Devlet Bahçeli'den İmamoğlu’na cumhurbaşkanı adaylığı şartı: Sade bir vatandaş olarak yarışa girmeli
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği basın toplantısına yönelik yazılı bir açıklama yaparak, İmamoğlu’nu sert sözlerle eleştirdi.
Bahçeli, toplantıda yapılan açıklamaları "Klasik ve bildik İmamoğlu tablosu" olarak nitelendirerek, İmamoğlu’nun üstlendiği belediye başkanlığı görevine layıkıyla hizmet edemediğini ifade etti.
Bahçeli, İmamoğlu’nun toplantıda ülkenin farklı kesimlerine yönelik sert söylemlerde bulunduğunu belirterek, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, taşıdığı sorumlulukları yok saymış, görev ve yetki alanına girmeyen konular hakkında talihsiz açıklamalarda bulunmuştur. Siyasi ahlak ve etik kurallarını ihlal eden bu yaklaşım, milletimizin tertemiz iradesini sorgulamaya kalkışan bir tutumun yansımasıdır” dedi.
“SADE VATANDAŞ OLARAK YARIŞA GİRSİN”
Bahçeli, açıklamasında İmamoğlu’na istifa çağrısında bulunarak, şu ifadelere yer verdi:
“Ekrem İmamoğlu, eğer cumhurbaşkanlığına aday olmayı düşünüyorsa belediye başkanlığı görevinden istifa etmeli, belediye imkânlarını ve makam avantajını geride bırakarak, sade bir vatandaş olarak siyasi yarışa girmelidir. Bu, hem siyasi etik açısından örnek teşkil edecek hem de adil bir yarış ortamı sağlayacaktır. İmamoğlu’nun tüm rakipleriyle eşit şartlarda yarışa katılması, cesaret ve kararlılık gerektiren bir adım olacaktır.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR HUKUK DEVLETİDİR”
Bahçeli, Türkiye’de rejim ve sistem sorunu olmadığını vurgulayarak, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve yüzde 52 oyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sorgulamak, anti-demokratik bir zihniyetin göstergesidir. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur ve bağımsız yargı, hukuk çerçevesinde gerekeni yapacaktır” dedi.
“CESUR BİR KARAR BEKLİYORUZ”
Bahçeli, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Ekrem İmamoğlu, ‘Türkiye’yi ayağa kaldırırım’ diyorsa, bu iddiasını yerine getirecek cesur bir karar almalı ve halkın önüne açık bir şekilde çıkmalıdır. Bu, yalnızca kendisi için değil, Türkiye’nin siyaset kültürünü dönüştürmek adına tarihi bir fırsat olacaktır.”
