Ankara Tabip Odası’ndan sert tepki: “Dr. İlkay Çelik ikinci kez hukuksuz ihraç edildi”
ATO ve ATO Asistan Hekim Komisyonu, geçtiğimiz yıl hukuksuz bir şekilde ihraç edilen psikiyatri asistanı Dr. İlkay Çelik’in haksız yere görevinden uzaklaştırıldığını belirterek sürece tepki gösterdi. Dr. Kılıç, “UMeslektaşımızın keyfi şekilde memuriyetten ihraç edilmesini kabul etmiyoruz.” dedi.
Ankara Tabip Odası (ATO) ve ATO Asistan Hekim Komisyonu, geçtiğimiz yıl görevinden uzaklaştırılan bir psikiyatri asistanının durumu hakkında açıklama yaptı. ATO toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısında, açığa alma sürecine yönelik hukuki ve mesleki kaygılar dile getirildi.
“DR. İLKAY ÇELİK İKİNCİ KEZ İHRAÇ EDİLDİ”
ATO adına basın açıklamasını okuyan Dr. Cem Kılıç, Dr. İlkay Çelik’i yalnız olmadığını söyleyerek, “Ankara Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu Yürütme Kurulu üyesi, psikiyatri asistanı meslektaşımız Dr. İlkay Çelik 15 Ekim 2024 tarihinde hukuksuz bir şekilde açığa alınmıştır. Sağlık Bakanlığının soruşturmaya neden olduğunu iddia ettiği sosyal medya paylaşımı gerekçeli savcılık dosyasından meslektaşımız beraat etmiştir. Beraat kararına rağmen 5 Mart 2025 tarihinde Sağlık Bakanlığı kararıyla meslektaşımızın memuriyet ve eğitim hakları elinden alınmıştır. İhraç kararına karşı açılan dava sonucunda 12 Haziran 2025 günü bakanlığın ihraç uygulaması ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı alınmış olmasına karşın; Dr. İlkay Çelik, bir ay içinde göreve başlaması gerekirken göreve başlatılmadan yeni bir soruşturmayla tekrar ihraç edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
“YILLARIN EMEĞİ BİR KARARLA SİLİNEMEZ”
Söz konusu mahkeme kararının, Dr. Çelik’in sürecin en başından itibaren hukuka aykırı biçimde görevinden uzaklaştırıldığını savunan Kılıç, şunları söyledi:
“22 Eylül 2025 tarihinde son ihraç kararına karşı yürütmeyi durdurma kararı alınmıştır. 22 Eylül’de alınan karar ile meslektaşımızın sürecin başından itibaren mevcut hukuki düzenlemelere aykırı bir şekilde ihraç edildiği tartışmaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmiştir. 6 senelik Tıp fakültesi eğitimini ve Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı başarıyla tamamlayan, topluma sağlık hizmeti sunabilmek adına uzun yıllar emek veren meslektaşımızın keyfi şekilde memuriyetten ihraç edilmesini kabul etmiyoruz.”
“MAHKEME KARARLARINA RİAYET EDİLSİN”
Kılıç, Sağlık Bakanlığının mahkeme kararını gecikmeksizin yerine getirmesi gerektiğini vurgulayarak, “Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararının Sağlık Bakanlığı tarafından bir an önce uygulamaya konulmasını, meslektaşımızın memuriyet görevine ve asistanlık eğitimine en yakın zamanda başlatılmasını, geçmişte yaşanan hak kayıplarının telafi edilmesi için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz. Yargının ve yönetmeliklerin, vatandaşlarımıza zorlu koşullar altında hizmet veren hekim arkadaşlarımızın, sağlık emekçilerinin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi kullanılmasını kabul etmiyoruz. Çalışma ve eğitim hakkının anayasal bir hak olduğunu hatırlatıyoruz. Mevcut hukuki düzen içinde alınan mahkeme kararlarının uygulanmasını, bakanlığın mahkeme kararlarına riayet etmesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Kılıç, “Meslektaşımızın yanında olduğumuzu, süreci yakından takip ettiğimizi bildiriyoruz. Biz Ankara Tabip Odası üyesi asistan hekimler olarak, bütün sağlık emekçilerinin, vatandaşlarımıza nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmetini güven içerisinde sunabileceği bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.