Ankara’nın adı nereden geliyor? İşte tarihe uzanan yolculuk...
Binlerce yıl öncesinden günümüze kadar uzanan Ankara’nın hikayesi, Galatlar’ın “Ankyra”sından Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentine uzanan tarihi bir yolculuğu gözler önüne seriyor.
Orta Anadolu’nun tam kalbinde yer alan Ankara, doğu–batı ve kuzey–güney yollarının kesiştiği stratejik bir konuma sahipti. Bu nedenle hem askeri hem ticari bakımdan tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Bu konum, şehrin farklı dönemlerde farklı medeniyetlerin ilgisini çekmesini sağladı.
Ankara Kalesi çevresi, Augustus Tapınağı, Roma Hamamı, Julian Sütunu ve Frig Tümülüsleri gibi yapılar, kentin çok katmanlı tarihine tanıklık ediyor. Arkeolojik buluntular, kentin sürekli yerleşim gördüğünü somut biçimde ortaya koyuyor.
Ankara’nın adı kesin olarak bilinmese de, tarihçiler ve araştırmacılar ilk olarak Galatlar tarafından “Ankyra” adıyla anıldığını söylüyor. Yunanca’da “çapa” anlamına gelen bu isim, zaman içinde Ancyre, Engüriye, Engürü, Angara, Angora ve nihayet günümüzdeki Ankara şekline evrilmiş.
HİTİTLERDEN FRİGLERE, LİDYALILARDAN GALATLARA...
Kent çevresinde yapılan kazılar, Ankara’nın tarih öncesi dönemlerden itibaren yerleşim gördüğünü ortaya koyuyor. Hititlerden Friglere, Lidyalılardan Galatlara kadar birçok medeniyet bu topraklarda yaşamış. Boğazköy (Hattuşa) kazıları, Hititler dönemine dair önemli ipuçları sunuyor. Efsanelere göre Frigler’in büyük kralı Midas da şehrin kuruluşunda rol oynamış.
ROMA VE BİZANS DÖNEMLERİ
Büyük İskender’in Anadolu seferi ve Augustus döneminde şehir, bir eyalet merkezi olarak gelişmiş, yollar, pazarlar ve su kanalları inşa edilmiş. 334–1073 yılları arasında Bizans hakimiyetinde kalan Ankara, Hristiyanlığın Anadolu’daki önemli merkezlerinden biri olmuş.
SELÇUKLU VE OSMANLI İZLERİ
Malazgirt Meydan Muharebesi sonrası Türklerin eline geçen şehir, Selçuklu döneminde cami ve medreselerle imar edilmiş, Moğol istilalarıyla sınanmış.
Daha sonra İlhanlılar ve Eretna oğulları döneminden geçip 1354’te Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Anadolu eyaletlerinden birinin merkezi olmuştur.
Selçuklu döneminden kalan Arslanhane Camii, Ahi Şerafettin Camii ve Osmanlı dönemine ait Hacı Bayram-ı Veli Camii, Ankara’nın Türk–İslam mimarisi açısından da önemli bir merkez olduğunu gösteriyor.
CUMHURİYET’İN BAŞKENTİ ANKARA
Balkan Savaşları sonrası başkentin İstanbul’da kalmasının riskli görülmesi, Ankara’yı yönetim merkezi olarak ön plana çıkarmıştır. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin merkezi ilan edilen şehir, 13 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in başkenti olmuştur. Başkent ilan edildiğinde küçük ve mütevazı olan Ankara, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte hızla modernleşmiş ve bugünkü büyük görünümünü kazanmıştır.