İngiliz’den beklenen oldu

Filistin tanındı diye sevinebilir miyiz? Geçtiğimiz 110, 1947’den bu yana 78 ve son 2 yıldan sonra öğrenmiş olmalıyız; İsrail’i kurduranlar, bu yıllar boyunca marifetlerinin gidişatını sessizce izlemiş, bugüne gelmesini beklemişlerdir. Yeni bir düğüm atmaya çalışıyorlar dün yarattıkları kördüğüme.

Mayıs ayında soykırım destekçilerinin kaytarmaya başladığına dikkat çekmiştik ‘Soykırım Destekçileri Hafızayı Silme Peşinde’ diyerek. 110 yıldır, 78 yıldır ve son 2 yıldır işgali de soykırımı da sesli ve sessiz destekleyenler onlar değilmiş gibi, İsrail’e parmak sallayarak kendilerini aklama demeçleri vermeye başlamıştı sevgi pıtırcıkları.

Uygulamaya geçtiler, Temmuz ayında ‘İsrail’in Dost Düşmanları’na değindik köşemizde. “İsrail’in güvenliği” diye diye geldiğimiz aşama, canlı yayın izlenen bir işgal ve soykırım ile yepyeni bir bölgesel savaşın eşiği. Tam İngiliz’in sevdiği haller.

İNGİLİZ DEVLET POLİTİKASI

İngiliz devlet politikası, çok kolay özetlenebilir; olmayan sorunu yarat ve büyüse de küçülse de hiç bitmeyecek halde devam ettir. Çatışma sonlanırken ateşi harla.

Keşmir’de, Kıbrıs’ta, Hindistan-Pakistan’da, Çin’de, Kafkasya’da, üzerinde güneş batmayan imparatorlukken Ortadoğu’da, Afrika’da, nereye ayakları değdiyse… Kızılderili atasözü diye geçiyor ama kim söylediyse en özet İngiliz siyaseti tarifidir: Bir nehirde iki balık kavga ediyorsa, az önce oradan uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir!

Filistin’i tanıyacağını açıklayan ülkeler sıralanmışken öne kim atladı ilk açıklamayı yaparak? Uzun bacaklı…

İsrail’in hamisi o değil, işgal, katliam ve soykırımın destekçisi, izleyicisi, çözüm görünümlü çözümsüzlük planlarının fikir babası o değilmiş, merhamet dileyen kilise papazı gibi en önce çıktı “Filistin’i tanıyoruz” demeye İngiliz Başbakanı. Kuyrukları da arkasından.

ABD PRANGALARINDAN KURTULMAYA ÇALIŞIYOR

İsrail’i açıktan destekleyen ‘ABD Devleti’ demeye dilimiz varmıyor ama Başkan Donald Trump ve temsil ettiği lobi ise küresel tepkiyi göze alma pahasına, Siyonist İsrail’i de yakacak bir ateşi körüklüyor zannımızca. “Yapacağını yapsın, belasını bulsunlar da kurtulalım ABD’nin de kolunu, bacağını bağlamış, teslim almış bu Siyonist Yahudi prangasından.”

Sonu soykırımla bitmesi, küresel tarihin en koyu lekelerinden birini bırakmak pahasına desteğinde ısrar ediyor ABD. Onlar da 250 yıllık Siyonist sermaye ve esaretinden kurtulmaya çalışıyor.

İYİLİĞİNDEN TANIMIYOR FİLİSTİN’İ

İşte tam bu anda o yüzden birinç olarak öne çıkıyor İngiliz; “Aman hacı, İsrail biterse sorun biter, çatışma biter, bittiği yerde derin hakimiyetimle ben biterim.” Filistin’i iyilik olsun diye değil, sorun bitmesin diye tanıyor İngiliz.

İsrail’i kurduran Balfour Deklarasyonu metnini hazırlayan Lord Herbert Samuel’i Filistin İngiliz Yüksek Komiseri atamışlar, o da bir yandan Siyonist Yahudi Rus-Amerikalı militan Ze'ev Jabotinsky’i desteklerken diğer yandan da karşısına antisemitist Muhammed Emin el-Hüseyni'yi Kudüs'ün Büyük Müftüsü olarak atamıştı. Baştan çatışma üzerine tezgahlandı İsrail.

Uzun bacaklı, biten kavgayı sevmez, çıkarır ve sonsuza kadar devamını planlar. Bastığı yerde ot bitmeyen İngiliz, fani dünyadan güle hasret gönderir insanoğlunu.

ESKİ EZBERLE VAROLMAYA ÇALIŞIYOR

2022 yılında Rusya- Ukrayna savaşı İstanbul’da barışa bağlanmak üzereyken tabanları nihayetine vurarak anlaşmayı bozmaya kim geldi: İngiliz Başbakanı Boris Johnson. Savaş devam ediyor!

Adamların bünyesi huzur kaldırmıyor, başkalarının acısıyla beslenen, bir tür vampir tabiatlı anlayış ve siyasetleri var.

Filistin’i öne atlayıp önce bunlar tanıyorsa anlayın ki ABD ve Başkanı Trump’tan daha uzun vadeli, çözümsüz ve kanlı bir planın hesabıyla yapılmıştır. İngiliz’den beklenen de budur zaten, can çıkıyor huy çıkmıyor, 110 yıl geçse de değişmiyor, eski ezberle yeni dünyada varolma savaşını sürdürmeye çalışıyor.

Ezberlerin bozulma çağına girdik, 110 yılı görmezden gelen İngiliz, Filistin’den başka yerlerde de göze batacak bundan sonra. İkiyüzlülük ve kalleşliği kusacak yeni dünyada, hala eski usulle çırpınarak çıkacağını sanıyorlar.

Günahı işlediniz, hesap zamanıdır.