Barbar Türkler
Barbar sözcüğü; çok eski bir kavramdır.
Roma ve Bizans döneminden beri kullanılıyor.
Anlamı “Yabancı” demektir.
Romalılar, kendilerinden olmayanlar için kullanıyorlardı bu kavramı.
Hunları, Gotları, Frankları, Saksonları, Vizigotları, Vandalları, Avarları ve benzer milletleri tanımlamak için kullandılar.
Barbar, uygar olmayan demekti aynı zamanda.
Roma İmparatorluğu’nun ve şehir devletlerinin ekonomisi kölelik düzenine bağlıydı.
Üretimi köleler yapar, tüketimi de efendileri yapardı.
Kendilerini “uygar” olarak tanımlıyorlardı.
Köle düzeni kurup insan ticareti yapanlar “uygar” yani.
Diğerleri ise “barbar”, “yabancı”, “vahşi”.
Yani bir anlamda;
Savaşları kazanan güçlü yabancılar barbar olarak görülmüştür.
Yabancılardaki o gücü ise, çoğunlukla o dönemin askeri yenilikleri besliyordu.
Aslında, her şey atın ehlileştirilmesiyle başladı.
Son arkeolojik buluntular;
Atların Kazakistan bozkırlarında evcilleştirildiğini gösteriyor.
Milattan Önce 2200 yılında Akmola’da insan ile atın ortak macerası başlar.
Hâlbuki insanların atlarla tanışması daha eskilere dayanır.
Otuz bin yıl kadar eskilere.
O zamanlar at, eti için avlanırmış.
Atın evcilleştirilmesi, büyük bir yeniliktir insan için.
Başka bir açıdan bakıldığında teknolojik gelişmedir.
İnovasyondur yani.
Çünkü; at güç demektir.
Hız demektir.
Uzak yolların yakın olması demektir.
Ticaret demektir.
Çatışmalarda üstünlük demektir.
Atın evcilleştirilmesine yeni buluşlar da katılınca uygarların işi daha da zorlaşmıştır.
Atı kontrol etmeye yarayan “üzengi” gibi.
Atın uzun mesafelere ulaşmasını sağlayan “at nalı” gibi.
Haçlı seferlerine katılan şövalyelerin at nalı yerine, bez kullandıklarını unutmayın lütfen.
Dönemine göre savaş teknolojisi sayılan birçok buluş vardır.
Kompozit yay gibi.
Islık çalan oklar gibi.
Demir’in işlenmesi gibi.
Saymakla bitmez…
Barbarların buluşları sadece askeri alanda değildir.
İbni Sina’nın tıbbını,
El Cezire’nin otonom sistemlerini, mekanik robotlarını yani,
Piri Reis’in haritalarını,
Harezmi’nin algoritmasını ve daha nicelerini saymıyorum bile…
İnovasyon nerdeyse üstünlük oradadır.
Batıya doğru Hunlarla başlayan hareket,
Kavimler göçünü tetikleyip Roma İmparatorluğuna dayanınca;
“Barbarlık” kelimesi bir yergi sözcüğü olarak dillere pelesenk olmuştur.
Günümüzde de bu ironi devam ediyor kanımca.
Barbarlığın neye göre, kime göre olduğu tartışılır bence.
Balkan savaşlarında yaşananlara,
Doğu Türkistan’da yaşananlara,
Hiroşima ve Nagazaki’de yaşananlara,
Günümüzde ise; Irak’ta, Suriye’de, Gazze’de yaşananlara ne denir acaba?
“Barbarlık” kime göre?
Neye göre?