Ankara'da "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü"nde "adalet" çağrısı!
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), CHP ve EHP'nin de aralarında bulunduğu gruplar, 25 Kasım'da Ankara Kolej'den Sakarya Caddesi'ne yürüdü. Eylemde, artan kadın cinayetlerine karşı ses yükseltilerek adalet talep edildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları ve Emekçi Hareket Partisi (EHP), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesinde yaptıkları açıklamalarda, Türkiye'deki kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusundaki endişelerini dile getirdi ve yetkililere çağrıda bulundu.
Ankara KCDP(Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu) Ankara temsilcisi Işıl Kurt, platform adına yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Yılın her günü adliyelerde, sokaklarda, meydanlarda mücadele eden kadınlar; kampüslerinde tüm baskılara rağmen ısrarla direnen genç kadınlar, hoş geldiniz. Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü için burada buluştuk. Her yıl bambaşka konularla mücadele ediyoruz, her yıl farklı farklı alanlarda haklarımıza sahip çıkmak için sokakları dolduruyoruz. Bu yıl da kadınlar olarak demokrasi mücadelesi verdik. Bir 19 Mart süreci geçirdik. En temel hakkımız olan seçme hakkımıza dokunmaya çalıştı bu siyasi iktidar. Demokrasiyi, halkın iradesini hiçe saydı. Ama biz örgütlü mücadelemizle o barikatları yıktık, irademize sahip çıktık. Demokrasi mücadelesi verenler asla yalnız yürümeyecek dedik, sokakları, meydanları doldurduk, kayyumlara geçit vermeyeceğiz dedik. Bu 25 Kasım’da diyoruz ki: Kadınların ölümü şüpheli, iktidarın ihmali kesin. Çünkü bu sene ilk kez şüpheli kadın ölümleri, kadın cinayetlerini geçti. Geçtiğimiz 25 Kasım’dan bugüne kadar 282 kadın cinayeti işlendi, 286 şüpheli kadın ölümü var. Çünkü soruşturmalar etkin yürütülmüyor, siyasi iktidar şüpheli kadın ölümlerini aydınlatmak için hiçbir adım atmıyor. Daha geçen ay öğrendik ki biz bir yıldır 'Rojin’e ne oldu?' Diye sorarken, Rojin’in ölümü kamuoyuna 'intihar' olarak yansıtılmış."
"HANGİ KURUMLARINIZ MÜCADELE VERİYOR SİZİN?"
Kurt, "İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya geçtiğimiz günlerde TBMM Bütçe Komisyonu’nda konuşmuş. Kadın cinayetleri konusunda devletin tüm kurumlarıyla verdiği mücadelenin sonuç verdi, dünyada oranlar artarken Türkiye’de kadın cinayetleri azaldı. Soruyoruz buradan bakana: Hangi kurumlarınız mücadele veriyor sizin? İzmir’de Gülben Duru’yu polis bekleme merkezinin önünden geri çeviren, eskiden evli olduğu erkek tarafından bıçaklanarak öldürülmesine sebep olan kolluğunuz mu mücadele veriyor, söyleyin. Rojin’in ölümündeki delilleri karartan kurumlarınız mı mücadele veriyor sizin?
Eser Karaca, faili hakkında üç kez uzaklaştırma kararı aldırmıştı; dördüncüsü için başvurduktan bir gün sonra hastanede pompalı tüfekle öldürüldü. Defalarca hakkında uzaklaştırma kararı verilen failin silahına el koymayan yargınız mı mücadele veriyor? 6284’ü etkin uygulamayan yargınız mı mücadele veriyor? Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri bu kadar yüksekken; kadınların aile içinde öldürülürken, 2025’i “aile yılı”, önümüzdeki 10 yılı 'aile 10 yılı' ilan eden, verileri düzgün tutmayan, kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümlerini durdurmak için kılını kıpırdatmayan iktidarınız mı mücadele veriyor?" dedi.
"AİLE BAKANI GÖKTAŞ’A PLATFORMDAN ÖDÜL"
Kurt, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın "toplumsal cinsiyet" ifadesini "muğlak" bulmasına sert tepki gösterdi.
Eylemciler, asıl muğlak olanın toplumu tektipleştirmeye çalışan 11. Yargı Paketi'ndeki ifadeler olduğunu savunarak, Bakan'ın odaklandığı "kutsal aile" kavramını da eleştirdi ve kadın cinayetlerinin yüzde 71'inin bu aile yapısı içinde işlendiğini vurguladı. Mevcut yasa ve kararların (6284 Sayılı Kanun, İstanbul Sözleşmesi, koruma kararları) uygulanması çağrısı yapılırken, iktidarın ihmaliyle birlikte Filistin ve Ortadoğu'daki kadınların özgürlük mücadelesiyle dayanışma mesajı verildi. Kadınlar, tüm engellemelere karşı örgütlü mücadelelerinin devam edeceğini, cinayetleri durduracaklarını ve şüpheli ölümleri aydınlatacaklarını belirterek adalet ve eşitlik talebini yineledi.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDET EŞİTSİZLİKTEN BESLENİR"
CHP Ankara Kadın Kolları İl Başkanı Ayça Çağlar, Türkiye'deki kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin bir kader değil, önlenebilir ölümler olduğunu belirtti. Kadına yönelik şiddetin temelinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu vurgulayan Başkan, şiddetle gerçek mücadelenin ancak eşitliğin devlet politikası haline getirilmesiyle mümkün olacağını savundu. Konuşmasında, "Kadına yönelik şiddetin kökünde yalnızca bireysel öfke, aile içi çatışma ya da “ani bir an” yoktur. Şiddetin temeli, bu ülkenin sosyal, ekonomik ve kültürel dokusuna nüfuz etmiş olan eşitsizliktir. Kadını ikinci plana iten, emeğini görünmez kılan, karar mekanizmalarından uzaklaştıran, onu itaat etmeye zorlayan her anlayış; şiddetin zeminini hazırlayan bir iklim yaratır. Eşit olmayanın söz hakkı olmaz, eşit olmayanın güvenliği olmaz, eşit olmayanın hayatı korunmaz. Bu nedenle biz biliyoruz ki kadına yönelik şiddetle gerçek mücadele ancak eşitliği devlet politikası haline getirdiğimizde mümkündür. Kadınların eğitimde, istihdamda, siyasette, adalette eşit yurttaşlar olarak var olmadığı bir ülkede, şiddetin tamamen sona ermesi mümkün değildir. Biz bu eşitsizlik düzenini değiştirmeden hiçbir kadının gerçekten güvende olmayacağını biliyoruz ve tam da bu yüzden mücadelemiz yalnızca şiddete karşı değil; şiddeti üreten sisteme karşıdır." ifadelerine yer verdi.
ŞÜPHELİ ÖLÜMLER VE VERİ TARTIŞMASI
EHP temsilcisi Ilgın Gürses, konuşmasında şunları söyledi:
"Bu yıl da her 25 Kasım'da olduğu gibi yine meydanlardayız ama bu 25 Kasım'ın bizim için bir farkı var. Buradaki sloganda yazdığı gibi: 'Kadınların ölümü şüpheli, iktidarın ihmali kesin.' 25 Kasım'da Türkiye tarihinde ilk defa şüpheli kadın ölümleri, kadın cinayetlerini geçti. Her ne kadar tesadüf gibi anlatsalar da bu, tesadüf değil. Ali Yerlikaya birkaç gün önce çıktı, dedi ki: 'Türkiye gurur duymalı, her ülkede olmadığı gibi bizde azalıyor.' Nereden sayıyorlar, bilmiyoruz. '217 kadın öldürüldü' diyorlar. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre ise 287 kadın öldürüldü. Ali Yerlikaya, 217 kadının ismini açıklayacak ve aradaki 70 kadının ismini açıklayamamış kadınların ailelerinin gözünün içine bakarak bu durumu açıklasın."