Ankara Tabip Odası’ndan tarihe ışık tutan belgesel etkinliği

Ankara Tabip Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen, sağlık emekçilerinin kayıplarını konu alan “Kayıp Sağlıkçılar” belgesel filmi gösterimi gerçekleştirildi.

Ankara Tabip Odası’nın (ATO) öncülüğünde düzenlenen etkinlikte, sağlık emekçilerinin kayıplarını konu alan Kayıp Sağlıkçılar belgesel filminin özel gösterimi yapıldı.Gösterimin hemen ardından Yönetmen Oğuz Makal’la bir söyleşi gerçekleştirildi.

1940 yılından itibaren ülkenin 21 bölgesinde kurulan Köy Enstitülerinde yalnızca öğretmenlerin değil, aynı zamanda sağlık çalışanlarının da yetiştirildiğini hatırlatan Oğuz Makal, bu konuya ışık tutan “Kayıp Sağlıkçılar” belgeseli hakkında önemli bilgiler paylaştı.

“TARİH BİLİNCİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Makal, filmin hem Köy Enstitülerinin sağlık politikalarındaki rolünü hem de dönemin unutulmuş sağlık emekçilerinin hikâyesini gün yüzüne çıkardığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Kız öğrenciler o zamanlar fazla yoktu. Köy Enstitülerinin ne kadar gelişmiş kurumlar olduğunu anlatayım. Köy Enstitülerinin değerini, bilincine tam olarak varmayı üniversite yıllarımda fark ettim. 2000 yılında, yeni kuşağın da bu konuda düşünceli ve duyarlı olduğunu gördüm ve aynı zamanda bir çerçeve oluşturarak bir dernek kurduk, çalışmalara başladık. Annem ile babamdan dinlediğim Köy Enstitüleri hikâyelerini belgesel filme dönüştürdüm. Konunun içine girince bazı şeylerin farkına vardım. Çok önemli bir okul modeli olmasına rağmen, Köy Enstitülerindeki eğitim kurallarının gözden kaçtığını gördüm. Bu konuda bilgi çok azdı; ben de bunun izini sürmeye karar verdim ve bu anlamda şanslıydım. İncelemelerim sonucunda belgeselin internet ortamında yer almasıyla, tarihe karışmadan önemli bir görevi yerine getirmiş oluyoruz. Köy sağlık memurlarının ortaya çıkışını anlatan bir film de karşımıza çıkıyor. Tarih bilincine çok önem veriyorum; bunun çok gerekli olduğuna inanıyorum. Bu bilinçle çalışmalarımızı yönlendirirsek ve benzer örnekleri çoğaltarak yayınlar yaparsak çok başarılı olabiliriz.”

“KÖY ENSTİTÜLERİNDE BÜYÜK ÖZVERİ”

Enstitülerde bin altı yüz kişinin büyük bir özveriyle görev yaptığını söyleyen Makal, “O dönemde bin altı yüz kişi canla başla çalışmış. Hedef beş bin sağlık memuruna ulaşmaktı. O günün koşullarında ulaşım atla yapılıyor ve iş oldukça yorucuydu. Yanışağında eczacı aşı götürebiliyordu. Sıtma gibi hastalıklarda muhteşem bir düşüş yaşandı. Köy Enstitileri eğitim köyleri olursa gençler her şeyi güzelce öğrenir diye düşünülüyordu. Ankara Hasanoğlan’da ben çok şey kazandım. Revir yoktu; 21 Köy Enstitüsünün her birinde doktorlar vardı. Amaçları, vatanın kuruluşunda köy sağlığını geliştirmekti. ‘Köy Sağlık Rehberi’ diye bir şey de varmış. Cumhuriyetin çalışmaları her zaman sağlık üzerinde yoğunlaşmıştır. Günümüzde ise yüz kırk bir bin hekime yaklaşık bir milyar civarında hasta düşmektedir.” diye konuştu.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber