Ankara milletvekillerinden 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde iki farklı ses çıktı!
Ankara milletvekilleri 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde tek ses olmak yerine iki farklı Türkiye fotoğrafı çizdi. İktidar vekilleri yapılanları "lütuf değil hak" olarak niteleyip dönüşüme dikkat çekerken, muhalefet vekilleri "engelleri büyüten iktidardır" diyerek geçim sıkıntısını gündeme taşıdı.
Ankara siyaseti, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde hem duygusal hem de sert mesajlara sahne oldu. Başkent milletvekilleri, engelli vatandaşların sorunlarına dikkat çekmek için yayımladıkları mesajlarda "farkındalık" ortak paydasında buluşsa da, çözüm yöntemleri ve mevcut durumun analizi konusunda derin bir ayrışma yaşandı. İktidar vekilleri yapılanları "sessiz devrim" olarak nitelerken, muhalefet "Kadro boş, maaş yetersiz, engel sizsiniz" diyerek hükümete yüklendi.
AK PARTİ 22 YILLIK REFORMLARI İŞARET ETTİ
AK Parti cephesinden verilen mesajların odağında, yasal kazanımlar ve bakış açısı değişikliği vardı. AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, son 22 yılda hayata geçirilen düzenlemelere dikkat çekerek, "AK Parti olarak, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturuyla çıktığımız bu yolda, engelli kardeşlerimizin hayatlarını kolaylaştıracak adımları bir lütuf değil, bir hak olarak gördük." dedi. Sorunun fizikselden çok zihinsel olduğuna işaret eden Leyla Şahin Usta, "Asıl engelin gönüllerimizde kurduğumuz duvarlarda ve bakışlarımızdaki görünmez sınırlarda başladığını unutmuyoruz." vurgusu yaparken; Ahmet Fethan Baykoç ise "Engelleri kalıcı kılan kader değil, görünmez duvarlar ören 'anlayışsızlıklardır'." ifadelerini kullandı.
CHP'DEN 'BOŞ KADRO VE DÜŞÜK MAAŞ' İSYANI
Muhalefet kanadında ise iktidarın çizdiği tabloya sert itirazlar yükseldi. CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, süslü sözler yerine gerçeklere bakılması gerektiğini belirterek iktidarı şu sözlerle topa tuttu:
"Engellilerin önündeki en büyük engel; iktidarın engel üreten, engelleri büyüten politikalarıdır. Madem hükümet engelleri kaldırmak istiyor: Engelli istihdam oranını yükseltsin, kamudaki boş engelli kadrolarını doldursun, engellilere verilen ücreti insanca yaşam seviyesine çıkarsın."
Semra Dinçer ise sorunun adını "engellenmişlik" olarak koydu. Fırsat adaletinin herkes için sağlanması gerektiğini vurgulayan Dinçer, "Engellerin değil, engellenmişliklerin ortadan kalktığı; eşitliğin ve fırsat adaletinin herkes için sağlandığı bir Türkiye için mücadele etmeliyiz." restini çekti.
KİMİ 'İMTİHAN' DEDİ, KİMİ 'SEVGİ'
Siyasi çatışmanın dışında kalan mesajlarda ise manevi ve vicdani vurgular öne çıktı. MHP'li Mevlüt Karakaya, "Engellilik bir eksiklik değil; insanın varoluşuna nakşedilmiş bir imtihan ve bir güzelliktir." diyerek konuyu manevi bir boyuta taşırken; İYİ Partili Ahmet Eşref Fakıbaba "Sevgi varsa, engel yoktur!" dedi. DEVA Partili İdris Şahin ise toplumsal sorumluluğa dikkat çekerek, "Engelli vatandaşlarımızın yaşamını kolaylaştıran her adım, toplumsal vicdanımızın göstergesidir." hatırlatmasında bulundu.