Eğitim mi?

Zübeyir Tokgöz

Zübeyir Tokgöz

Tüm Yazıları

İnsan eğitiminin önemli olduğu düşüncesi hep kulaklarımızı çınlatır.

Çocukluğumuzdan beri.

Öyledir de.

Çünkü okul öncesi, ilk ve orta öğretim yılları kimliğimizin, kişiliğimizin belirlendiği yıllardır.

Hatta insanlığımızın da belirlendiği yıllardır bu yıllar.

İyilik nedir?

Hak nedir?

Saygı nedir?

Doğa sevgisi nedir?

Hep bu dönemlerde şekillenir.

Ahlaki değerlerin öğrenildiği dönemler de bu yaşlardır.

***

Yine bu dönemlerde insan toplumun bir parçası olmayı öğrenir.

Anaokulunda başlar oyuncak paylaşmak.

Verilen ödevlerin öğretmenin işine yarayacağını sanırız.

Hatta biraz fazla olursa kızarız da öğretmene.

Aslında sorumluluk duygumuz gelişiyordur.

Görev bilincimiz gelişiyordur, taa o dönemlerden.

***

Yıllar çabuk geçer doğal olarak.

Yetişkinizdir artık.

Toplumun bir parçasıyızdır.

Eğitimler hiç bitmez.

Sadece örgün eğitim biter.

Artık kılavuzumuz öğretmenlerimiz değildir.

Donandığımız bilgiler ve ahlaki değerlerdir.

Yaşamın kendisidir başarı ölçümüz.

Her birimizin bir mesleği vardır artık.

Üretiriz, tüketiriz...

Belki tüketmek de başka bir üretim biçiminin girdisidir.

Kim bilir?

Mutlu bir yaşam sürmenin gereğidir.

Her öğrendiğimiz bilgi iyiye hizmet edecektir eğer biz de iyiysek.

***

Erişkinsek eğer, yaşadığımız toplumda roller üsleniriz.

Babayızdır, anneyizdir.

İşçiyizdir, patronuzdur.

Kimimiz hizmet alandır.

Kimimiz ise hizmet veren.

Demokratik rolümüzle seçmenizdir bazen.

Bazen de seçilenizdir.

Aklınıza gelebilecek her tür rol yani.

***

Şimdi soruyorum size?

Eksik bir eğitimle, yerinde bir rol oynanır mı?

Bilmeyenler bilenlerle yarışabilir mi?

Ayakkabıyı üretemeyenler mutluluk üretebilir mi?

Sorular o kadar çok ki; kalemin mürekkebi yetmez!

Bence eğitim bitmez yaşam boyunca.

Tarihiyle, coğrafyasıyla, matematiğiyle, fiziğiyle, sosyolojisiyle, ekonomisiyle…

En çok da omurgasıyla…