CHP’li Melih Meriç'ten sansür ve baskılara karşı mücadele çağrısı

CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, son dönemde muhalefete, sanatçılara ve basına yönelik artan baskıları sert bir dille uyardı. Meriç, "Bu düzeni yaratanlardan, baskıyla halkı susturmaya çalışanlardan kurtulmak zorundayız." dedi.

CHP’li Melih Meriç'ten sansür ve baskılara karşı mücadele çağrısı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Halk TV yayınında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasında adı geçen bilirkişinin aranması ve görüşmenin yayınlanması üzerine, “Bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçlamalarıyla başlatılan soruşturma kapsamında, mahkemeye sevk edilen kanalın genel yayın yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. Program koordinatörü Kürşad Oğuz ve gazeteci Barış Pehlivan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, muhalefete ve basın özgürlüğüne yönelik artan baskılara ilişkin açıklamalarda bulundu. Son iki haftada muhalif siyasetçilere, gazetecilere, sanatçılara ve toplumsal muhalefetin farklı kesimlerine yönelik baskıların devam ettiğini belirten Meriç, bu durumu sert bir şekilde eleştirdi.

Melih Meriç, "Hukukun siyasallaştığı, adaletin iktidarın sopasına dönüştüğü bir ortamda, haklarında işlem başlatılan isimlerin sayısı giderek artıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu hakkında iki yeni soruşturma açılırken, ünlü oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hakkında da soruşturma başlatıldı. Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ve oyuncu menajeri Ayşe Barım tutuklandı. İktidar, muhalif olan herkesi susturmaya, korkutmaya çalışıyor. Gazetecileri gözaltına alarak, siyasetçileri ve sanatçıları soruşturmalarla yıldırarak bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyorlar. Ancak unutmasınlar, ne halk susar ne de biz geri adım atarız. Bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz.” diye konuştu.

"BASKIYLA HALKI SUSTURMAYA ÇALIŞANLARDAN KURTULMAK ZORUNDAYIZ"

Meriç, Türkiye’de artan sansür ve baskılara karşı mücadele çağrısında bulunarak, "Bu düzeni yaratanlardan, baskıyla halkı susturmaya çalışanlardan kurtulmak zorundayız. Gazetecilerin kaleminin kırıldığı, avukatların susturulduğu, halkın haklarının gasp edildiği bir ülkede adaletten bahsetmek mümkün değildir. Mesele sadece sandık değil. Bu toplum, ses çıkarma olanaklarını yaratmalı, dayanışmayı güçlendirmeli ve örgütlü bir mücadeleyle bu karanlığı yırtmalı. Ancak o zaman özgür bir Türkiye'yi kurabiliriz." dedi.