Mert Dokuzoğlu

Mert Dokuzoğlu

Amatöre köstek Ankaragücü yönetimi

Sevgili Yeni Ankara okurları, bu hafta köşe yazımda Ankaragücü Güreş Takımı ve eski hocası Fevzi Çakmak ile Sincan Belediyesi Ankaraspor Teknik Direktörü Bahaddin Güneş’e yer vereceğim.

Maalesef ülkemizde hiçbir başarı cezasız kalmıyor. İstikrarlı başarı sürdüren spor kulüplerinin kapandığını, borç batağı içinde yüzdüğünü, liyakatli yöneticilerin başta olmamasından kaynaklı türlü sıkıntılar çektiği hepinizin malumu. MKE Ankaragücü’nde de futbolda sağlanamayan istikrar ve başarı, ilgiyi yaklaşık 2 sezon önce voleybol, halter ve güreşe kaydırmıştı. Voleybol maçlarına Ankaragücü tribünlerinden çok sayıda kişi gidiyordu ve en sonunda şampiyonluk gelmişti. Halter ve güreş branşlarında da çok sayıda madalya kazanılmış, Türkiye şampiyonlukları elde edilmiş, taraftarların ilgisi bu alanlara yönelmişti. Medyada çıkan haberlerin bir dönem azımsanmayacak kadar olan yüzdesi amatör branşlarda elde edilen başarılar ile ilgiliydi. Gelinen noktada MKE Ankaragücü Amatör Branşlardan Sorumlu Yönetim Kurulu üyeliğini uzun süredir yürütmüş ve özellikle boks, güreş ve halter branşlarında kulübün seviye atlamasını sağlayan Durali Akpınar ve MKE Ankaragücü Spor Kulübü Genel Koordinatörü Mehmet Genç’in peş peşe istifaları sonrası yönetimde yaşanan kaotik ortamın da etkisiyle amatör branşlar unutuldu, yeni yöneticiler gereken değeri vermedi. Son istifada MKE Ankaragücü Güreş Takımı Teknik Direktörü Fevzi Çakmak’tan geldi. Fevzi Çakmak, Yeni Ankara’ya yaptığı açıklamada ayrılığın perde arkasına değindi. Çakmak, “Büyük bir sevgi ve bağlılıkla yürüttüğüm Ankaragücü güreş takımı teknik direktörlük görevime Ankaragücü güreş takımımızın kapatılmasından dolayı veda ediyorum. Çıkmış olduğumuz bu kutlu yolda Türkün sancağı güreş sporunda başarıdan başarıya koşan, 10 Türkiye Şampiyonasında 9 Türkiye Kupası kazanan Türkiye’nin en iyi en güçlü güreş takımımızın, Yönetim Kurulu adına Amatör Branşlar Sorumlusu Elvan Akdeniz tarafından kapatıldığı tarafıma tebliğ edilmiştir.” dedi.

Fevzi Çakmak, yoluna teknik ekip ve sporcularıyla birlikte başka arma adına devam edeceğini ve hedeflerinin 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları olduğunun altını çizdi. Hayatının en değerli anılarından birisi olarak Ankaragücü’nün kalacağını ve Ankaragüçlü Fevzi Çakmak olarak görevinden alnının akıyla ayrıldığını belirtti. Çakmak, süreç içerisinde katkıları ve desteklerinden ötürü önceki Başkan Faruk Koca, mevcut Başkan İsmail Mert Fırat, önceki As Başkan Durali Akpınar, vefalı Ankaragücü taraftarı ve emektar kulüp çalışanlarına da teşekkür etti. Ne diyelim Başkent'imizde ASKİ’nin, EGO’nun amatör branşlarda yakaladığı başarıyı yakalayan Ankaragücü amatör branşlarına yazık oldu. Gerekçe maddiyat olmamalı, futbol takımına aktarılan gereksiz bütçenin 10’da 1’i ile daha nice başarılar yakalanabilirdi…

Yazının Devamı

Ankaragücü’nün huzura ihtiyacı var

Değerli Yeni Ankara okurları, bu hafta tüm Ankara takımlarının son durumlarını kolaj yapacağım ve bir özel röportajımdan kesitler sunacağım.

İlk olarak Ankaragücü’nden başlayalım…

Mağlubiyet serisinden sonra kötü futbolla Sakaryaspor’dan alınan 1 puan yeterli mi tabii ki değil. Tercih edilen Teknik Direktör Mustafa Dalcı doğru karar mı yanlış. Ankaragücü’ne yeni bir yönetim, yeni bir futbol aklı, Ankaragücü’ne gönül vermiş bir teknik heyet, biraz sakinlik, taraftarla birliktelik lazım. Sonra zaten başarı kendiliğinden gelecektir.

Yazının Devamı

Ankaragücü’ne ne lazım?

Ankara futbolu kaotik yönetimlerin esiri olmuş, kan ağlamaya devam ediyor. Başkent'in 115 yıllık çınarı MKE Ankaragücü, biri kupa olmak üzere son 5 resmi maçını kaybetti. Şampiyonluk parolasıyla çıkılan en kaliteli ve yüksek kadro değerine sahip takım Ankaragücü iken, gelinen noktada 30 puanla düşme potasının biraz üzerinde yaşam savaşı veriliyor. İç saha ve deplasman denilmeden oynanılan kötü ve mücadelesiz oyun, devre arası güçleneceği yerde zayıflayan kadro, yönetimin Faruk Koca gölge başkanlığında yaptığı yanlışlara her geçen gün yenilerinin eklenmesi, denenmiş ve taraftarla uyum sağlayamamış teknik direktörlerin yeniden göreve getirilmesi hazin sonu yavaş yavaş getiriyor. Bugünlerin geleceği aslında son kongrede belliydi. Gördüklerime inanamamış, naylon üyelerle zafer çığlıkları atılan bir kongre süreci geçirmişti Ankaragücü. Başkan adaylarıyla yayınlar yapıp görüşlerini öğrenmiştik, projeleri vardı, belirli bir planları vardı. Ama kongreyi naylon üyelerle, susturulmuş tribün liderleriyle kazanan Ankaragücü’nün gelmiş geçmiş en başarısız mevcut yönetimi olmuştu. Ankaragücü’nün yeri Süper Lig ve Süper Lig’de Avrupa’yı zorlayan sıralamalar olması gerekirken, neredeyse 1. Lig'e veda edilecek… Taraftarın dinlenilmesi lazım, birkaç haber ajansı dışında genişlemeye gidilip ulusal ve yerel basınla ilişkilerin güçlü tutulması lazım, kulübe yakışmayan kronik sakat futbolcuların transfer edilmemesi, bazı menajerlerin tuzağına düşülmemesi ve kulübe sokulmaması lazım… Borçların, transferlerin, açıklamaların şeffaf biçimde yapılması lazım… Lazım da lazım, ama en önce Ankaragücü’ne Ankaragücülü bir yönetim lazım. Gerektiğinde istifa makamını kullanmak lazım. Kocaelispor’un, Samsunspor’un, Göztepe’nin yaptığı başarılı işler takip edilmeli ve artık Ankaragücü düzlüğe çıkmalı. Eğer böyle giderse yolun sonu karanlık maalesef.

Kanal 3’te yayınlanan 2. Lig Futbol Dosyası programımızda Ankaragücü’nün altyapısında ve A Takım'da teknik direktörlük yapmış Adnan Şentürk Hoca'mız konuğumuzdu. Başkent’te birçok takım çalıştırmış Adnan Hoca'ya da Başkent takımlarının durumunu sordum. Deneyimli hoca şunları söyledi: "Önemli hedefleri olan takımlar doğru yönetilemiyor ve ekonomik olarak sıkıntı içerisindeler. Başkent'te Şekerspor, Petrol Ofisi, Türk Telekom gibi müessese takımları uzun yıllar lokomotif görevi gördüler ama şimdi yoklar. Başkent'te spor tesisi ve stadyum da yok. İlgi de eskiye oranla azaldı. Başkent kulüplerinin her spor dalında büyük hedeflerinin olması lazım. Ankaragücü’nün de yoğun handikapları var doğrusu son yıllarda hiç iyi yönetilmiyor. Doğru kararlar alınmıyor ama taraftarlar takımlarını hala yalnız bırakmıyor.

Bir diğer köklü kulüp Gençlerbirliği, rahmetli İlhan Cavcav Başkan'ın döneminde birçok konuda örnek kulüptü. Yerli ve yabancı transferi konusunda, yetiştirici rolde ve bütçeyi hep artıda tutma konusunda çok iyi işler yapılmıştı. Fakat Cavcav sonrası kısa dönemde hem bu becerilerinden oldu, borca girdi ve alt lige düştü. Bu sezon ise 7 haftadır iyi giden bir Gençlerbirliği var. Ankaragücü adına ise endişelenecek bir durum söz konusu ve denenmiş bir teknik direktör deneniyor.

Yazının Devamı

Kadın futbolunda Başkent etkisi

Yeni Ankara’da bu hafta köşe yazımda son yıllarda atılım yapan kadın futboluna ve ABB Fomget Kulübü Başkanı Yalçın Demirkol’un görüşlerine yer vereceğim. Kanal 3’te yayınlanan Türkiye’nin tek kadın futbol programı Kristal Ayaklar’da konuğumuz olan ABB Fomget Kulübü Başkanı Yalçın Demirkol, Yeni Ankara’ya özel açıklamalarda bulundu ve yatırımların arttığı kadın futbolunda hâlâ Türkiye Futbol Federasyonu’nun gereken önemi vermediğine dikkati çekti: Kadın futbolunda ABD, İspanya, Almanya ve İngiltere hem Milli Takım hem kulüp düzeyinde başı çekerken Türkiye 60’ıncı sırada kendisine yer buldu. Özellikle son dört sezondur daha yarı profesyonel statü elde edilemeyen Türkiye Ligleri dört lig halinde oynanıyor. Şampiyonumuz, Şampiyonlar Ligi’ne gidiyor. Önümüzdeki sezon ikincimizde Avrupa Ligi’nde boy gösterecek. Büyük futbol kulüplerimiz kadın futbolunun değerini anladı ve bu konuda yatırımlarını gerçekleştirdi. ABB Fomget, ALG ve Beylerbeyi gibi kadın futboluna yönelen başarılı camialarımız var. Kulüplerin maçları kendi youtube kanalları üzerinden canlı ekranlara geliyor. Taraftar sayıları ve kadın futbolu haberleri gün geçtikçe artıyor. UEFA’nın çizdiği yol haritasından sapma yaşamazsak önümüzdeki 10 sene içinde kadın futbolu ülkemizde bambaşka bir noktaya evirilebilir ve voleybol kadınlarda yaşadığımız başarıları buraya da taşıyabiliriz.

Başkent Ankara’ya dönecek olursak Ankara’da kadın futbolunda başı ABB Fomget çekiyor. Başkenti şampiyon olmayan tek ülke konumunda bulunan ülkemizde, kadınlar futbolunda 2022-2023 sezonunda Cumhuriyet'imizin 100. Yılı'nda şampiyonluğa ulaşan ABB Fomget, bu şanssızlığı yıkmayı başardı. Devam eden sezonda ise 15 haftası geride kalan Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi’nde Fenerbahçe 39 puanla lider, ABB Fomget ise 37 puanla ikinci sırada bulunuyor."

ABB Fomget Kulüp Başkanı Yalçın Demirkol, yatırımların artmasına rağmen Federasyondan gereken desteği alamadıklarını kaydederek şunları söyledi: Son yıllarda büyük takımlar yatırımlarını artırdı, ABB Fomget, ALG gibi güçlü takımlar var. 3 sezon öncesine göre ligde kalite artışı var. Artık 6-7 takım şampiyonluk yarışı içinde oluyor. Maalesef kadın futbolu hala öksüz. Federasyon Erkekler 3. Ligi'ne verdiği desteği, Kadınlar Süper Ligi’ne verse bambaşka bir şey konuşacağız. Biz şampiyon olduğumuz sene federasyondan aldığımız şampiyonluk primi İzmir’e gidişimiz ve konaklama masraflarımızı karşılamadı. Maddi destek olmadan olmaz, Süper Lig diyoruz ama yüzde yüz amatör bir branş. UEFA’nın 2026 yılına kadar yarı profesyonel-profesyonel statü yaklaşımı var, yeni Federasyonumuzdan da kadın liglerine el atmasını bekliyoruz.

Yazının Devamı

Teknik Direktör Mustafa Kaplan: Eski futbolcuların hepsi bir anda Pro lisans sahibi oldular

Ankara’nın en çok okunan internet haber sitesi Yeni Ankara’da yazılarımla bundan sonra sizinle olacağım. İlk yazımda Türk futbolunun en büyük sorunlarından altyapı ve Pro lisans konusunu ele alıp, Teknik Direktör Mustafa Kaplan’ın konu hakkındaki düşüncelerine yer vereceğim.

Kariyerinde Gençlerbirliği, Ankaragücü, Adanaspor ve Giresunspor gibi birçok takım bulunan deneyimli teknik direktör Mustafa Kaplan, Kanal 3’te yayınlanan 2. Lig Futbol Dosyası programına konuk oldu ve Yeni Ankara’ya özel açıklamalarda bulundu. Yurtdışında bir hiyerarşik sıraya göre ve belli bir süre alt yaş gruplarını çalıştırma zorunluluğu bulunan lisans süreci ülkemizde A ve Pro lisansın birleştirilmesiyle çok hızlı bir şekilde alınan ve futbolu yeni bırakmış futbolculara ekmek kapısı açan bir fırsata dönüştü. Bunun yanında senelerdir tudor eğitmenliği yapan ve pro lisansa sahip birçok deneyimli teknik adamın kapısı ise kulüplerden hocalık için değil lisansını geçici süre kullanılması için çalınıyor. Teknik Direktör Mustafa Kaplan, yıllarca tüm aşamaları geçip Pro lisans sahibi olduğunu hatırlatarak, yakın geçmişte futbolu bırakan isimlerin bu lisansa çok hızlı sahip olduklarını belirtti. Kaplan, “Rahmetli İlhan Cavcav Başkanımız 'artık senin Pro lisansı alman gerekiyor' dedi. Benim de puanım tutuyordu, benim adıma ödemeyi yaptı sağ olsun ve Pro lisansımı aldım. UEFA A ve diğer belgeleri alıp, yıllarca bekleyip Pro lisansı öyle aldım. Bundan iki üç sene önce A ve Pro lisansı birleştirdiler, eski futbolcuların hepsi bir anda Pro lisans sahibi oldular ve şu an Süper Lig’de takım çalıştırıyorlar. Bunların içinde Emre Belözoğlu, Volkan Demirel, Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Orhan Ak ve bir sürü örnek var. Boşta kaldıklarında İstanbul tarafından hemen kulüp bulma girişimleri de oluyor bu isimlere. Ankara’da ise zaten 5-6 teknik direktörüz. Normal zamanda değil, ne zaman Başkent kulüpleri zor durumda olsa, kaosun içinde olsa göreve çağrıldık ve başarılı olduk. Bu sezon Ankaragücü’nün teknik direktörlere verdiği paralarla birçok genç oyuncu kazanılırdı. Yurtdışında minikler, U17, U19 takımlarını çalıştırdıktan sonra A takım emanet ediliyor. Dortmund, Ajax ve AZ Alkmaar kulüplerinde eğitimler aldım. Mesela İsmet Taşdemir hocamız, Bodrum FK’da devrim yaptı, sonra Volkan hocayı getirdiler. İsmet hoca o kadar emek vermiş gerekirse o çıkarttı ama o düşürsün. Teknik direktör sirkülasyonu en çok kulüplere zarar veriyor.” ifadelerini kullandı. Ankaragücü’nde Arda’nın dışında altyapıdan çıkan oyuncu yok İlerleyen sürelerde Ankaragücü ve Gençlerbirliği’ne dair derin analiz yazılarımız da olacak. Başkent ekiplerinin bugünkü durumu, içinde bulunulan borç yükleri, istikrarsız ve kaotik yönetimler nedeniyle taraftarların küstürüldüğü, başarının gelmediği bir yapıya dönüştü. Altyapılarıyla meşhur iki takımdan uluslararası çapta en son Altay Bayındır ve Arda Güler çıktı. Özellikle son 5-6 senedir çıkan futbolcular kendi kulüplerinde forma yüzü bulamazken, alt liglerde top koşturmakta…

Süper Lig’de bir zamanlar Ankara takımlarının fırtınalar estirdiğini ama şimdi en üst ligde kulüp bulunmayışına üzüldüğünü belirten Teknik Direktör Mustafa Kaplan, Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin altyapı sıkıntısına dikkat çekerek şunları söyledi: 2018-19 sezonu devre arasında Ankaragücü’nde transferi açtığımızda 9 oyuncuyla anlaştık ve herkes küme düştü gözüyle bakarken Süper Lig’de kümede kaldık. Mehmet Yiğiner başkanımız bize büyük destek verdi ve tüm kulüp olarak kenetlendik. İlhan Cavcav ve Cemal Aydın gibi iki efsane başkanla ben 22 yıla yakın çalıştım. Gelinen noktada kulüplerde çalışan bazı menajer ve teknik direktörlerin bizimle ilgili kaygıları var. Bu durum aslında beni memnun ediyor, çekindikleri için. Şu an beni Ankaragücü ve Gençlerbirliği çağırsa onlara 2. Lig'den 4 futbolcu söylerim. Scouting konusunda beni gitmediğim ülke, izlemediğim oyuncu kalmamıştır. Boş vakitlerimde bile oyuncu izlemeye devam ediyorum. Hacettepe’de çalıştığım dönemde 9 futbolcuyu Milli Takım'a gönderdik. Süper Lig’de şu an yirmiyi aşkın benim çıkardığım futbolcu var. Ankaragücü’nde Arda’nın dışında altyapıdan çıkan oyuncu yok, yükseleceksen de düşeceksen de kendi öz kaynaktan futbolcularınla yapacaksın bunu.

Yazının Devamı