Ankara'da emlak danışmanından belediye eleştirisi: "Şeffaflık yok, kâr var"

Emlak danışmanı Aytekin Özdemir, Yeni Ankara’ya yaptığı değerlendirmede rayiç bedel artışlarının piyasayı yansıtmadığını, keyfi ve siyasî olduğunu söyledi. Özdemir, kira, depozito ve emlak vergilerindeki uygulamalarda dikkat edilmesi gereken noktaları da anlattı.

Gayrimenkul piyasasında son açıklanan rayiç bedel artışlarını Yeni Ankara'ya değerlendiren emlak danışmanı Aytekin Özdemir, uygulamaların piyasanın gerçeğini yansıtmadığını belirterek önemli uyarılarda bulundu.

Özdemir, rayiç bedellerdeki artışın enflasyon oranında olması gerektiğini vurgulayarak “Normalde enflasyon oranında olur ama belediyeler serbest piyasanın enflasyonunu gerekçe göstererek artışa gittiler. Doğru olmadığını belirtmek isterim. Bu artış gerçeği yansıtmıyor, belediyelerin yapmış olduğu bir artıştır” dedi.

Kira sınırlamalarına ilişkin konuşan Özdemir, “Ev sahibinden daha çok kanun kiracıları önemser ve onları korur. Kira artışları şu anda TÜFE bazındadır, doğrusu da budur. Yani enflasyon doğrultusunda gidiyor” ifadelerini kullandı.

"UYGULAMADA SİSTEMSEL AÇIKLAR BULUNUYOR"

E-Devlet üzerinden kira sözleşmesi yapılmasına da değinen Özdemir, uygulamanın doğru olduğunu kabul etmekle birlikte sistemsel açıkların bulunduğunu söyledi. Özdemir konuya ilişkin, "Doğrudur, doğru olan da budur. Ancak şunu belirtmek isterim: Kişi bana onay vermemişti, unuttu; fakat ben başka birinin yetki numarasıyla ilana giriş yaptım. Sahibinden ve Hepsiemlak da bunu kabul etti. Bana, ‘Burada bir açık var, sistemsel bir hata mevcut’ dediler. Yani bir başkasının verdiği yetkiyle farklı bir ilan girmek mümkün ve bu sorun hâlâ devam ediyor. Devletin bu ilan portallarına çok dikkat etmesi gerekiyor. Gerçeği yansıtmayan ilanların sürdüğünü görüyoruz" dedi.

"RAYİÇ BEDELLERİNİ EMLAKÇILARIN BELİRLEMESİ GEREKİR"

Rayiç bedelleriyle birlikte artması beklenen emlak vergileri ve tapu harcamalarına ilişkin konuşan Özdemir, "Bunlar devlete gelir getiren kalemlerdir. Devlet kendi durumunu baz alıp artırır. Bu durum mülk sahiplerine hiçbir zaman zorlama satışa neden olmaz. Çünkü konut bizde yatırım aracıdır. Kişi karı gördükçe satar, zararlı gördükçe satmaz. Nasıl olsa artacağını bilir, ona göre hareket eder. Yeni rayiç bedellerinin belirlenmesinde bu komisyonda emlakçıların da olması gerekir" dedi.

Vatandaşların ev bulamıyoruz şikâyetlerini değerlendiren Özdemir, piyasada arz açığı olmadığını belirtti. Vatandaşların ucuz ev aradığını aktaran Özdemir, şunları kaydetti:

"Vatandaş her zaman hem ucuzunu hem de iyisini ister; yüksek fiyat arayışında değil. Artık piyasa daha stabil hâle geldi. Ev bulamama sorunu yok, arz ve talep dengesi mevcut. Şu ana kadar 100 milyon konut üretildi ve her yıl 1 milyon konut ekleniyor. Açık olduğunu düşünmüyorum. Fiyatlar sadece pandemi döneminde kısa bir sarsıntı yaşadı; şu anda piyasa dengelendi. Bu artışlar sadece Türkiye’ye özgü değil, dünya genelinde de benzer bir yükseliş gözlemleniyor.”

"BELEDİYE KÂRINA BAKMIŞ, ŞEFFAFLIK YAPMAMIŞTIR"

Rayiç bedel üzerinden kira talep edilmesini hukuken mümkün olmadığını söyleyen Aytekin Özdemir, “Rayiç bedel üzerinden kira talep edemezler. Alınacak kira, TÜFE oranına göre belirlenmelidir. Karşılıklı ticari anlaşmayla kabul edilirse saygı duyarız, ancak mal sahibinin yasal zemini yoktur. Kimse kimseyi zorlayamaz” dedi.

Belediyelerin rayiç bedel belirleme süreçlerinin şeffaflığını da eleştiren Özdemir, “Belediyeler rayiç bedeli belirlemiyor, bir komisyon yapıyor. Belediye hiçbir zaman şeffaf davranmadı, sadece kendi kârını gözetti. Vatandaş güvenle ilgili bir bilgiye sahip olamıyor; komisyon ne karar verirse vatandaş ödemek zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.

Gayrimenkul piyasasındaki balon tartışmalarına da değinen Özdemir, “Bana göre bu suni değerlendirme ve balon tartışmaları siyasidir. Son rayiç bedel artışı belediyelerin kendi rakam artırmasıdır ama doğru değildir” dedi.

Önümüzdeki dönemde piyasayı etkileyebilecek faktörlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özdemir, “Önümüzdeki 6 ayda kira ve satış piyasasını en çok etkileyecek unsur ekonomidir. Ekonomi, doğrudan piyasayı şekillendirecek” diye konuştu. Özdemir, öğrencilerin kira sıkıntısına ilişkin olarak da, “Öğrenciler için denilecek bir şey yok. Yurtlar var ve fiyatları piyasa koşullarına göre zamanla dengelenecek” ifadelerini kullandı.

Depozito uygulamalarını da değerlendiren Özdemir, “Depozito bedelleri 3 kira bedeline kadar istenebilir. Bu öğrenciler için yük oluşturuyor, ancak kişisel ticari bakış açısına göre değişir. Bazı ev sahipleri ister, bazıları istemez. Depozito talep etme hakkı ev sahibine aittir; karşısındaki öğrenci istemezse saygı duyulur” dedi.

Belediyelerin rayiç bedel artışlarına da değinen Özdemir, “Rayiç bedelleri bir komisyon tarafından belirlenmelidir; muhtar, belediye memuru, mülki idare amiri, kadastro memuru gibi isimlerle yürütülür. Ancak şu andaki artış keyfi, bana göre doğru değil ama siyasidir. Küçük bir derebeylik veya özerklik gibi bir uygulama söz konusu. Oysa devletimizin yapısı üniter, sosyal ve bağımsızdır. Pandemiden sonra fiyatlar 10 kat arttı; bu sadece Türkiye’ye özgü değil, tüm dünyada benzer bir durum var. Önümüzdeki 5 yılda piyasa yavaşlayacak ve konut fiyatları düşmeye başlayacak. Savaşlar çıkarsa gıda fiyatları düşmez, ama konut fiyatları düşer” dedi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber