Ankara’da enflasyona direnen yer! Ulus Çıkrıkçılar’da müşteri hiç azalmıyor
Ankara’nın tarihî alışveriş noktalarından Çıkrıkçılar Yokuşu’nda enflasyon neredeyse durdu. Kuruyemişten kıyafete pek çok ürün yıllardır aynı fiyattan satılıyor.
Ankara’nın tarihî dokusunu hâlâ canlı tutan nadir yerlerinden biri olan Ulus’taki Çıkrıkçılar Yokuşu, alışverişin nostaljik ruhunu korurken fiyatlarıyla da şaşırtıyor. Ülkenin dört bir yanında vatandaşlar gıda, tekstil ve temel ihtiyaç maddelerindeki zamlarla baş etmeye çalışırken; burada kuruyemişler 70 TL’den, gömlekler 250, kot pantolonlar ise 300 TL’den satılıyor. Esnaf, “Yıllardır zam yapmadan sattığımız ürünler bile var” diyor.
ZAM GÖRMEYEN KURUYEMİŞ, 20 YILIN MÜŞTERİSİ
Yokuşun başından sonuna kadar uzanan dükkânlar, yalnızca alışveriş değil, aynı zamanda hatıralar da biriktiriyor. 40 yıldır aynı dükkânda kuruyemiş satan Ahmet Bey, vitrinine yerleştirdiği ceviz, badem, leblebi ve fındık torbalarını şu şekilde göstererek anlatıyor: “70 TL’ye sattığım karışık kuruyemişi, pandemi öncesi de aynı fiyata satıyordum. Müşterilerim ‘başka yerde kilosu 150’ diyor ama ben burada fazla kâr güdemem. Gelen belli, alan belli.”
Çıkrıkçılar Yokuşu’ndaki birçok dükkân sahibinin benzer bir yaklaşımı var: Devralınan esnaf terbiyesi ve sadık müşteri ilişkisi. Esnaf, kâr marjını düşük tutup alışverişi sürdürülebilir kılmayı tercih ediyor. Üstelik bu dükkânlara sadece Ulus çevresinden değil, Ankara’nın dört bir yanından gelen müdavimler var.
“BURADAN GÖMLEK ALIP 10 YIL GİYEN VAR”
Yokuş boyunca ilerledikçe tekstil ürünlerinin ağırlığı artıyor. El dikişi gömlekler, pamuklu pantolonlar, geleneksel kesimli şallar, genellikle yerli üretim. Yokuşun ortasında yıllardır ayakta kalan bir giyim dükkânının sahibi Emine Hanım, gömlekleri göstererek anlatıyor: “Ben bu gömlekleri Bursa’dan alıyorum, kumaşı dokuma. 250 TL’ye sattığım bu gömleği alan bir daha üç yıl başka yerden gömlek almıyor.” Aynı dükkânda 300 TL’ye satılan kot pantolonlar ise “ithalden değil, yerli üretimden yana” olan müşterilerin gözdesi. Emine Hanım’a göre, bu fiyatlara satabilmesinin sırrı, büyük mağazalardaki yüksek kira, reklam ve vitrin giderlerinden uzak olmaları.
“ÇIKRIKÇILAR ALIŞVERİŞTEN ÇOK BİR GÖNÜL İŞİ”
Sokak röportajı yaptığımız bir ziyaretçi ise şöyle özetliyor bu alanın ruhunu: “Buraya alışveriş yapmaya değil, anılarımı tazelemeye geliyorum. Babamla ilk takım elbisemi bu yokuştan almıştık.” Yokuşun duvarları arasında yalnızca fiyat istikrarı değil, geçmişe duyulan aidiyet hissi de var. Kimi esnafa göre burası artık gençlerin değil, daha çok belli bir yaş grubunun uğradığı bir yer. Ancak bu durum satışları düşürmemiş. Aksine, kuşaktan kuşağa aktarılan alışkanlıklar sayesinde dükkânlar ayakta kalıyor. Gençler, sosyal medya reklamları yerine annesinden veya dedesinden duyduğu dükkâna geliyor. Esnaf, bu bağı “reklam değil, güven” olarak tanımlıyor."