Ankara’da emlakçılık yapan Gökhan Cebe: Alım satımda durgunluk yaşanıyor
Ankara’da bulunan Gökhan Emlak sahibi Gökhan Cebe, Yeniankara’ya konuştu. Aysun Karakaya’nın sorularını yanıtlayan Cebe, Ankara'da konut piyasasındaki son durumu değerlendirdi.
Ankara’da bulunan Gökhan Emlak sahibi Gökhan Cebe, Yeniankara’ya konuştu. Aysun Karakaya’nın sorularını yanıtlayan Cebe 25 yıldır inşaat ve emlak sektöründe olduğunu söyleyerek ülke genelinde fiyatların yüksek seviyede olduğunu ancak kiralama ve alım satımda son dönemde durgunluk yaşandığını belirtti. “Özellikle içinde kiracı bulunan dairelerin satılması ciddi oranda zorlaşıyor” diyen Cebe konuttaki satış ve kiralamanın deprem öncesi ve sonrasında tamamen farklılaştığını söyledi.
“KİM NE TUTTURURSA OLUYOR”
Cebe “Deprem sonrası konut kiralamalarda ve satışta oldukça yüksek ve abartı niteliğinde şişmiş bir piyasa oluştu. Bunun birinci sebebi serbest piyasa. Örneğin emlak siteleri buna büyük etki ediyor. Vatandaş sahibinden satılık ilanlara bakıyor, konutu dört milyon ederken altı milyon yazmış, onu başka biri kendi dairesiyle mukayese ediyor bu altı ediyorsa benimki yedi ediyor diyerek piyasada şişme meydana geliyor. Bunun bir denetimi olmadığı için de kim ne tutturursa oluyor. Diğer sebepler ise inşaat maliyetlerinin çok yükselmesi, enflasyonun yüksek olması diyebiliriz.“ dedi.
EMLAK KİRALARKEN VEYA SATIN ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİR?
Emlak kiralarken veya satın alırken nelere dikkat edilmesi ile ilgili Gökhan Cebe şunları kaydetti: “Ev satın alırken vatandaş öncelikle binanın genel yapısına risk taşıyıp taşımadığına, iskan olup olmadığına bakması gerek ama bunu bu şekilde bilinçli satın alan inanın çok nadir hatta yok denecek kadar az. Genelde dikkat edilen makyajı oluyor bu bilinçsiz bir emlak alımı oluyor. Mülkünü kiraya vermek isteyen kişilerin ise kiralayanın gelir durumuna, medeni haline, özellikle emlakçılar odasının hazırladığı kontrat maddelerini çok sıkı denetlemesi lazım. Ev sahiplerinin memur kefil istemesi veya sağlam bir özel sektörde iş güvencesi garantide ise bunu da depozito miktarını artırarak yapabilir. Kiralanan konutta ev sahibinin kiracıyı hiçbir gerekçe göstermeden on yıl çıkartamama durumu var bu yüzden tahliye taahhütnamesi alması gerekmekte. Bu taahhütnamenin de geçerliliği eğer kira kontrat tarihi ile tahliye taahhütnamesinin imzalandığı tarih aynı gün ise bunun bir yasal geçerliliği yok buna dikkat edilmesi gerekir. Aynı gün tarihi atıldıysa anlaşmazlık durumunda mahkemeye kiracı ‘Çok zor bir durumdaydım, barınacak bir yerim yoktu, eşyalarımla ortada kaldım mecbur kabul ettim’ dediğinde hakim bir mağduriyet söz konusu olduğu için taahhütnameyi geçerli görmüyor buna dikkat edilmesi lazım. Bunun içinde kiralanan tarihten iki, üç ay sonrası tarihi atılıyor. Kiracı mülkten taşınırken hem mal sahibi içinde önemli olan bir diğer husus anahtar teslim tutanağı mutlaka imzalanması gerekir. “
"KİRALAMA DÖNEMİ TEMMUZ VE AĞUSTOS AYLARINDA"
“Kiralama döneminin, temmuz ve ağustos aylarında yoğun olduğunu” söyleyen Cebe, memur tayini, okulların ve üniversitelerin açılması gibi dönemlere denk geldiği için bu aylarda kiralama piyasasının arttığını belirtti.
Ankara’da konut stokunun yeni yıl itibariyle arttığını belirten Cebe, “Kentsel dönüşümle birlikte konut fazlalığı var satılmıyor mu satılıyor, çünkü insanlar en güvenli yatırım olarak gayrimenkulü görüyor. Ama eskiye nazaran piyasa şu anda çok durgun çünkü en ücra yerlerde bile en düşük kira 18-20 bin bandında, bir kira bedeli depozito, peşin verilen kira, emlakçı ücreti ve KDV’si kiracıyı oldukça yoruyor, buna bir de taşınma, tadilat masrafları eklenince kimse pek yerinden kıpırdamak istemiyor.” dedi.
Kira gelirlerinin E-Devlet üzerinden yapılması kanunuyla ilgili olarak Cebe, “Yeni yıl itibariyle çıkan bu kanunun gerekçesi; kira gelir vergilerinin düzenli ödenmesi kaçağın kesilmesinin devlet kontrolünde olması.” şeklinde konuştu.