Ankaragücü’ne ne lazım?
Ankara futbolu kaotik yönetimlerin esiri olmuş, kan ağlamaya devam ediyor. Başkent'in 115 yıllık çınarı MKE Ankaragücü, biri kupa olmak üzere son 5 resmi maçını kaybetti. Şampiyonluk parolasıyla çıkılan en kaliteli ve yüksek kadro değerine sahip takım Ankaragücü iken, gelinen noktada 30 puanla düşme potasının biraz üzerinde yaşam savaşı veriliyor. İç saha ve deplasman denilmeden oynanılan kötü ve mücadelesiz oyun, devre arası güçleneceği yerde zayıflayan kadro, yönetimin Faruk Koca gölge başkanlığında yaptığı yanlışlara her geçen gün yenilerinin eklenmesi, denenmiş ve taraftarla uyum sağlayamamış teknik direktörlerin yeniden göreve getirilmesi hazin sonu yavaş yavaş getiriyor.
Bugünlerin geleceği aslında son kongrede belliydi. Gördüklerime inanamamış, naylon üyelerle zafer çığlıkları atılan bir kongre süreci geçirmişti Ankaragücü. Başkan adaylarıyla yayınlar yapıp görüşlerini öğrenmiştik, projeleri vardı, belirli bir planları vardı. Ama kongreyi naylon üyelerle, susturulmuş tribün liderleriyle kazanan Ankaragücü’nün gelmiş geçmiş en başarısız mevcut yönetimi olmuştu.
Ankaragücü’nün yeri Süper Lig ve Süper Lig’de Avrupa’yı zorlayan sıralamalar olması gerekirken, neredeyse 1. Lig'e veda edilecek… Taraftarın dinlenilmesi lazım, birkaç haber ajansı dışında genişlemeye gidilip ulusal ve yerel basınla ilişkilerin güçlü tutulması lazım, kulübe yakışmayan kronik sakat futbolcuların transfer edilmemesi, bazı menajerlerin tuzağına düşülmemesi ve kulübe sokulmaması lazım… Borçların, transferlerin, açıklamaların şeffaf biçimde yapılması lazım…
Lazım da lazım, ama en önce Ankaragücü’ne Ankaragücülü bir yönetim lazım. Gerektiğinde istifa makamını kullanmak lazım. Kocaelispor’un, Samsunspor’un, Göztepe’nin yaptığı başarılı işler takip edilmeli ve artık Ankaragücü düzlüğe çıkmalı. Eğer böyle giderse yolun sonu karanlık maalesef.
ANKARAGÜCÜ, SON YILLARDA HİÇ İYİ YÖNETİLMİYOR”
Kanal 3’te yayınlanan 2. Lig Futbol Dosyası programımızda Ankaragücü’nün altyapısında ve A Takım'da teknik direktörlük yapmış Adnan Şentürk Hoca'mız konuğumuzdu. Başkent’te birçok takım çalıştırmış Adnan Hoca'ya da Başkent takımlarının durumunu sordum.
Deneyimli hoca şunları söyledi:
"Önemli hedefleri olan takımlar doğru yönetilemiyor ve ekonomik olarak sıkıntı içerisindeler. Başkent'te Şekerspor, Petrol Ofisi, Türk Telekom gibi müessese takımları uzun yıllar lokomotif görevi gördüler ama şimdi yoklar. Başkent'te spor tesisi ve stadyum da yok. İlgi de eskiye oranla azaldı. Başkent kulüplerinin her spor dalında büyük hedeflerinin olması lazım. Ankaragücü’nün de yoğun handikapları var doğrusu son yıllarda hiç iyi yönetilmiyor. Doğru kararlar alınmıyor ama taraftarlar takımlarını hala yalnız bırakmıyor.
Bir diğer köklü kulüp Gençlerbirliği, rahmetli İlhan Cavcav Başkan'ın döneminde birçok konuda örnek kulüptü. Yerli ve yabancı transferi konusunda, yetiştirici rolde ve bütçeyi hep artıda tutma konusunda çok iyi işler yapılmıştı. Fakat Cavcav sonrası kısa dönemde hem bu becerilerinden oldu, borca girdi ve alt lige düştü. Bu sezon ise 7 haftadır iyi giden bir Gençlerbirliği var. Ankaragücü adına ise endişelenecek bir durum söz konusu ve denenmiş bir teknik direktör deneniyor.
Ankara Demirspor’un bir misyonu olması gerekiyor, oyuncu yetiştirmesi gerekiyor. Ankara Demirspor’da ben daha önce çalıştım, kalecimiz daha sonra Ankaragücü’nün kalesini korudu, Barış Alper bugün Galatasaray ve Milli Takım'da oynuyor. Burak, Süper Lig’de Hatayspor forması giydi. Genç oyuncuları kadrosunda bulundurmalı bir kurum takımından da zaten bu beklenilmeli. Etimesgut imkanlarına rağmen ligden düştü, Keçiörengücü ise diğerlerine nazaran daha tutarlı, konumunu koruyor ve mütevazi bütçelerle kadro kurup oyuncu satıyor.
Ankaraspor bu sezon beni şaşırtıyor, genelde iyi futbol oynayan ve oyuncu yetiştiren bir kulüp. Her sezon play-off ya da orta sıraların üzerinde ligi bitiren bir kulüpken, bu sezon başarısız bir sezon geçiriyorlar. Bahaddin Güneş gibi deneyimli bir teknik direktörle dilerim bu işin üstesinden gelirler.”