Göktürk prensi

İstemi Kağan.

Bir Göktürk Kağanı.

Milattan Sonra 552 ila 576 yıllarında hüküm sürmüş.

İpekyolu ticaretinin hâkimi.

Günümüzden yaklaşık bin beş yüz yıl önce yaşamış akıl, diplomasi ve siyaset adamı.

Bizans Devleti ve Sasanilerle diplomatik ilişkiler kurmuş ve yönetmiş bir Türk Büyüğü.

İpekyolu üzerinde ticareti kontrol etmiş ve milletini zenginleştirebilmiş bir kağan.

İstemi Kağan, siyasi bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla mümkün olacağını bilen ve siyasetini ona göre yöneten bir liderdir.

***

Günümüz Türkiye’sinde az bilinen bir kahramandır İstemi Kağan.

Hâlbuki Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri onun döneminde atılmıştır.

Ne mi demek istiyorum?

Hemen açıklıyorum:

Biz Anadolu Türkleri, İstemi Kağan’ın devletinin ardıllarıyızdır.

Bizim için Osmanlı Devleti, Selçuklu Devleti ne kadar önemliyse, Batı Göktürk Kağanlığı da o kadar önemlidir.

Lütfen atalarımızın kurduğu veya yaşadığı diğer devletler daha az önemlidir önermesini çıkarmayın cümlemden.

Hepsi önemli bizim için.

Neden olmadan, sonuç olmayacağına göre; İstemi Kağan’ın siyasi, ekonomik ve kültürel faaliyetleri olmasaydı, belki de Alparslan Anadolu kapılarını açamayacaktı bize.

Anadolu Selçuklu Devleti kurulmayacaktı belki de.

Osmanlı Beyliği Söğüt’e hiç gelmeyecekti.

Viyana kapılarına kadar hiç gidilmeyecekti.

Ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti hiç kurulmayacaktı belki.

Dedim ya!

Neden olmadan sonuç da olmaz bu dünyada.

Hatta Evrende…

Ne dersiniz?

Yanlış mı düşünüyorum sizce?

***

Tarihini bilmeyen milletler, geleceğini de kurgulayamazlar benim inancıma göre.

Tarihte insanların ve devletlerin önüne çıkan sorunlar genelde birbirlerine benzer.

O olaylar karşısında çözümler de benzerdir.

Tarihin tekrarlaması meselesi de budur zaten.

Tarihi bilmek demek; yaşanmış olaylardan dersler çıkararak önümüze çıkan sorunlara daha kolay çözümler bulmak demektir.

***

Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz.

Börtüsüyle, böceğiyle.

Ağcıyla çiçeğiyle.

Toprağıyla suyu ile.

Genci ile yaşlısıyla.

Tüm insanlarıyla…

Vatanımız, düşmanları kıskandıracak kadar çekici.

Sevr dayatması daha dün önümüze sürülmedi mi?

Yeni Sevr’lerle karşılaşmamak için tarihi bilmek zorundayız bence.

Bumin Kağan’ı da bilelim.

Fatih Sultan Mehmet’i de.

Babür’ü de bilelim, Kanuni'yi de.

Tabii ki en başta Atatürk’ü bilelim.

Sadece liderleri mi?

Elbette hayır.

Tarih olaylarla, stratejilerle, bilgilerle ve kültür ögeleriyle doludur.

Bilmek ise her zaman yarar getirir.

Hem de her zaman.

Not: İstemi Kağan’ın buyruğu ise başka bir yazının konusu olacak.