Siyaset Bilimci ve Yazar Aksoyoğlu: CHP her geçen gün daha fazla toplumsal kesime açılıyor!
Siyaset Bilimci ve Yazar Eren Aksoyoğlu, "CHP iyi bir sınav verdi. İktidar olmamasına rağmen toplumu dönüştürmek için çabaya girişti. Her geçen gün daha fazla toplumsal kesime açılabilen mücadeleyi daha geniş alanda taşıyabilen bir durumun içerisinde oldu." dedi.

Yeniçağ TV'deki "Erol Tosun ile Dinamik Bakış" programına katılan Siyaset Bilimci ve Yazar Eren Aksoyoğlu, CHP'nin son yıllarda toplumun her kesimine hitap etmeye çalıştığını ifade etti.
Siyaset Bilimci ve Yazar Eren Aksoyoğlu, programın sunucusu Erol Tosun'un sorularını yanıtladı.
31 Mart 2024'te gerçekleştirilen Mahalli İdareler Genel Seçimlerinden sonra CHP'nin "yumuşama" politikasını benimsediğine işaret eden Tosun, Aksoyoğlu'nu bu konuyu değerlendirmesini istedi.
Eren Aksoyoğlu, "CHP'nin verdiği iki eksendeki mücadeleye bakmak gerekiyor. Birincisi 100 yıl içerisindeki periyoda, ikincisi ise son 23 yıl içerisindeki periyoda. Bugüne kadar ana akımda anlatılan aksine çok daha ayağını direyen bir CHP geleneği vardı. Bunun üzerine inşa edildi. Tarihi belirli kesitler dışında iktidara çok fazla yaklaşamayan bir CHP vardı. Özellikle Türkiye’de Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP’ın arkasından AK Parti’nin bütün bunların tarif ettiği şekliyle daha toplumla uyumsuz gibi görünen, daha radikal perspektifi olan bir CHP olgusu. Dolayısıyla bu olgu esasen Cumhuriyet projesiyle beraber sürekli tarif edilen şekliyle millet ve cumhuriyetin karşı karşı karşıya geldiği bir görüntüyü de imgelemiş oldu. Bu sağ siyaset tarafından çok sık anlatılır.
"CHP İYİ BİR SINAV VERDİ"
Toplumun değerlerinden çok uzak konumlandırılmaya çalışan bir CHP, fakat şu atlanır çoğu zaman.
100 yıllık hikaye içerisinde CHP'nin yaptıkları toplumsal bir dönüşüm projesi halinde. Bir tür hayal, hayat sunabilmek anlamına geliyordu. Ben o 100 yıllık süreçte CHP'nin iyi bir sınav verdiğini düşünüyorum. İktidar olmamasına rağmen toplumu dönüştürmek için çabaya girişti. Toplumun ilişkisini okumaya çalıştılar. Belirli ölçüde başarıya ulaştı. CHP’ye oy vermeyen vatandaş blokları dahi bir şekilde bu değerleri sahiplendiler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anlattığının aksine AK Parti dönemindeki direngenliği ve Erdoğan’ın karşısındaki toplumsal bloğa karşı başka bir toplumsal bloğu inşa etmesine bakıyor. 23 yıl içerisinde. Bu da bütün mücadelelerin içerisinden geçerek oldu. Tayyip Erdoğan’ın çok eleştirdiği bütün yerlerde esasen CHP‘nin doğru yaptığını anlamak mümkün oldu. Her geçen gün daha fazla toplumsal kesime açılabilen mücadeleyi daha geniş alanda taşıyabilen bir durumun içerisinde oldu. Hatta belli aşamalarda bu mücadeleyi yumuşama sürecinde olduğu gibi göz ardı ettiği sürede toplum bunu hatırlatmaya başladı. Toplum dedi ki “hayır” esasen senin toplumsal hattın bu mücadelenin bizatihi kendisi. Dolayısıyla yumuşama dediğimiz şeye Özgür Özel’in bahsettiği şekliyle "normalleşme" dediğimiz şey bu aşamada gerçeklik içerisinde ihtiyaç yok. Toplumsal kesimlerle CHP arasındaki ilişkiyi simyotik bir ilişki olarak değerlendiriyorum. Çoğu zaman birbirine ihtiyaç duyan yan yana gelme konusunda belirli çekinceleri olduğunda birbirini anlamak için mücadele eden bir toplumsal kesim ve siyasi parti." ifadelerini kullandı.