterileri ile kişisel yaşamındaki karanlık arasındaki tezatlığa odaklanıyor. Gerçek adı Ahmet Hikmet Pulat olan Sinbad, 1928 Gemlik doğumlu olup İstanbul Tiyatrosu'nda sanat hayatına başlamış, Avni Dilligil ve Tevhid Bilge gibi ustalarla çalışmış bir sahne sanatçısıydı. Kariyerinin bir döneminde, 1969 yılında, yolu Ankara'ya düşen Pulat, Sate Yazar'da programlara başladı.

Sirkeci'de gazinolarda "Abrakadabra" isimli telepati gösterileriyle ünlenmiş, hatta Kazablanka Gazinosu'nda 180 lira gibi yüksek bir yevmiye almıştı. Ancak Pulat'ın kendi ifadesiyle, bu parlak dönem "maalesef alkolle tanışmasıyla" gölgelendi. Film, sanatçının alkol bağımlılığı nedeniyle yaşadığı çöküşü, "sağlık durumu bozuk" bir halde sokaklarda yatmasını, "kendi sihirbazlığını alt edememesini" ve "kendi masalını değiştirememesini" çarpıcı bir dille işliyor.