Erdoğan’dan İsrail tepkisi: "Dünyanın en büyük toplama kampına insanlıktan bahsetmek utanmazlıktır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ,Gazze'de 21 aydır süren insani krize dikkat çekerek, “Gazze’yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin bugün kalkıp da insanlıktan, savaş hukukundan, savaş suçundan bahsetmesi utanmazlık ve pişkinliktir” dedi.

Erdoğan’dan İsrail tepkisi: "Dünyanın en büyük toplama kampına insanlıktan bahsetmek utanmazlıktır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Kongre Salonu'nda düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Kıtaların, gönüllerin, kültürlerin buluşma noktası İstanbul’da siz genç kardeşlerimle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti burada öncelikle ifade etmek istiyorum. Özellikle tam 622 gündür İsrail hükümetinin vahşi, acımasız, insanlık dışı saldırıları karşısında doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistin’in, Gazze’nin yiğit gençlerini buradan, yürekten selamlıyorum. Gazze’nin barbarlığa karşı direnen cesur kadınlarını, minik omuzlarında anasızlığın, babasızlığın ağır yükünü taşıdıkları halde zalimler karşısında diz çökmeyen Gazzeli yetimleri, öksüzleri, her türlü zorbalığa ve zorbalığa rağmen Müslüman olmanın şerefini, izzetini, asaletini yere düşürmeyen tüm Filistinli kardeşlerimi Kemal-i Hürmet ile selamlıyor, rabbim her birinin yar ve yardımcısı olsun diyorum.

Forum kapsamında 2 gün boyunca yapılacak toplantı ve istişarelerin, alınacak kararların gençlerimiz başta olmak üzere ülkelerimiz, İslam alemi ve tüm insanlık olmasını temenni ediyorum. Konuşmamın hemen başında 20’inci yılını geride bırakan İslam İşbirliği Gençlik Forumu’nun yürüttüğü faaliyetleri son derece kıymetli bulduğumu belirtmek istiyorum. İslam dünyası olarak zorlu bir süreçten, çetin bir imtihandan geçiyoruz. Savaş, çatışma, kaos ve istikrarsızlık bulutları, medeniyet coğrafyamızın semalarını maalesef kaplamış durumda. Bilhassa son 2 yıldır yüzümüzü nereye çevirsek bir yıkımla, bir dramla, yüreklerimizi sızlatan savaş ve insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz.

"MODERN ZAMANLARIN EN UTANÇ VERİCİ BARBARLIĞI SÜRÜYOR"

Gazze’de 21 aydır modern zamanların en utanç verici barbarlıklarından gelen biri yaşanıyor. Siyonist İsrail hükümeti, tüm dünyanın gözleri önünde ahlaksız ve arsız bir şekilde sivilleri, kadın ve masum çocukları acımasızca katlediyor. Yüzde 80’i enkaz haline gelen işgal altındaki topraklarda, yasa dışı yerleşim ve işgal politikasını, hiçbir kural, kaide, norm, ilke tanımadan günden güne yaygınlaştırıyoruz. Her türlü insani yardım girişine engel olmak suretiyle açlığı bir silah olarak kullanıyor. Gazze’de bir parça ekmek için, bir tas çorba almak için yemek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor. Sivil yerleşim alanları, okullar, ibadethaneler, hastaneler bombalanıyor. Vurulan hastanelerde ilaç ve tıbbi ekipman eksikliği hat safhaya erişti. Gazze’yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin bugün kalkıp da insanlıktan, savaş hukukundan, savaş suçundan bahsetmesi sadece tutarsızlık değil aynı zamanda büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir.

"GAZZE SOYKIRIMININ BİRİNCİL SORUMLUSU NETANYAHU, SESSİZ KALANLAR DA SUÇ ORTAĞIDIR"

Birileri çok ama çok rahatsız olacak fakat ben burada şu gerçeği açık açık ifade etmek durumundayım. Elbette Gazze’deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu hükümetidir ancak Netanyahu ve cinayet şebekesinin katliamlarına tam 21 aydır ses çıkarmayanlar da kabul edelim ki bu suçlara ortak olmuşlardır. Hem Gazze’deki soykırım, hem de İran ile olan çatışmalar maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Yaşanan bunca trajediye, bunca zulme, bunca haksızlığa ses çıkarmayan kim varsa, işlenen tüm bu suçlara ortak olmuş demektir.

Müslümanlar olarak daha fazla vakit kaybetmeden, imanımıza ve inancımıza yakışır şekilde, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmemiz şarttır. Aramıza ekilen fitne tohumlarının yeşermesine fırsat vermeden, bilhassa bu kritik süreçte görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak, dostluk ve dayanışmamızı güçlendirmemiz ihtiyaçtan da öte zorunluluktur.