Özgürlük ve cesaret
Samsun,
Yıl 1919, Mayıs ayının 19. günü.
Bir millet uyanıyor.
Rıhtıma yanaşan Bandırma Vapuru aslında bir müjde taşıyordu:
Beş bin yıldır özgürlüğün sembolü olan Türk Milleti'nin, kafese tıkılamayacağının müjdesini.
Millî Mücadele'nin başladığının müjdesini taşıyordu bu eski vapur.
Emperyalistlere ders vermenin bir yoluydu Samsun’a çıkmak.
Türk Milleti’nin Sevr Antlaşması’nı yırtabilecek güçte ve inançta olduğunun müjdesiydi bu müjde…
***
Özgürlük cesaret ister.
Mücadele ister.
Sabır ister.
Bilinç ister.
Akıl demektir, hesap demektir özgürlük.
Geleceği öngörebilmek demektir.
Risk almayı bilmek demektir özgür olmak.
İşte, Bandırma Vapuru; özgürlük sevdasını, aklı, vicdanı, inancı taşıyordu Anadolu’ya.
Bu vapur Türk’e Türklüğünü hatırlatıyordu bir kez daha…
***
Özgürlük; onurlu ve gururlu insanlar için pek değerlidir.
İnsana, insan olmayı hatırlatır çünkü.
Çünkü insan özgür yaratılmıştır.
Öyle değil mi ama!
Paraya, pula.
Şana, şöhrete.
Hırlıya, hırsıza.
Güçlüye, zalime.
Ve dahi “Emperyaliste” kul olmak, köle olmak hiç insana yakışır mı?
***
İşte!
Özgürlük Savaşı’nın başladığı yer olan Samsun, o büyük mücadelenin başladığı yerdir.
Atılan o ilk adım, Türk Milleti'nin kaderinin yeniden yazıldığı yerdir.
Gasp edici emperyalistlere verilen dersin alevlendiği yerdir.
Umuttur o ilk adım.
Tür Milleti'nin geleceğidir aynı zamanda.
Sömürülen milletlere bir örnektir de aynı zamanda.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nız kutlu olsun.